ü

Alanya Kestelspor Teknik Direktörü Erkan Yılmaz, Ercan Yıldırım'a verdiği röportajda geçen şampiyonluğu neden ve nasıl kaçırdıklarını anlattı. Kendisine yöneltilen sorulara samimi cevaplar veren Erkan Yılmaz, 'Antrenör olmasaydın hangi mesleği yapardın?' sorusuna; 'Benim annem-babam ikise de öğretmen. Babamda hayatımdaki idollerimdem birisidir. Öğretmen olmayı isteyebilirdim." cevap verdi. Genç teknik adam ayrıca Türk takımlarının voleybol ve basketbol da elde ettiği uluslararası başarıyı futbolda neden yakalamadığı konusunda ilginç tespitlerde bulundu.

ü

Ercan Yıldırım: Erkan hocam bize kendinizi tanıtır mısınız ?

Erkan Yılmaz: Ben 43 yaşındayım. Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Antrenörlük Bölümü mezunuyum. Bu 16 yıllık antrenörlük yaşantımın neredeyse 14 senesini profesyonel seviyede geçirdim. Hemen hemen her ligde çalıştım. Süper Lig, PTT 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig'de de geçen sene bir deneyimim oldu. Bu sene ikinci deneyimim olacak.

ü

Ercan Yıldırım: Doğrudan antrenörlüğe geçişiniz nasıl oldu? Ayrıca bu sezon ilk kez teknik adamlık görevinde bulunacaksınız.

Erkan Yılmaz: Ben Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri'nden mezun olduktan sonra ilk antrenörlük denemine Gençlerbirliği'nde stajla başladım. Mesut Bakkal deneminde Gençlerbirliği'nde staj yaptım. Sonraki süreçte Ankraspor'da Akademi'de çalıştım 3 yıl. İlk profesyonel yaşantım benim gene Alanyaspor oldu. 2009 döneminde Kamil Kabay hocamla birlikte gelmiştik. Sonraki süreçte profesyonel yaşantım devam etti. İşte Hüseyin Kalpar ile çalıştım sonra kısa süre de olsa Ziya Doğan ile Konyaspor dönemi yaşadım. Sonra Serkan Özbalta, geçen sene burada Çağdaş Çavuş hocayla beraberdim. Bu sezon Kestelspor da teknik adam olarak görev alacağım.

ü

Ercan Yıldırım: Hangi teknik direktörlerle çalıştığınız?

Erkan Yılmaz: Kamil Kabay ile başladım burada Alanyaspor'da. Sonraki süreçte Hüseyin Kalpar ile çalıştım 7 yıl. Serkan Özbalta ile çalıştım Manisa FK'da. Çağdaş Çavuş hocamla da çalıştım. Ziya Doğan ile çalıştım Konyaspor döneminde. En son da Gaziantep FK 'da Erdal Güneş hocamla çalıştım.

ü

Ercan Yıldırım: Antrenör olarak görev aldığınız takımlarla elde ettiğiniz başarılar; şampiyonluk, kupa, finaller, playoff nelerdir?

Erkan Yılmaz: Şöyle anlatayım, Hüseyin Kalpar hocamla birlikte 7 yıl çalıştım. Birlikte çalıştığımız Samsunspor'da bir playoff finali oynadık. Sonraki süreçte geldiğimiz Alanyaspor'da ilk yılımızda gene playoff oynadık. İkinci gelişimizde şampiyonluk yaşadık. Süper Lig'e çıktık. Sonra Serkan Özbalta ile çalıştığım dönemde Manisa FK ile 2. Lig'de namağlup şampiyon olduk. Yeni kariyerime baktığınızda 2 tane playoff var, 1 tane playoff finali, 2 'de şampiyonluk yaşadım.

ü

Ercan Yıldırım: Gaziantep'dan Alanya'ya dönüş süreciniz nasıl oldu?

Erkan Yılmaz: Erdal hocamla biz zaten çok uzun yıllardır tanışıyorduk. Onunda Süper Lig'de ilk hocalık deneyimi olacaktı. Bu süreçte benimle olmak istermisin demişti bana, bende o dönemde bir söz vermiştim, burada final maçı bittikten sonra Gaziantep Futbol Kulübüyle anlaştım. Orada sezon başı hazırlık yaptık, kamp etabını orada bitirdik. Levent Uğur başkanım ve sportif direktörümüz Murat Berge 'tekrar bizimle çalışmak istermisin' diye bir teklifte bulundular. Bu teklifi önce Erdal hocamla değerlendirdik. Kariyerim açısından iyi bir dönüm noktası olabilir diye düşündük. Bu durumu ailemle de değerlendirdim. Burada yaşıyor olmam da bu kararda etkin rol oynadı. Yeni çocuğum olmuştu. Burada kalmamın ailem açısından da iyi olacağını düşündüm, eşimde aynı fikirdeydi ve böyle bir adım attık.

