İşin hizmet değil, şov yapmak. Biliyoruz reklam peşindesin, millete şirin gözükmek istiyorsun. Büyüyen, gelişen ve kalkınan 300 bin nüfuslu Alanya'yı 300 nüfuslu bir belde gibi görüyor, güzelim Alanya'yı yönetmeye de talip oluyorsun. Gece yatıyorsun, rüyanda kendini Alanya Belediye Başkanı görüyorsun, gündüz kalkıyorsun, rüyanın etkisinden kurtulamıyorsun. Ayakların yere basmıyor, rüyanın etkisiyle de kendini Kaf dağının eteklerinde sanıyorsun. 
Çeşmelerden suyu akıtamıyorsun, yolsuz mahallelerin yolunu açtıramıyorsun, asfaltsız mahallelerin de asfaltını döktüremiyorsun. Alanya'nın kanalizasyon sorununu çözemiyorsun, alt yapısı olmayan yerlerin derdine çare olamıyorsun. Kendi elinde imkanları millete hizmet olarak ulaştıramıyorsun, insanların sorununa çözüm üretemiyorsun. Başkalarının gönderdiği hizmetlerle de övünüp, kendim yaptım sanıyorsun. 
Bu memlekette hizmet derdine düşmüyorsun, koltuk hesabı yapıyorsun. Kimliğe bürünmek için her yolu deniyorsun. Alanya'da herkes benden övgüyle söz etsinler, sokakta beni konuşsunlar, muhtarlar el üstünde tutsun diyorsun. 
Ankara'daki devlet büyüklerimiz, Alanya'ya hizmetler akıtıyor, bu hizmetlerden kendine pay çıkarmaya çalışıyorsun. 
Kendini, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya'da yokken, 'Dışişleri Bakanı' yerine koyuyorsun, Adem Murat Yücel, şehirde yoksa, 'Alanya Belediye Başkanı' kimliğine bürünmek istiyorsun, Kaymakam Bey yokken de 'ALanya Kaymakamı' gibi görünmek istiyorsun. 
Reklamın iyisi, kötüsü olmaz diyorsun, şovmenlik peşinde koşuyorsun. Rüyalarıma erişebilir miyim diyorsun, 2019'u bekliyorsun. 
Rüyandaki hesabın çarşıya uyacak mı? Bunu hep birlikte göreceğiz.