Herkes 14 Şubat’ı sevgililer günü olarak kutlarken ben farklı bir yerden manidar olan bugüne bakmayı uygun buluyorum. 14 Şubat doğum günüm ve annem yıllar önce melek oldu. Sanırım annemin bana verdiği en güzel ve özel sevgililer günü hediyesi benim dünyaya gelmeme vesile olmasıydı.
Çocuk yaşıma kadar büyümeme eşlik eden annem, akabinde melek olurken ben onun bana verdiği değerler ile hayatıma devam etmek istedim. Hayatın bana verdikleri ve aldıkları ile hayat yolculuğumu şekillendirdim. Hayat misyonuma o hayatta olsa beni nasıl görmek isterdi? Sorusuyla şekillendirmenin hayatıma anlam katacağını düşündüm ve bu düşünce ile hareket ettim. Çok şükür ki hayallerimi birer birer gerçekleştiriyorum ve onun bulunduğu yerde rahat uyumasına katkıda bulunduğumu düşünüyorum.
Ben bugünü anneme olan sevgim ile şekillendirmenin manidar olacağı düşüncesindeyim. Beni manidar olan bu günde dünyaya getirmesi ve kendisinin melek olması bugünü benim için manidar kıldı. Sevgililer günü onun benim hayatıma kattığı güzellikleri hatırlatan ve geçmişin buğulu süreçlerine beni taşıyan bir gün olarak karşıma çıkar. Hüzün kaplar içimi. Acıya sabır ettiğim metanetli duruşum ile sabrın meyvelerini almak maddi ve manevi olarak beni olgunlaştırdı. Hayat, güzel bir öğretici. Bir şeyleri alırken başka bir şeyleri verebiliyor. Dolayısıyla sımsıkı sarılmak ve mücadeleyi elden bırakmamanın işlevsel olacağı düşüncesindeyim. Siz ne isterseniz hayattan, hayat onu size yakın kılar.
Sevgi neydi? Emekti, özendi, vefaydı, ilgi ve sabırdı, gelişimine eşlik etme keyfi almaktı. Çocuk yaşıma kadar bu değerleri annemden aldığım için hem anneme hem de hayata çok teşekkür ederim. Beni şuan ki halime şekillendirdiği için. Anneme minnet, vefa, özlem, çok büyük bir sevgi ve hasret duyuyorum. Anneler melek olmadan sevgimizi gösterdiğimiz, onları maddi ve manevi kucakladığımız günlerde buluşalım. Cemal Süreyya’nın dediği gibi “Hayat kısa, kuşlar uçuyor.” Hayat devam ediyor. Sevgiler.