Turizm bitiyorsa, ekonomimiz çöküyorsa, bir iki gün aç yatırız. Bugün turizm olmaz, yarın olur, bugün cebimizde paramız olmaz, yarın oluverir. Bunların hiç ama hiç önemi yok. Önemli olan huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamaktır. Bir yerde huzur ve güven yoksa, orada turizmde olmaz, para da. Alanya'da bugün turizm konuşulmuyor, ekonomiden söz edilmiyor. Alanya'nın en önemli noktalarını birileri ele geçirmenin derdine düşmüş, Alanya bunu konuşuyor. Siz Büyükşehir Kanunu ile yönetilen bir şehirseniz, huzurunuz ve güvenliğinizin olmaması da gayet normaldir. Alanya Belediye Başkanı'nın tüm yetkilerini alıyorsunuz, Antalya'dan bir düğmeyle kilometrelerce ötedeki turizmin başkenti Alanya'yı yönetmeye kalkıyorsanız, bu şehirde huzur nasıl olsun ki. Bugün Halk Otobüsleri'ne dönük bazı endişeler var bu şehirde. Bu endişeleri sadece ben taşımıyorum, şehrimizi yönetenlerde taşıyor, bugün devletin Alanya'daki bürokratları da. Plaj büfelerinde de aynı endişelerimiz var. Bu endişelerimizi de herkes ama herkes iyi biliyor. 
Bize bu endişeleri Alanya Belediyesi yaşatmıyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi yaşatıyor. Şehirde herkes bu endişeleri taşıyor ama bu endişeyi bize yaşatan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in sesi soluğu çıkmıyor. Büyükşehir'in sözcülüğünü yapan Alanya Hizmet Birimi'nde oturan şahsiyetlerin de sesinin çıkmıyor oluşu, içimdeki endişeleri daha da büyütüyor. 
Belki Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu büfelerin başkasına devrine onay vererek, kasasına koyduğu geliri arttırıyor olabilir. Halk Otobüsleri'ni başkalarına devrini imzalayarak, kasasındaki parasını iki katına çıkarıyordur. Ama Antalya Büyükşehir'i yönetenler iyi bilmeli ki, bu şehrin değerleri var ve bu değerlerle Alanyalılar oynatmaz. 
Plajlarda başında karpuz tepsisiyle gezenlerin, simitle dolaşanların, turistlere zorla mal satanların yeniden plajlara dönmesine Alanyalı izin vermez. Bu şehirde turizmcilerin kan kusmasına neden olan bazı olayların tekrar yaşanmasını, filmin baştan dönmesine de Alanya'da yaşayan insanlar onay vermez. Böyle derken, Kürtler'e karşı da değiliz. Çünkü bu şehirde Kürtler'de turizm yapıyor, turizmden ekmek yiyor. Elbette Kürtler'in de hakkıdır bu şehirde ticaret yapması. Dürüst ve onuruyla iş yapan kim olursa olsun herkes ona saygı duymalı. Bizim Kürtler ile bir sorunumuz yok ve olamaz da. Bizim derdimiz kimliği belirsiz insanların bu şehrin önemli noktalarını ele geçirmemesidir. 
Sevgili Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e burada önemli görev düşüyor. Çünkü bugün Alanya plajlarındaki büfeleri kiraya verme yetkisi Türel'in dir. Halk Otobüsleri'nin devri de Türel'in onayı olmadan olmaz. Bugün Büyükşehir Kanunu ile iki konu da Türel'i yakından ilgilendiriyor. Bizim kadar Menderes Türel'de bu şehri düşünüyordur elbette. Ama belediye kasasına üç-beş kuruş ek para koyacağım diye de bu şehri birilerine emanet etmemeli. Eğer Türel, Alanyalının endişelerini dikkate almaz ve bu konularda onay vermeye devam ederse, bunun bedelini de 2019'daki seçimde sandıkta ağır öder. Çünkü Alanya ve Alanya'da yaşayan insanlar, huzuru ve güvenliğinden asla ve asla taviz vermez. Türel'de buna göre hareket etmeli. Yoksa 2019'da sandıkta koltuğu kaybederse, bu yüzden kaybeder, yoksa hizmet yapması veya yapmaması da bizim için asla ve asla önemli değil.