ü

Ercan Yıldırım: Futbolda antrenör olarak başka takımlara transfer olayından dolayı aile yaşantınızı etkiliyormu? Sürekli yer değiştirmek ?

Erkan Yılmaz: Tabiki etkiliyor. Mesleğimiz gereği sürekli yer değiştiriyoruz. İki sene sonra benim çocuğumda okula başlayacak. Belki de o yer değiştirmeyi yapamayacağız. Ayrı kalacağımız bir süreç olacak. Bu bizi olumsuz etkiliyor. Neticede evimizden ayrılıyoruz, başka bir şehire gidiyoruz. Bazen eşimizi ailemizi götürebiliyoruz ama bazen götüremiyoruz. Mutlaka olumsuz yanları var ama maalesef bu mesleği seçtiysek bu zorluğa da katlanacağız.

ü

Ercan Yıldırım: Teknik adam olarak hayalinde çalıştırmak istediğin bir kulüp var mı?

Erkan Yılmaz: Buna biraz politik cevap vereyim, Türk Milli Takmımı demek istiyorum. Yani şu anda profesyonel anlamda bu işi yapacaksak, her takımda çalışabiliriz ama bu ülkede yaşıyorsak ülkeniğn en zirvedeki takımı Türk Milli Takım olduğu için A Milli Takımda teknik adamlık yapmak isterim.

ü

Ercan Yıldırım: Futbol antrenörü olmasaydın hangi işi yapmak isterdin?

Erkan Yılmaz: Öğretmenlik diyebilirim. Benim annem-babam ikise de öğretmen. Babamda hayatımdaki idollerimdem birisidir. Bu anlamda öğretmen olmayı isteyebilirdim.

ü

Ercan Yıldırım: Hobilerin nedir? Boş vakitleriniz de ne yaparsınız?

Erkan Yılmaz: Artık hobilerimiz biraz değişti, ikinci çocuğumuzda olduktan sonra. Birde futbolda teknik adamlığa başladıktan sonra çok boş vaktimiz açıkcası çok olmuyor ama boş vakitlerimi genelde aileme ve çocuklarıma ayırmaya çalışıyorum. Kalan zamanda müzik dinlemek, kitap okumak diyebilirim.

ü

Ercan Yıldırım: Alanya Kestelspor'un Kulübe ait bir tesisi yok. Siz saha ve tesis sıkıntısı yaşıyormusunuz?

Erkan Yılmaz: Yaşamıyoruz dersek yalan söylemiş oluruz. Tesis kulüpler için ciddi bir avantaj. Şu an bizim tesis anlamında bir sıkınıtmız yok. Kiralık bir yerdeyiz ama antrenman sahasına otobüsle gitmek durumunda kaldığımız bir yer. Fitness salonunu dışarıdan kiralamak zorunda kalıyoruz. Bir tesisleşme hamlesinin de olduğunu biliyorum. Kulübe ait bir tesise sahip olduğumuzda çok avantajlı bir durum olacak. Ama şu an için bizi çok rahatsız edecek durum yok. Bize sağlanan imkanlar kötü değil. Bir tesisimiz olsa çok daha güzel olur diye düşünüyorum.

ü

Ercan Yıldırım: Türk futbolunda fazlaca yabancı oyuncu var, bizde futbolcu yetiştirmede sorun nedir? Tesis diyorlar ama bakıyorsunuz Senegalli oyuncular Nijeryalı oyuncuları görüyoruz.

