İnsanların hayatında, anne-baba ilişkisinden sonra; en yakın ve en uzun olan ilişki, kardeş ilişkileridir. Kardeşler, anne babalarına göre, aynı kuşaktan oldukları için birbirlerini daha iyi anlama olanağına da sahiplerdir. Çocuğun sosyal gelişimi ailede başlar. Akran grubu, kardeşler ve oyun arkadaşlığı çocuğun sosyalleşmesinde önemli bir rol oynar. Kardeşlerle büyüyen çocuk, kardeşi ile bir şey paylaştığı veya kavga ettiği zaman nasıl bir sonuç elde ettiğini yaşayarak öğrenir. Bir kardeş sahibi olmak, daha fazla paylaşmayı ve işbirliğini gerektirir. Ayrıca, çocuklar bazı becerileri ağabey ya da ablalarından öğrenirler. Örneğin; daha küçük yaşlarda; harfleri ve sayıları, büyüdüklerinde ise kız erkek ilişkilerini... Ağabey ya da ablalarının anne-babalarıyla olan ilişkilerini gözlemleyerek, farklı davranış biçimleri geliştirebilirler. Anne-babasının, kardeşinde onaylamadığı davranışları yapmaktan vazgeçebilirler. Zaman içinde, gözlemleyerek öğrendikleri şeyler de onların kişiliğinin oluşmasında önemli yer tutar.
Yeni bir çocuğun dünyaya gelecek olması;
Anne-baba için olduğu kadar diğer çocuklar için de önemli ve hayatlarında değişikliklere sebep olacak bir olaydır. Özellikle de büyük çocukları etkileyen hassas bir konudur. Kardeşi olana kadar evde tek çocuk olarak büyümüş; anne babasının sevgisini, ilgisini, zamanını ve evini paylaşmak zorunda kalmamıştı. Bu durumdan da birden bire hoşnut olmasını bekleyemeyiz. Fakat, zaman içinde kardeşi olmasına uyum sağlayacak ve sizinle birlikte bu mutluluğu yaşayacaktır. Bu zaman içinde, bebek doğmadan önce ve sonra dikkat edilmesi gereken konular vardır. Anne-baba bu konuda ne kadar bilinçli olursa, çocuğun uyumu da o kadar kolay olacaktır. Dokuz aylık süreç genelde çocuklar için çok uzundur. Hamilelikte hiçbir sorun olmadığından emin olana kadar beklemek uygun olur. Yani, ilk üç ayın sonuna kadar beklenebilir. Çocuğunuza kardeşi olacağını haber vermek için görüntünüzün değişmesini beklemeyin. Eğer çocuğunuz, hamile olduğunuzu siz ona söylemeden sezinliyorsa ya da soruyorsa, bunun tersini söylemek gereksiz olur. Doğruyu söyleyip bebeğin gelmesine uzun bir zaman olduğu anlatılmalıdır.
Çocuğunuzun yaşına uygun kelimelerle sade ve basit bir şekilde söylemek uygun olur. Onun tepkisine bakılmalı, durumu anlaması için zaman tanınmalı ve duyguları sorulmalıdır. Sizin söylediklerinizden ne anladığına ve kafasının karışıp karışmadığına bakılmalıdır.
Hissettiklerinden veya tepkisinden dolayı eleştirilmemelidir; çünkü bu durumu sizin gibi heyecanla karşılamayabilir. Zaman içerisinde konuyu gündeme getirip çocuğunuzun endişelerini anlamaya çalışmanız önemlidir.
Hamilelik sürecinde çocuğun yanında sürekli ne kadar yorgun olduğunuzdan bahsetmeyin. Yaramazlıkları karşısında durumunuzdan bahsederek çocukta suçluluk duygusu oluşturmayın. Dinlenmeye ihtiyacınız olduğunda açıklama yaparak babasının yanına gönderin. Çocuğunuzu bebek hakkında bilgilendirin. Küçük olacağını, çok uykuya ve sessizliğe ihtiyacı olacağını, annesinin ilgisine ihtiyacı olduğunu, hemen konuşamayacağını ve oyun oynamayacağını anlatın. Bebeğin gelişinin pozitif yanlarını anlatın. Ona sarılabileceğini, gülebileceğini, ona birçok şey öğretebileceğini anlatın.
Çocuklarda bir şeyini başkalarıyla paylaşma duygusu gelişmemiştir.O güne kadar evde kendisi sevgi ve ilgi odağı iken, birden ikinci plana atılmış gibidir. Artık anne-babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle bölüşmek durumundadır. Çevredeki insanlara vurarak, tekme atarak hırslarını ve öfkelerini boşaltmaya çalışırlar. Daha önceden anne-babalarından hiç istemedikleri istekleri öğrenirler. “Beni tuvalete götür!”, “Beni annem yedirsin!”, “Benimde altımı bağlayın!”. Zaman zaman yeni doğan kardeşlerinin canlarını da yakabilirler. Sık sık kardeşlerine olan öfkelerin dile getirebilirler: “Bu ne zaman gidecek? ”, “Ondan nefret ediyorum!”, “Artık beni sevmiyorsunuz, kardeşimi daha çok seviyorsunuz!”…
Kardeş kıskançlığını önlemek için;
Kardeşinin eşyalarına dokunmasına izin verilmeli, ondan yardım istenmeli, kucaklamasına izin verilmeli.(Koruyuculuk duygusu) Gelen misafirlerin bebekten önce onunla ilgilenmesini sağlamalı. Büyük çocuğa kardeşi olduğu için hediye verilmeli. Büyük çocuğa “Pabucun dama atıldı.” şakaları yapılmamalı.Bebeğin gelişiyle 4–5 yaşındaki çocuk anaokuluna gönderilmemeli. Kıskançlık okul sendromu gelişebilir. Çocuğunuza “Sen artık ablasın-abisin” gibi yüklemeler yapmaktan kaçının. Henüz gelişimini tamamlamamış çocuğunuzu birdenbire büyütmeyin. Bırakın o da çocukluğunu doya doya yaşasın. Kardeşler arasında kıskançlık hissettiğinizde, onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratın.
Unutmayın; kardeş kıskançlığı davranış bozukluğu halini aldığında olumsuz bir duygu olmaktadır. Sınırlarında yaşandığında, çocuğun kendisine, kardeşine ve çevresine zarar vermez, ancak kıskançlık yine de riskli bir duygudur.