Gözü savaştan başka bir şey görmeyen birine çiçek versen kurşun görür.
Siyasiler ve ondan önce yaşamış savaş mucitleri yüzünden milyonlarca yaşam kül olmuştur. Toprağa kin tohumu ekildi, öyle ki sonrasında sadece nefret biçildi. Günümüzde sadece devletler değil, aileler de bir birinden nefret etmeye başladı.Politika, bahçesini kanla sularken, bir yerlerde bir eve şehit ateşi düşer, kimin umurunda? Sınırlarını genişletmek için ateşe tapan topluluklar o ateşte yanmadığı sürece geceler yıldızla değil, kurşunla süslenir.
İster Ukrayna, ister Suriye ya da Karabağ, hatta yakın geçmişte Bosna, ölen yine mazlumdu. Akan kan yine bir kimsesizindi. Möhkem kapanmış kapıdan barışa yol gitmez.Suçlu insan! Suç bizim. Hangi yumruk titretmez arşı? Savaşla başlayan insanlık tarihi muhtemelen savaşla bitecek. Adem bir elma için cehennemden kovulduğunda iradesiyle verdiği savaşa yenilmişti. Yine mi şeytan suçlu? Bugün de mi?Şeytan çoktan eleğini duvara asmış. İnsan aratmaz olmuş onu. Bir kez daha umudumuzu kırdılar, bahar gelecek diye sevinenler, savaşın gelişine şahit oldu. Bir yerlerde sarışınlar, ölüyor diye isyan edenler oldu. Bir yerlerde de esmer insanlar zulüm görüyor. Oysa zulmün rengi yoktur, şekli vardır…