Çok sayıda “kötü kalpli” düşmanın saldırısı sonucu çıkan o büyük yangında, Kulver Kalesi Komutanı Albay Brown’un kızı olan “Çilli Suzi” aşırı dumandan zehirlenerek bayılmış ve kocaman alevlerin ortasında kalmıştı…
Genç yaşta gönlünü kaptırdığı ama iki lafı bir araya getirip de duygularını söylemeyi bir türlü beceremediği için “platonik aşık” Yüzbaşı Tommiks, yavuklusu Çilli Suzi’nin alevlerin ortasında baygın halde yattığını görünce bir salise bile düşünmeden kendini alev çemberinin içine atmış ve büyük bir “kahramanlık örneği” daha sergileyerek, yavuklusunun hayatını kurtarmıştı…
O tarihlerde Kulver Kalesi’nde “resmi itfaiye teşkilatı” henüz kurulmadığı için, “profesyonel” anlamda müdahale edilemeyince yangın kolay söndürülememiş ve kalenin büyük bölümü kül olmuştu…
İşte bu talihsiz maceraya tanıklık ettiğim gün karar vermiştim kendi kendime…
Babam, nam-ı diğer Kel Ali’nin, bizim eve misafir geldiği zaman “göster amcalara pipini” emrini vermesinden sonra ikinci sırada yer alan “büyüyünce ne olacaksın” sorusuna, o günden itibaren hep “itfaiyeci olacağım” yanıtını vermeye başlamıştım…
“Yapacak başka meslek bulamadın mı sıpa” diye bu uğurda çok dayak yedim ama hepsi boşa gitti sonuçta…
Biraz daha mücadele edip itfaiyeci olamayıp, ola ola gazeteci oldum, kısmet değilmiş…
Bu saatten sonra soran olur mu bilemiyorum ama, “biraz daha büyüyünce ne olacaksın” diye bir soru gelirse “Belediye Başkanı olacağım” diyeceğim…
Bu düşünceye durduk yerde kapılmadım elbette…
Anlatayım…
2014 yılına tekmeyi basıp, 2015 yılına “merhaba” dediğimiz ilk dakikada, Yükseller Restaurant’ın önünde havai fişekler yeni yeni patlamaya başladığı sırada telefonum çaldı…
Arayan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’di…
“Yeni yılını ilk kutlayan ben olmak istedim” diyerek, 2015’in huzurlu ve mutlu bir sene olması adına güzel dileklerini iletti, sağ olsun…
Aynı şekilde karşılık verdikten sonra kısa bir muhabbetin ardından telefonu kapattım ve aklıma “yeni yıla nasıl girersen yılın o şekilde geçer” şeklindeki inanış geliverdi…
“Aha” dedim kendi kendime, “ufukta belediye başkanı olmak gözüktü”…
Adem Başkan’ın koltuğunda gözüm falan yok, yanlış anlaşılmasın sakın…
Adem Başkan gibi “özverili, fedakar, çalışkan” bir “hizmet adamı” olma şansım sıfırın altında çünkü…
Oturduğum yerde kafadan sallamıyorum bunu…
Adem Başkan seçildiği günden beri ne yaptı ve yapıyor gelin bir göz atalım isterseniz…
Bileğinin hakkıyla seçimi kazanıp, koltuğa oturduğu gün, Alanya Belediye Başkanlığı makamını halka açtı mı, açtı…
Önceki dönemlerde bırakın belediye başkanı ile görüşebilmeyi, makam odasının kapısının önünden geçme teşebbüsünü bile aklına getirme cesareti bulamayan Alanya halkı, derdi, sıkıntısı, arzusu, isteği olduğu zaman Adem Başkan’a zorlanmadan ulaşabiliyor mu, ulaşabiliyor…
Adem Başkan, kendisine gelenlerin siyasi tercihlerine, dünya görüşlerine bakmadan, bunları baz almadan herkesle “aynı duyarlılıkla” ilgilenip, sorunları “samimi” bir şekilde çözmeye çalışıyor mu, çalışıyor…
“Mahallenin EN taş kalpli ağabeyi” ilan ettiğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel en başta olmak üzere, “köstek” olanların onca “engelleme hamlelerine” rağmen yılmadan, bıkmadan, usanmadan Alanya’ya hizmet üretmek adına gece gündüz mücadele ediyor mu, ediyor…
Hiçbir “komplekse” kapılmadan, Antalya Havaalanı’na kadar gidip, “Alanya’nın menfaatleri” için Dışişleri Baklanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşme yaptı mı, yaptı…
Yukarıdaki cümlede yer alan “hiçbir komplekse kapılmadan” vurgusunu zihninizde bir kere daha değerlendirmenizi ayrıca tavsiye ederim…
Bu “ara gazını” da verdikten sonra “tam gaz” Devam edelim…
Artık iyice “hantallaştığı” söylenen ve bilinen Alanya Belediyesi’nin “yönetim kadrosunda” yaptığı doğru değişiklikler ile, belediyeyi daha “hızlı çalışan” ve daha “vatandaş odaklı” hale getirdi mi, getirdi…
Bu memlekette uzun yıllar “hüküm sürmüş” yöneticilerin “ayak bile basmadığı” söylenen en ücra köşedeki eski köylere kadar, hem de seçimden hemen sonra gidip, sorunları yerinde tespit etti mi, etti…
Yüzünden hiç eksik olmaya gülümsemesi ve yüreğindeki samimiyeti ile bu tür gezi ve ziyaretlere devam ederek “vatandaşlara hizmet elini uzatmaya” devam ediyor mu, ediyor…
Ve hem yeni ayak bastığımız 2015 yılı hem de takip eden yıllar için, Alanya adına çok önemli hizmetlere imza atacağı konusunda umut vaat ediyor mu, ediyor…
Peki, bütün bunları birleştirdiğimizde “En halkın başkanı ve EN iyi hizmet adamı” sıfatlarını hak ediyor mu, evet hem de fazlasıyla hak ediyor…
O halde “gönül rahatlığı” içinde söylüyorum işte…
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’i “2014 Yılının EN Halkın Başkanı ve EN İyi Hizmet Adamı” olarak ilan ediyorum…
Yakıştı mı, evet çok yakıştı…
Bu arada yazıya Kulver Kalesi’nden girdim, Alanya’dan çıktım ya…
Çok “tehlikeli” adamım, çok…