Elini sıkmadım, çayını içmedim. Makamına uğramadım, yolda görse beni tanımaz bile. Tarlam yok ki imara açtırsam, kaçak evim yok ki İmar Kanunu'na uygun hale getirtsem. Ticareti sevmem ki plajdan bir büfeyi himayeme geçirtsem. Kardeşime iş istemem, aileme rant sağlatmam. Kanunsuz işi sevmem, usülsüzlüğe de göz yummam. Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz, yalakalık yapıyorsun, işini çözdürüyorsun diye söz söyleyeceklere bu hakkı vermemek için. Benim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e işim de düşmez. Benim Menderes Türel'den kişisel talebim de olmaz. Ama Kaş'tan, Gazipaşa'ya, Alanya'dan Gündoğmuş'a kadar büyük Antalya'nın her metrekaresine hizmet eden, projeleriyle Antalyamızı canlandıran ve marka kente dönüştüren Menderes Türel'e dönük yıpratma politikası uygulanıyor. Alanya Kalesi ile bir başka güzel olan doğup, büyüdüğüm şehirde gazetecilik mesleğini icra ediyorum ama Alanya'dan, Kaş'a ve oradan Gündoğmuş, Korkuteli ve Elmalı'ya kadar büyük Antalya çoğrafyasında yaşanan herşeyden anında da haber alıyorum. Nasıl hukuksuzluğa göz yummuyorsam, haksızlığa da dayanamıyorum. Bugün kendi ailesine bile vakit ayırmaya zaman bulamayan, hayatının en güzel günlerinde Antalya'ya hizmet etmek için gecesini gündüzüne, dişini tırnağına takıp, güzelim Antalyamıza hizmet eden bir insanı yıpratmaya kalkmanın da kimseye fayda sağlamayacağına inanıyorum. Gerçekten Menderes Türel, büyüyen Antalya'nın her derdine de çare üretiyor. Katlı Kavşak Projeleri ile Kaş'tan, Gazipaşa'ya kadar tüm Antalya'nın trafik sorununu da çözüyor. Denizlerimizin temiz kalması için arıtma tesislerini bir bir hizmete katıyor, bunun yanında da alt yapı sorununu çözüyor. Raylı Tren ile Antalyalıların birbirlerine daha hızlı ulaşmalarını sağlıyor, Antalya'nın bir ucunda insanı öbür ucuna daha kolay gitmesi için projeleri hizmete katıp, daha modern yaşam sürmelerini sağlıyor. Teleferik Projesi ile Antalyalıların kuşbakışı Antalya'yı da izlemelerini sağlıyor. Düne kadar balçığa dönüşen, benim bile görmekten utanç duyduğum Boğaçayı Projesi ile o bölgeyi yaşanabilir bir alana dönüştürüyor Menderes Türel. Hal Projeleriyle çiftçinin ürünlerinin değerinde satılmasına öncülük ediyor Menderes Türel. Projeleriyle tatile gelen turistlerin daha güzel plajlarda güneşlenmesini, denize girmesini ve keyif yapmasını sağlıyor. Antalyaspor'a bir tesis de kazandırdı, spora verdiği önemi ortaya koydu. Antalya'da kulüpler arasında ayrım yapmıyor, bir tesis de Alanyaspor'umuza kazandırmak için temelini atıyor. Şehir içinde kalan otogarları bir bir kaldırıp, Antalya ve Alanyamıza modern otogarlar kazandırıyor. Bunlar sadece Menderes Türel'in Antalyamıza kazandırdığı sadece bir kaç tane eseridir. Daha bir çok eseri de Antalyamıza kazandırmış, insanımızın hizmetine sunmuştur Menderes Türel. Tanıtımda öncülük yapıyor, Antalya'nın bir Büyükşehir Belediye Başkanı gibi değil, Turizm Bakanı gibi çalışıyor Menderes Türel. Antalya'ya bir fazla turist gelmesi için biniyor uçağa, gidiyor Avrupa ve İskandinav ülkelerine ve Antalya'nın tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtıyor. Avrupalılara Antalya'yı tanıtıyor, şehrimizin güzelliklerini de anlatıp, turizmcilerin otellerini doldurmasına katkı sunuyor. Böylece Antalyamızın ekonomisine ekonomi katmasına da vesile oluyor. Elbette Menderes Türel'in her hizmetini yazsak ne mürekkep