Göztepe maçında ve daha önceki maçlarda Alanyaspor'un sıkça eleştirdiğimiz yönüydü ofansif oyun kurgusu. Müsabakanın nerede oynandığının bir önemi yoktu. Hep atak oynanacak, gol aranacak. Gördüğümüz buydu. İzmir'de beraberliğe üzülürken kaybetmemiz, Trabzon'dan en azından bir puanla dönülmeli algısını olurturdu hepimizde. Belkide ilk defa bir deplasman takımı gibi oynadık. Rakibimiz etkili olmasada karşılaşmanın ilk yarısında üzerimize baskı kurdu. Oyunu bizim sahamıza yıktı ama Abdulkadir'in şutu hariç pozisyonada giremedi.

Hakem Suat Arslanboğa maçın ilk yarısında takdir haklarını Trabzonspor'dan yana kullandı. Ona buna düdük çaldı. Maçın seyir zevkini oldukça etkiledi. İkinci yarı ile birlikte daha ilk pozisyona bir penaltı uydurdu. Evet buna yorum farkı diyebiliriz. Yorumu da farklı ve yanlı kullandı. Göztepe maçında Fırat Aydınus'un Nabil Ghilas'ın Baiano'yu iteklemesine "faul değil" hakkını kullandığı gibi, Suat Arslanboğa'da Ekuban'ın kendisini yere atmasına penaltı dedi. Dengesiz bir şekilde gelen Ekuban'a müdahele etmemek için kendisini sakınan, hareket etmeyen, ayaklarını birleştiren, ellerini kaldıran Welinton penaltıya sebebiyet vermiş oldu. Welinton kademesine giren Ceyhun'u görünce Ekuban'a yol vermek istemişti oysa. Aynı hakem aynı maçın içerisinde aynı faulün sertlik derecesi olarak kat kat fazlası Efecan'a yapılınca devam kararı verdi. Düşündürücü. Umudumuz o ki yeni MHK ile kararlar bir stadarda oturtulur. Düdükler çalınırken, büyük küçük diye takım gözetilmez, adaletli olunur.

Maça dönelim. Hugo Rodallega'nın kaçırdığı penaltı ve arkasından hızlı hücuma çıkan takımımız Papiss Cissé ile golü buldu. Golde Campos'un asisti kadar, Ozan Tufan'ın pasıda takdire şayandı. Trabzonsporlu futbolcular kaçırdıkları penaltının şokunu atlatmadan yedikleri golle tam şoka girdiler. Ardından ikinci gol derken zaten maç koptu diyebiliriz. Gol atıyoruz atmasına ama, kaçırdıklarımız akıllara ziyan. Bir paslık, bir dokunuşluk goller kaçıyor. Hatırlarsanız Sergen Hoca ilk geldiği haftalarda bu konuya değinmişti. "Ben vursam gol" demişti. Kaçan goller için acelecilik mi demeliyiz, fazla öz güven mi demeliyiz, basiret bağlanması mı demeliyiz bilmiyorum. Bildiğim bu beceriksizlik değil... Kaçırdıklarımızı atsak tarihi bir farkla döneceğiz Trabzon'dan. Altından daha değerli bir üç puan aldık ve birkez daha gördük ki koşarsan, istersen, basarsan bu iş oluyor. Sporcularımız çok iyi mücadele ederek, mükemmel bir oyun ortaya koydular. Ter döken, emek veren herkese teşekkürler.