‘’Mevzu Alanya ise gerisi teferruat’’ ifadesi genellikle beka kelimesini çağrıştıran bir cümle olarak algılanmaktadır. Doğrusuda budur, ancak küresel ısınma ve iklim değişikliği artık kendisini ciddi ciddi hissettirmeye başladı, yağış rejimi değişti iklimler anormalleşti. Su kaynaklarımız sınırsız değil, tam tersine azalmaya başladı. Tarımsal üretimimizde bundan olumsuz etkilenmektedir.Derin kuyularımızın verimleri düşmeye devam ediyor. Bu arada üretici, kendince basit-pratik bazı uygulamaları hayata geçirerek soruna kısmende olsa çözüm noktasında katkı sunabilir. Üreticinin uygulamaya aktarabileceği bazı pratik önerileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Üreticinin meyve bahçesinde damla sulama borularında kireçten dolayı tıkanma var ama farkında değil.Nitrik asitle tıkanan delikleri açmak için aksiyon almalı, tıkalı-verimsiz çalışan damla sulama hortumlarından homojen sulama yapılması sağlanmalıdır.Fazla sulama yaparak bitkinin ihtiyacını giderdiğini düşünüyor. Sulama saati konusunda da olması gereken saat dışında sulama yapılıyor halbuki doğru ve teknik sulama, akşam serin saatlerde yapılması gerekiyor. Çünkü gündüz sıcak saatlerde yapılan suyun büyük kısmı buharlaşıp gidiyor. Yine, Malçlama ve Kaolin uygulamaları özellikle meyve bahçelerinde hayata geçirilmiyor. Oysaki bu iki uygulama çok önemli ve su tüketimine ciddi engel olan uygulamalar olarak biliniyor. Bunun yanı sıra su toplama havuzları açık olmamalıdır. Derin kuyudan çıkarılan su, membranlı yada beton havuzlarda su kaybına müsaade etmeyen bir yapıda olmalıdır. Açık su toplama havuzları hem tehlikeli hemde su kaybına yüksek oranda müsaade eden yapılardır. Damla sulama sistemi ile ağaçlar yüzlek kök yapacağı için, bu ağacın sıcaklık stresine hızlı gireceğinin bilinmesi gerekiyor, bu nedenle iki sulama aralığının hesaplanmasında su tüketiminin doğru hesaplanarak verilecek su miktarının belirlenmesi önemlidir. Yine, özellikle sulama kanal-kanaletlerindeki kaçak vb. su kayıpları hızlıca onarılmalıdır. Yine gereğinden fazla sulama yapmak, hem su sarfiyatını arttırırken hemde köklerin fusarium (Kök çürüklüğü) gibi hastalıklarla muzdarip olmasına neden oluyor. Bu nedenle, fidan dikim döneminden başlayarak kök yatağı diğer bir deyimle saçak kök gelişimine olumlu katkı sunan yapıyı hayata geçirmemiz gerekiyor. Kayrak yapıya sahip topraklarda sulama suyu hızlı drene olarak, ağacın erken su kaybetmesine neden olmakta işte bu nedenle kök yatağı önem arz etmektedir. Yine, bahçe yeri seçiminde mutlaka hava erezyonuna müsaade eden bir yer olmalıdır.Hava erezyonu olamayan yerlere bahçe kurulmamalıdır. Nasıl ki don çukurlarını meyve yetiştiriciliği için tehlikeli yerler olarak görüyor isek , aynı şekilde bu tür çukur yerler yaz döneminde bitkiler için sıcak çukuru olup, su tüketimi bu gibi yerlerde yüksek olacaktır.Ayrıca bahçe tesis ederken dona dayanıklı çeşitler önemli olurken sıcak-kurağa daha dayanıklı çeşitler konusunda da seçici olmalıyız. Bu saydığımız birkaç basit-pratik su tasarrufu yöntemleri üreticimizin faydasına olan uygulamalardır.