14 Ocak Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Dünya’ya getiren, büyüten ve yetiştiren Zübeyde Hanım’ın ölüm yıldönümü.
Kendisini saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyorum…
Şimdi aklıma gelen birkaç soru var izninizle sormak istiyorum…
Bu özel gün için bir anma programı ilçemizde neden yapılmadı?
Zübeyde Hanım’ı Türkiye Cumhuriyeti tarihinden ayırabilir miyiz?
Kocaman bir ülkenin tarihini değiştiren bir kahraman yetiştirmek!
Yıllar sonra alıştığı, evim dediği Selanik’ten koparak, İstanbul’a gelmesi…
Daha sonra ömrünü adadığı oğlunu yıllarca olduğu gibi cepheden, cepheye göndermesi.
Ve en sonunda “Sen muzaffer olacaksın Mustafa!” dediği oğlunun bir, beş, on değil günümüzde seksen iki milyon insanın kaderine, özgürlüğüne ismini vermesi…
Peki; Zübeyde Hanım nerede?
Nereden baksanız uzun zamandır insanlara bu soruyu sorduğumda aldığım cevaplar beni çok şaşırtmıştı.
Soru aslında çok açık ve net!
Zübeyde Hanım nerede gömülüdür?
9 Eylül 1922 yılında Türk Orduları İzmir’e girmiş Kurtuluş Savaşı zafer ile taçlandırılmıştı.
Cumhuriyetin ilanı konuşuluyor ve planları yapılıyordu. Bu sırada Atatürk’ün anası Zübeyde ve ailesi Karşıyaka’da Latife Hanım’ın köşküne yerleşmişti.
Mustafa Kemal 14 Ocak 1923 tarihinde yurt gezisine çıktığı sırada trene gelen bir telgrafla annesi Zübeyde Hanım’ın vefat haberini öğrenmiş ve bir an olsun yönünü İzmir’e dönmeden yüklendiği büyük görevi için yurt gezisine devam etmiştir.
14 Ocak 1922 yılında trende Atatürk kendisine telgrafı getiren Ali Çavuş’a dönüp;
- “Biliyorum çocuk. Annem öldü. Dün gece rüyamda gördüm… Yeşil, kır gibi bir alandaydık. Aniden sel geldi ve annemi alıp götürdü” demiştir.
Bu durumdan her evladın etkilendiği gibi etkilenmiş, göz yaşı dökmüş, dönelim çağrısına yanıt vermeden Cumhuriyet’in temellerini atmak adına yola devam etmiştir.
Annesinin cenaze törenine katılamamış ve yurt gezisi tamamlandıktan hemen sonra Karşıyaka’da annesinin gömüldüğü kabristana gitmiştir.
Çevresindekiler bir anıt mezar yapılmasını teklif etmişlerdir.
Kendisi ; “Dağdan büyük bir taş getirilsin. Kabrinin üzerine koyulsun, üzerine de “Atatürk’ün Anası Zübeyde Burada Yatmaktadır” yazılsın istemiştir.
Aslında bu kadar anlatmam bizlerin bilmediğini düşündüğüm için değil, unutmanın düşünülemeyecek kadar kötü hissettirebileceği içindi.
Tüm annelere…