Toros Dağları'nın eteklerindeki bu antik kentte, hayat zorlu olsa da Sevinç için büyük bir anlam taşıyor. Çocukluğundan beri çobanlık yapan Sevinç, evlendikten sonra da bu mesleği sürdürüyor. Antik stadyumun içindeki evinde yaşayan Sevinç, her gün keçilerini otlatmak için antik kentin engebeli arazilerini aşmak zorunda kalıyor.

Antik kentin 12 ay boyunca su veren kuyusundan hem keçileri hem de kendisi için su çeken Sevinç, bu suyun Romalılar döneminden kaldığına inanıyor. Tarihi yapıların arasında günde 10 kilometre yürüyen Sevinç, aynı zamanda antik kenti olası yangınlara karşı koruyor. Sevinç, antik kentin kendisine hayat verdiğini söylüyor. Zorlu yaşam koşullarına rağmen, antik kentin huzurunu ve tarihini içine sindirmiş durumda. Keçilerini otlatırken, antik yapıların nasıl inşa edildiğini düşünüyor ve geçmişe dair hayaller kuruyor. Selge Antik Kenti'nin modern çobanı olan Fatma Sevinç'in hikayesi, insanın doğayla ve tarihle iç içe yaşamasının mümkün olduğunu gösteriyor. Onun gibi insanlar, kültürel mirasımızın korunmasında önemli bir rol oynuyorlar.  -Haber Merkezi

Kaynak: Haber Merkezi