Erkan Yılmaz: Bence sorun şu. Bizim ülkemizde altyapıya çok önem verildiğini düşünmüyorum. Avrupa'daki kulüpleri incelediğimizde; orada futbolu bırakmış üst düzey oyuncular antrenörlük kariyerine altyapıdan başlatılıyor. Orada deneyim kazandıktan sonra üst seviyelere gitmeleri bekleniyor. Ama bizde öyle olmuyor. Bizde oyunculuğu bırakır bırakmaz doğrudan üst seviyede başlıyor. Alt tarafta altyapıya bu önem yeterince verilmiyor. Altyapı şartlarının da çok doğru oluşturulduğunu düşünmüyorum. Tesis anlamında da maddi anlamda da alt yapı antrenörlerinin çok ciddi sıkıntılar çektiğini biliyorum. Malzeme, tesis, donanımlı hoca sorunu olduğunda ve yeterli imkan olmadığı için altyapıdan oyuncu üst seviyeye geldiğinde eksik geliyor. Avrupa ile bizi ayıran en büyük özellik, orada oyuncu profesyonel seviyeye hazırlanırken daha dolu hazırlanıyor. Ama ülkemizde bir çok şeyi en üst seviyede en tepede görüyor oyuncu. Altyapıda bazı alışkanlıklar kazandırılmamış, yeterli derecede fiziksel ve mental anlamda geliştirilmemiş sporcular üst seviyede zirveyi göremeden belki bir birçok yeteneği kaybetmiş oluyor. Kısaca altyapılarda eksikliğimiz var ve bu da Türk futbolunu kötü etkiliyor.

ü

Ercan Yıldırım: Voleybol'da ve basketbolda takımlarımızın Avrupa maçlarında başarılarını görüyoruz ama futbolda bunu göremiyoruz. Futbolda Türk takımları sizce Avrupa Kupalarından neden başarılı olamıyor?

Erkan Yılmaz: Deminde bahsettiğimiz alt yapıdan gelen sıkıntılı bir süreç var zaten. Dünya futbolunu takip ettiğimizde Dünya futbholunda artık, oyun çok daha hızlı hale geldi. Sürekli değişen gelişen bir oyun formatı var. Bence ülkemizde bu anlamda gelen hocalarla birlikte bu formata dönüştü ama daha hala çok eksiğimiz var. Bence hala Avrupa seviyesinin gerisinde gidiyoruz. Bu da başarıyı biraz engelliyor diye düşünüyorum.

ü

Ercan Yıldırım: Taraftar maçlara nasıl etki ediyor ? Mesela ben büyük takım taraftarlarının maçlarda hakemleri etki, altına altına aldığını düşünüyorum.

Erkan Yılmaz: Bende aynı fikirdeyim. Taraftar baskısı bu ülkede en çok hissedilen durumlardan birisi. Özellikle üç büyükler nezdinde düşündüğümüzde. Çok büyük camialar. Büyük taraftar kitleleri arkasında. Seyirci baskısının olduğu bir ortamda, bir avantaj sağlıyorlar mı kendilerine? Kesinlikle sağlıyorlar. Çünkü gittikleri her yerde taraftarları var. Kendi evlerinde çok ciddi taraftar kitlesi arkasında. Hakemler taraftardan etkilenmiyor diyemem, mutlaka etkileniyor. Her kurum etkileniyor. Hakemler ve futbol camiası, bu anlamda, taraftarın etkin rol oynadığı durumla karşı karşıya.

Ercan Yıldırım: Alanya'da futbolu nasıl görüyorsun, Profesyonel ve amatör takımları olan bir ilçe olarak?

Erkan Yılmaz: Yani şimdi ben Alanyaspor'da 2'inci Lig'de, PTT 1. Lig'de de antrenör olarak görev yaptım. Süper Lig'de de yaptım. Bence şu an da Süper Lig'in gediklisi bir takım haline dönüştü. Burada futbola ciddi yatırım yapıldığını düşünüyorum. Kulüplerin maddi anlamda çok zorlandığı bir dönemde Alanyaspor'un hala Süper Lig'de devam ediyor olması bile bence ciddi bir başarı. Şu an bulunduğumuz kulübün bir şekilde ayakta kalmış olması bence Alanyaspor için bir kazanç. Neticede turizmin daha ön planda olduğu bir ilçede profesyonel anlamda iki tane takımımızın olması bence çok hoş bir durum yani.

ü

Ercan Yıldırım: Dünya'da ve Türkiye'de göze en hoş gelen en keyifli futbolu izleten takım, teknik adam oyuncukimi söylersiniz?

Erkan Yılmaz: Dünya'dan dediğim de ben Guardiola, çok beğendiğim, örnek aldığım idol olarak gördüğüm hocalardan birisi. Dolayısıyla geçen seneki performansına baktığımızda Manchester City'de çok başka seviyede bir futbol oynattı. Orada da böyle göze hoş gelen futbolcu anlamında Kevin De Bruyne'ü söyleyebilirim. Guardiola'nın dışında Julian Nagelsman çok beğendiğim bir teknik adam. Avrupa futbolunda takip ettiğim birçok teknik adam var. Orada hala gelişmeye ve öğrenmeye açık olduğunu dile getiren hocalar olması, bizimde bu anlamda o seviyelere gelmek çok kolay değil ama o örnekler bizim için bence çok doğru örnekler. Onların izlediği yollar. İşte röportajlarını takip ediyorum, okudukları kitaplardan bende kendime sipariş verip okuyorum. İletişimlerini örnek alıyorum. Saha içindeki davranışları, o çok büyük oyuncuları idare etme şekilleri bunlar bizim için örnek. Bu anlamda takip ettiğimiz üç dört tane hoca var. Bunların başında da Guardiola ve Nagelsman geliyor.

