Alanya'da yaşayanların en çok kurduğu bir cümle var :
- Bir zamanlar buralar hep portakal bahçesiydi.
Tanıdık geldi değil mi ? Üzüntüyle söylenen bu cümleyi Alanya'da yaşadığımdan beri duyuyorum . İlk gelişimden beri Bakü'ye benzettiğim cennet şehir şimdilerde inşaat esiri. Tutsaklığı devam ediyor . Sağa sola bak , her taraf bina . Bugün manzaralı bir evin varsa, yarın yok .
Sahil şeriti yeterli mi ? Başka kentlerde olduğu gibi neden bizim yürüyüş yapacak büyük ve yeşil parklarımız yok ? Bahsettiğim 3,4 dönümlük alan değil . Doğal , ağaçlarla sarılı büyük bir parkımız olsa ne güzel olurdu. Yaylamız var ,doğru. Ama o başka ,bu başka .
Sıcak memleketin canı taketti gereksiz yapıya . Şehri el birliğiyle uçuruma sürükleyenler, gereksiz imara imza atanlar bir duraklasın! Onca kat ,daire yenecek ,içilecek birşey değil . Tarım için elverişli bölgemiz gün gün kan kaybediyor. Üzülüp üzülüp ,ah vah demeyin. Herkes gelir elde etmek istiyor , inşaat kısa yol gibi görünse de , daireden elde edilen paranın bereketinin olmadığını çok kez gördük . Filanca bir zamanlar emlak zenginiydi ,sata sata elde var sıfır , çok duyduk bunu . Oysa toprakta rızık vardır, toprak kutsaldır. Bir damla suyla verdiği nimetleri say say bitmez .
Şehir çocukları toprağı bilmez , sorsan hiçbir canlıyı tanımaz . Ve gün gün zorlaşan hayat toprağı korumamız gerektiğini anlatıyor artık .
Geçenlerde küçük bahçemizde avokado hasatı vardı . Ben de şehirde büyüdüm ,çok anlamam ,bilmem . Ama şunu farkettim ki , insan topraktan gelmiş ve en iyi terapi yine topraktır. Hem de gelir kapısı . Eğer kendi arazi, arsanız varsa inşaata heba etmeyin . Çaba gösterin ve topraktan minnetsiz ,emirsiz bir gelir elde edin .
Belediye başkanımızdan ricamız Alanyamıza büyük, yeşil bir alan kazandırılmasıdır. Eminim bu isteğimizi görmezden gelmeyecek . Belki de öyle bir projeleri vardır da benim haberim yok . Alanya turizm kenti ola bilir . Ama aslında tarım cennetidir . Bu cenneti korumazsak sonra çok geç olacak!
Toprak , tarım gelecektir ! Geleceğimizi koruyalım !