Uzmanlar sanal uygulamalar aracılığıyla Türkiye'de 3 milyon kişinin anlık sanal bahis uygulamaları üzerinden kumar oynadığını ve bu kişilerin uygulamalara kolaylıkla erişebildiğini ifade ederek, ebeveynlere dikkat çağrısında bulunuyor. Çocukları sanal ortamdan uzaklaştırılması ve gerçek hayata adapte edilmesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog ve Rehber Danışmanı Muzaffer Gülsüm Türkeli, “Sanal bahis ve kumar ergenler içinde çok hızlı ulaşımı olan ve aynı zamanda çok hızlı kazanmayı dopamin yükselticidir. Bu sürecin çok iyi takip edilmesi lazım” dedi.
“YENİ BİR ARAYIŞ İÇİNDELER”
Uzman Danışman Türkeli, “Bazen bir defa deneyimledim bir sorun yok gibi. Aslında bu deneyimdeki algı onu tekrar tetikleyebileceği için onu ne oraya davet ediyor ve sürüklüyor bakmak lazım. Hem stres hem yaşamda yeni bir arayış içinde olması. Gençlerde artık yeni arayışlar daha çok olmaya başladı ve daha kolay ulaşmaya başladılar. Bu sürece dahil olduklarında artık almış oldukları o risk alma, kaybetme ve kazanma dürtüsünün arasında savaşmaya başlıyorlar. Kaybettikleri kısma çok odaklanmadan hem kendilerine hem de çevresindekilere yalan söylemeye başlıyor. Her kaybettiğinde kazanacağı şeyin daha büyük olduğunu düşünüyorlar” dedi.
“KİŞİLERİN HAYATLARINDAKİ OLUMSUZLUKLAR BAĞIMLILIĞA YOL AÇIYOR”
“Kumar bağımlılığı DSÖ'de bir bağımlılık olarak değerlendiriliyor. Bununla ilgili birçok psikoterapi olarakta tedavi yöntemleri bulunmaktadır” şeklinde konuşan Türkeli, “Sanal bahis ve kumar ergenler içinde çok hızlı ulaşımı olan ve aynı zamanda çok hızlı kazanmayı dopamin yükselticidir. Kumar bağımlılığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak kumar esnasında salgılanan dopamin, kişilerin hayatlarındaki olumsuz durumlar kumar bağımlılığına yol açan etkenler olarak görülmektedir. Birey kumar oynadığında kaybettiği parayı geri kazanabilmek için tekrar kumar oynar ve tekrar kaybeder. O doyumu almak için bu davranışı tekrar eder. Tıpkı oral dönemdeki haz alma gibi o döneme ait bir savunma mekanizması gibidir. Bu sürecin çok iyi takip edilmesi lazım. Bu süreçte bireyler bağımlı olduklarını farketmezler. O sanal aleme girmediklerinde bir huzursuzluk oluşuyor. Çocuklarımıza keyfin dışında acıyla beraberde yaşamayabilme ile ilgili adım atmayı öğretmemiz lazım. Yaşam sadece mutluluklar içerisine kurulmuş bir şey değil. Ebeveynlerimizde çocuklarımız hep mutlu olsun hep mutlu olsun istiyor. Amaç olarak sadece hedeflere değil değerlere doğruda baktırmalıyız. Ve bu gibi durumlarda mutlaka destek almalıyız” dedi.
REHBER ÖĞRETMENLER İŞ BAŞINDA
Alanya’daki okullarda da rehber öğretmenler her daim görev başında. Eğitim öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçası olan rehber öğretmenlerin bütüncül, kapsamlı ve gelişimsel bir çerçeve sunmak için okul öncesinden ortaöğretimin son sınıfına kadar her sınıf seviyesinde eğitim gören öğrencilere yönelik akademik, kariyer ve sosyal duygusal gelişim alanlarında çalışmalarına aralıksız devam ettiği belirtildi. -Alkın BİRİCİK