yeter, ne de gazete kağıdı. Ben Alanya'da oturuyorum, Menderes Türel'in hizmetlerini takip edebiliyorum. İsteseydim bugün Alanya'da bardağın dolu tarafına bakmak yerine boş tarafını görebilir, Menderes Türel'i de yerden yere vurur ve onu da acımasızca eleştirirdim. Bana da kimse Menderes Türel'in yaptığı hizmetleri neden görmüyorsun da diyemez ve deme hakkı yoktu. Günümüzde Menderes Türel, Alanyamız ve Antalyamıza hizmet verirken, ailesiyle oturup hoşça vakit geçirmek yerine bizim için herşeyini feda ederken, onu eleştiremez ve ona da haksızlık yapamazdım açıkçası. Bugün Menderes Türel bu kadar çalışırken, onu 16 Nisan'da referandumda Antalya'da sandıktan 'Hayır' oyu çıktı diye başarısızlıkla suçlayıp, ihanetin içine düşemezdim. 16 Nisan'daki referandumda Antalya'da sandıklarda 'Hayır' oyları üstün çıktıysa, bunun bedelini de Türel'e ödetmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. 16 Nisan'da Antalya'da bizler Menderes Türel'in yaptığı hizmetleri onaylamadık. 16 Nisan'da sadece Yeni Anayasa referandumu için sandık başına gittik ve ona göre oyumuzu verdik. 16 Nisan'da bir referandum yapıldı ama Türel'in o hizmetleri için referandum yapılmadı. Ama 16 Nisan'da Antalya'daki sandıklarda Hayır oyu çıktı diye Menderes Türel'i zorunlu izne göndermeye kalkmanın kimseye yararı olmaz. Günümüzde Antalya'ya hizmet eden Türel'in koltuğunu almaya kalkmanın, onu görevden aldırmaya çalışmanın ve onu ipe astırmanın derdine düşmenin bugün itibariyle Antalyamıza katkısı olmayacağını tam aksine zararı olacağına inanıyorum. Çünkü 16 Nisan'daki referandum ile yerel yönetim arasındaki seçimi karıştıranlar var. 16 Nisan'da Türel'i onaylamadık ama Yeni Anayasa'yı onayladık.
Eğer Menderes Türel'in hizmetlerinin onaylanmasını istiyorsanız birazcık ama birazcık sabredin. Nereden bakarsanız bakın yerel seçime 18 ay gibi kısa bir süre kaldı. O zaman zarfında çalışın, Türel'i eleştirmek yerine projelerinizi Antalyalılara anlatın ve sandıkta Antalyalıların oyunu alabilirseniz, Türel'i de evine gönderirsiniz. Ama bugünkü gibi dedikodu üretip, yıpratma politikası uygularsanız Türel'i evine gönderemezsiniz ama siz Antalya'dan başka şehre göç etmek zorunda kalabilirsiniz.
2004 yılında Türel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, 2009'a kadar da çok çalıştı ama o hizmetlere Antalyalılar onay vermedi. Türel'den sonra CHP'li Mustafa Akaydın, Antalya Büyükşehir'in de başkanlığına seçildi. CHP'li Mustafa Akaydın, Antalya'da yerel yönetimin patronu oldu. Antalya'da 2009 ile 2014 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde CHP'li Akaydın, Antalyalılara verdiği projeleri hizmete katmak yerine insanlara birayı tanıtmaya kalktı. Hatta ve hatta bunun içinde bira festivali bile düzenledi ama Antalyalı, Akaydın'ın hizmet yerine bira festivali düzenlemesine 2014 yılındaki yapılan seçimde onay vermedi. Antalyalı, açıkçası 5 yıllık Mustafa Akaydın döneminde mumu yaktı, gündüz de Türel'i aradı, akşam da. Gece ve gündüz mumla Türel'i arayan Antalyalı, 2014'deki seçimde AK Parti Genel Başkanlığı görevinden istifa ettirip, yeniden işbaşına getirdi. Türel geldi, köprüler bitti, Antalyalı hizmete kavuştu, sokaktaki insanların yüzü güldü.
Antalyalı, 2019'daki seçimde Türel'i koltuğundan alıp, bir 5 yıl daha pişmanlık yaşar mı, hizmetten mahrum olmak ister mi? Bunun kararını da 2019'daki seçimde Antalyalı seçmenler verecektir.
