Arkadaşımdan gördüm denedim. Nereden bilebilirdim ki hayatıma mal olacağını. Ah şimdi bir şey alıp götürse beni geçmişe, hiç yeltenir miyim? Yakınından yamacından dahi geçmem. Ama siz bilmezsiniz bu bir girdap, insanı en dibe kadar çekmek için tüm kuvvetiyle sarıyor. Neyse ki kurtuldum. Kolay olmadı tabi yalnız şükürler olsun ki kurtuldum. Bundan sonrası yaraları sarmayla geçecek. Yeniden güven sağlayacağım, elimden gelen işleri başaracağım, kötüye götürecek ne varsa önceki hayatımda, bir daha asla yaklaşmayacağım. Biliyorum ailem yanımda, biliyorum arkadaşlarım yanımda, biliyorum öğretmenlerim yanımda. Şimdi eskisinden çok daha güçlü hissediyorum kendimi…

Yukarıda uzun süre herhangi bir şeyin bağımlılığını yaşamış ve bundan kurtulmak için tedavi sürecine dahil olmuş bir bireyin hissiyatıyla ilgili gerçek olmayan ama gerçekte de benzer ölçüde yaşanan cümleler yer alıyor.

Bu haftaki konumuz bağımlılık ve bağımlılığın yarattığı olumsuz sonuçlar üzerine olacak.

Bağımlılık; Kişinin alışılmış olan herhangi bir şeye karşı engellenemeyen, psikolojik ve fizyolojik istek duyması, bu isteğin giderek artması, isteğin gerçekleşmemesi durumunda olumsuz tepkimelerin ortaya çıkması ve yaşamın sürdürülemez hale gelmesidir.

Bağımlılık özgürlük duygusunu yok edeceği için bağımlı olunan şeye karşı köleleşme kaçınılmaz hale gelir. Öyle zorlu bir süreçtir ki bireyin hem kendisini hem de çevresini darmadağın edebilir. Yuvaların yıkılmasına neden olur, kişiyi kendi benliğinden uzaklaştırarak bambaşka bir hale dönüştürür.

NEDENLERİ?

Bağımlılığın nedenlerine baktığımızda ilk olarak “merak” duygusu karşımıza çıkıyor. Özellikle ergenlik döneminde kendini keşfetmeye çalışan genç yanlış ortamlarda merak duygusuna yenilerek bağımlılık sürecine dahil olabilmektedir. Bir gruba dahil olabilme, arkadaşları arasında kabul görebilme adına yönelimlerde bulunma sonucunda da bağımlılık gerçekleşebilmektedir.

Bir diğer belirleyici neden ise “Aile İlişkileri”dir. Birbirinden kopuk, düzensiz, olumsuz davranış modellemesi gibi özelliklere sahip ailelerdeki kişilerin bağımlılığa daha yatkın olduğu tespit edilmektedir. Yine anne babanın bağımlı olması da çocuğun bağımlı olmasında önemli bir etkendir.

ÖNLEYİCİ ÇALIŞMALAR NELER OLMALI?

* Ebeveynler çocukları konusunda duyarlılıklarını arttırmalı

* Çocukların arkadaşlarını ve onların ebeveynlerini tanımalı

* Anne baba ilişkilerini düzenlemeli, çocuğa güven odaklı aile ortamı sunmalı

* Spor ve sanat dallarında aktivitelere yönlendirme yapılmalı

* Ev içindeki her bireye söz hakkı verilerek varlığının kabulü sağlanmalı

Eğer ki aile bireylerinden birinin bağımlılığı söz konusuysa hemen tedavi süreci başlatılmalıdır. Tedavi süreci içerisinde sadece bağımlı olan kişiden çaba göstermesi beklenmemelidir. Bu zorlu süreçte çevresindeki her bireyin de onun kadar fedakâr ve özverili olması gerekmektedir.

En çok karşılaşılan umutsuz bakış açılarından “bırakamam, kurtulamam”dan uzaklaşmak adına profesyonel destek almak çok önemlidir.

Hayat bambaşka hikayelerle karşımıza çıkabilir. Önemli olan fark edebilmek ve fark ettiğimiz olumsuz durumlar için mücadeleden vazgeçmemektir.