TFF Kulüp Lisans Kurulu, Süper Lig Takımlarının Harcama Limitleri'ni açıkladı. Açıklama sonrası gelen eleştiriler, tepkiler belaltı yorumlar, tehditler beni şaşırtmadı. Şaşırtmadı çünkü herkes olaya, taraflı ve yanlı bakıyor. Harcama limitlerinin nasıl hesaplandığını sonucun ne olacağını kulüpler daha önceden bilmiyormuydu?

Kulübü batırın, sonra; 'Bakanım destek çıkın.' 'Milletvekilim kampanya başlatın.' 'Sayın valim o araziyi kulübümüze kazandırmalıyız.' 'Vergi borcu silinsin.' Falan falan falan. Bu ülkenin parasını kimsenin çar çur etmeye hakkı yok.

35 yaşında küflenmiş, paslanmış, sönmüş yıldızları Türkiye'ye getirip paraları çar çur ediyorsunuz. Kendi yetiştirdiğimiz oyuncularımıza sahip çıkmıyorsunuz. Örneğin Fenerbahçe, Merih Demiral hangi kulüpte yetişti? Hangi kulüp Avrupa'ya gönderdi?

Vay efendim Avrupa'da başarı istemiyormusunuz? Böyle harcama limitimi olur? Komiksiniz hem de çok komik. 'Sanki her yıl Avrupa Kupalarında final oynuyorsunuz da!' Harcama limitlerini eleştiren kulüplerin müzelerinde kaç tane Avrupa Kupası var?

Bu tür eleştirileri yapanlara bakıyorum genelde ligdede benzer eleştirler yapıyorlardı. İşte Sivasspor mu Avrupa'da başarılı olacak, Alanyaspor Avrupa ne yapacak gibi konuşanlar. Bir kez daha söylüyorum. 'Bırakın büyük takım takıntısını ve şehrinizin takımının taraftarı olun.'

Biz büyük takımız, havuzdan en fazla parayı biz isteriz. Biz büyük takımız Avrupa'ya biz gitmeliyiz. Anadolu takımı yenilmezse 'satılmış' derler. Hakemler bizi kollamalı çünkü biz UEFA 'ya Şampiyonlar Ligi'ne gideceğiz derler. Ki, bu sezon sezona kötü başlayan Beşiktaş'ı kurtarma operasyonunda 'Alanyaspor'u nasıl biçtiklerini hepimiz gördük.'

Umarım bir gün bu üç veya dört büyük takım hepsi birlikte isyan eder de lige katılmıyoruz derler. O zaman da Federasyon onları 5 yıl süreyle liglerden men eder. Türk fubolu temizlenir. 'Türkiye'de futbolun el freni bu dört büyük takımdır.' Her hafta hakemlere, her hafta TFF'ye, her hafta bir bahaneye sığınıp kendi eksiklerini görmeyen görmek istemeyen kulüp yönetimleri. Türk futboluna zarar veriyor.

'Kulüp yöneticiliği kursu açılsın.' Kursu bitirmeyen yönetici olamasın. Nasıl futbolcudan lisans, antrenörden belge istiyorsunuz. Yöneticiler de belge getirsin. Türk futbolunda öncelik Milli Takımlar ve ülke ekonomisi olmalı. 'Benim taraftarım daha çok deyip TFF'ye hakemlere baskı yapmak suç sayılsın ve cezası olsun.'

Dahası 'Türkiye yabancı futbolcular için çiftlik.' Başka ülkelerde futbolcular devlete yüksek vergi ödüyorlar. Türkiye'de ise oldukça düşük. İsveç, Portekiz, Danimarka, Finlandiya, Belçika ve Fransa futbolculardan yüksek vergi alan ülkeler. Futbolda popüler olan ülkelerde futbolcuların ciddi vergi yükünün altında olduğunu araştırırsanız göreceksiniz. 'Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan gibi ülkeler ise futbolculardan en az vergi alan ülkelerdir.' Dahasını söyleyeyim, Türkiye'de yabancı futbolcuların vergilerini kulüplerimiz ödüyor.

Yıllarca harcama kısıtlaması olmazken Avrupa'da gol yağmuruna tutulup gelen takımlarımız şimdi 'paraları çar çur edemiyoruz diye ağlıyorlar.' Sizin 3-4 milyon euro verdiğiniz futbolcularla yapamadığınızı Alanyaspor, 500 bin liraya aldığı Bakasetas gibi oyuncularla yapıyor.