2020’ye gireli tam 1 ay olmuşken, yaşadığımız olaylar kıyamet alameti mi diye düşünmeden edemiyorum.
Corona virüsü, Avustralya yangınları, ABD-İran savaşı ve son olarak Elazığ depremi. Bütün bunların ortak noktası doğal seleksiyon olamaz mı?
Çünkü biz doğa ile bir bütün olarak yaşayamıyoruz. Ağaçları kesiyoruz, gereğinden fazla tüketiyoruz, savaşıyoruz… Her şeyle savaşıyoruz. Doğayla, hayvanlarla, insanlarla; biz dünya ile bir savaş içine giriyoruz. Bu yüzden de doğal seleksiyon fikri bana mantıklı geliyor.
Uyum sağlayamayan ölür! İnsanoğlu kendi sonunu hazırlıyor.
Açlık, kazalar, hastalılar, afetler ve ölüm. Doğayla, dünyayla bütün içinde yaşasak nasıl olur acaba? Süreklilik haline gelmiş depremler, sürekli olan yangınlar, yaşanılan doğal afetler, hayvan katliamlarını nasıl açıklayacağız? Ya da önleyeceğiz?
Burada sözü size bırakıyorum ve yazımı çok sevdiğim yazar Oğuz Atay’ın bir sözüyle bitirmek istiyorum.
-İnsan nedir bilir misin Olric?
-Nedir efendimiz?
-‘Ağaçları kesip onlardan kağıt yapan sonrada o kağıtlara ‘ağaçları koruyunuz’ yazandır.
İŞTE İNSAN BUDUR!