ü

Ercan Yıldırım: Alanya Kestelspor'un grubundaki rakiplere bakacak olursak, yeni sezonda iddialı takımlar hangileri?

Erkan Yılmaz: Şu an kulüp bazında baktığımızda ciddi yatırım yapan kulüpler var. Ciddi transferlere imza atan kulüpler var. Bunları sıralamak gerekirse; Güneş Holding Çankaya FK yaptığı transferlere baktığınızda şampiyonluğun favori ekiplerinden biri olacak gibi gözüküyor. Adana FK, yine ciddi yatırım yapan kulüpler arasında, Muş kulübü şu anda ciddi transferler yapıyorlar ve mesai harcıyorlar. Bergama kulübü bu ekipler arasında sayılmıyor gibi gözükse de transfer ettiği oyuncuları değerlendirdiğimizde bu lig için kaliteli sayılabiliecek bir takım oluşturdular. Ordu takımınında yarış içerisinde kalacağını düşünüyorum. Bu takımları bize çok ciddi rakip olarak görüyorum. Alanya Kestelspor olarak bizde bu ekipler arasında olmak istiyoruz.

ü

Ercan Yıldırım: Alanya Kestelspor yeni sezona nasıl bir takım oluşturdu? Gidenler var yeni transferler var.

Erkan Yılmaz: Bizden evet, gidenler eksilenler oldu. Ben geldiğimde kulübümüz bazı transferleri yapmıştı. Bireysel anlamda baktığımda, kaliteli olarak düşündüğümüz oyuncuları bünyemize kattık. Bu anlamda başkanımız ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Ama transfer sürecimiz hala devam ediyor. Hala bazı mevkiilerde eksiğimiz var. Çok kolay bir süreç değil, transfer için ince eleyip sık dokuyoruz. Ama mümkün olduğunca hem kişilik ve karakter olarak hem futbolculuk anlamında iyi futbolcuları kulübümüze kazandırmayı hedefliyoruz.

ü

Ercan Yıldırım: Alanya Kestelspor, geçen sene playoff finalinde Karaman'a nasıl kaybetti? Nerede hata yaptık?

Erkan Yılmaz: Bunu tek bir nedene bağlayamayız. Sezon başından gelen bir süreç var. Özellikle talihsiz bir kaza yaşadık. (Ercan Yıldırım, 'Kaza olmasaydı, Kestelspor direk çıkabilirmiydi?) Şimdi Direkt çıkardık demek çok zor ama görüntü o yöndeydi. Çünkü biz kazaya kadar açık ara bence grunbun en iyi futbolunu oynayan takım bizdik. Ve lider durumdayken bu kazayı geçirdik. Kazadan sonra takıma dönemeyen oyuncularımız oldu, faydanamadığımız. Faydalandığımız fakat mental açıdan o kazanın etkisinden kurtulamamış oyuncularımız oldu. Ara vermek durumunda kaldık. Bir de geçen sene biliyorsunuz ülkemizde maalesef bir de deprem yaşadık. Bu süreçleri değerlendirdiğimizde lige ciddi anlamda çok ara verdik. Milli maç araları oldu. Futbol hayatımızda ilk defa karşılaştığımız bir durum oldu, yani maç oynamaktan çok sürekli kamp yapmak durumunda kaldık.

Kazada oyuncu kaybetmek, kaza psikolojisinden kurtulamamak, oyun alışkanlığımızı, oyun tempomuzu biraz kaybetmemize sebep oldu. Bunlarında etkilediğini düşünüyorum. Final maçının gece oynanması. Rakibe göre çok daha genç bir takımımız vardı. Oyun anlamında da ilk yarı çok iyi olduğumuzu söylememem ama ikinci yarı oyun üstünlüğünü de ele aldık ama bir türlü gol gelmedi ve maalesef finali kaybettik.

ü

ü

ü

ü

ü

ü

ü

.

Muhabir: Ayşe Yağmur Mercimek