Bayramlar bir ritüeldir ve ritüeller aileyi ayakta tutar. Bayram sevinci, şekerlemeler, bayramlık elbiseler, akraba ziyaretleri, ikramlarla geçirilen bayramlar; çocuklar üzerinde özellikle olumlu anlamda etkilidir, her ailede bunlar yaşanmalıdır. Ailenin geleneklerine sahip çıkması, köklerine sahip çıkması demektir. Gurbette yaşayan bir aile de olsa, akrabalar uzakta da olsa; bayram sabahı erkenden kalkılmalı, sevinçle kahvaltı yapılmalı ve aile içinde bayramlaşma töreni gerçekleştirilmelidir. Köklerine sahip çıkan ailelerde yetişen çocuklar da hayat karşısında daha özgüvenli olurlar.

Kurban Bayramı ve Çocuk

Din soyut bir kavramdır, özellikle okul öncesi çocuklarda dini gerekçeleri anlatmak ne anlamalarını sağlamak güç olmaktadır. Soyut düşüncenin gelişmesi aşağı yukarı ilkokulun başlarına denk gelmektedir. Çocuklara kurban bayramının ne olduğu, anlamı daha kolay anlatılabilir. Ancak yine de kurban kesim anına ve sürecine tanık olmamalarında fayda vardır.

Kimi kültürlerde kurban kesimi zorla izletilir, kurban kanı alına sürülür. Kültürel değerleri eleştirmek kimsenin hakkı değildir. Çocuklar söz konusu olduğunda ise hiçbir şekilde zorlama yapılmaması; kan, parçalanmış et görüntülerine tanık olmamaları gerekir. Kurban kesimiyle ilgili televizyonda yer alan görüntüleri izlemeleri engellenmelidir. Biz yetişkinleri dahi etkileyen bu görüntüler, çocuklar üzerinde travma etkisi yaratabilmektedir.

Aynı şekilde kurban eti de yemeye zorlanmamalıdır. Aileler ‘’sevaptır, bu eti yemen lazım’’ gibi sözlerle baskı kurabilmektdir. İleride beslenme sorunu yaşamak istemiyorsanız bu konuda da çocuğu zorlamamak gerekiyor. Yemesinin sevap olduğu söylenebilir ancak yemek/yememek çocuğun kararına bırakılmalıdır. İslam’ın hoşgörü dini olduğu bilindiğine göre hiçbir şekilde zorlama yapılmaması gerektiğinin bilincinde olmak gerekiyor.

Kimi zaman aileler kurban edecekleri hayvanı birkaç gün öncesinde evin yakınına getirir, birkaç gün kendileri besler. Bu sürede çocukla hayvan arasında duygusal bağ gelişebilir, çocuk hayvanı bir arkadaşı gibi sahiplenebilir. Çocuğun hayvanı sevmesinde bir sakınca yoktur, ancak çocuk için hayvan bir anlam kazanmaya başladıktan sonra o hayvanın kurban edilmesi, üstüne ‘’senin kuzunun eti bu’’ gibi ifadelerin kullanılması çocukta ciddi travmalara sebep olabilir. Ailelerin bu konuda hassas olmasında fayda vardır. Diğer yandan kırsalda yaşayan, hayvancılıkla uğraşan çevrede büyüyen bir çocuk için kurban kesimi daha normaldir, onun için duygusal bir anlamı yoktur, gerçekleştirilmesi gereken bir etkinliktir. Kültürden kültüre farkların olması olağandır.

İstemeden de olsa çocuğunuz o görüntülere tanık olabilir; aşırı tepki gösterebilir, ağlama nöbetlerine girebilir, şok geçirebilir veya tamamen sessizliğe bürünebilir. Panik yapmayın, nsakinolun; doğru müdahale ettiğinizde çocuğunuz üzerinde olumsuz bir etkisi kalmayacaktır. Çocuğunuzun tepkisi her ne olursa olsun o tepkinin altında belli duygular olduğunu unutmayın. Onun yanında olun, korktuğunu anladığınızı bgelirtin, duygularını paylaşmasını sağlayın ve kesinlikle önemsendiğini hissettirin. Gerçekçi ve yaşına uygun tepkiler verin. Çocuktur anlamaz, unutur demeyin ! çocukların görsel hafızaları çok kuvvetlidir ve birçok psikolojik rahatsızlığın temelinde çocukluk travmalarının yattığını unutmayın. Çocuğunuz kabuslar görmeye başlayabilir, ağlayarak uyanabilir, kaygılı davranabilir, tırnak yeme ve alt ıslatma başlayabilir, tikler gelişebilir, tuvalete yalnız gitmekte zorlanabilir, size yapışık hareket edebilir. Yaşadığı her ne olursa olsun küçümsemekten kaçının, çocuğunuzun ne hissettiğini anlamaya çalışın. Doğru tutumlar eşliğinde birkaç gün gözlemleyin, gözlemlediğiniz süreçte olumlu değişimler olmazsa bir uzman desteği alın.

Bayramların manevi yönüne vurgu yapın, ritüellere önem verin, çocuğunuzun bayramdan keyif almasını sağlayın. Çocuğunuzun kültürel değerlere sahip çıkmasını istiyorsanız öncelikle siz sahip çıkın, 

Küslerin barıştığı, sevgi saygı ve paylaşımın bolca yer aldığı ve hoşgörünün hakim olduğu bir bayram diliyorum. Herkese iyi bayramlar J