Turizmde Alanya, siyasette de o marka. Belki seversiniz, belki sevmezsiniz ama 13 yıl Türk siyasetine damgasını vurdu. AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi olarak girdiği aktif siyasette Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı seçilerek, onurumuz oldu. Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı olarak da o gururumuz oldu. Bugün Dışişleri Bakanlığı görevini yürüterek, Alanya'nın ve Türkiye'nin marka değerini dünyada yükseltti. O görev adamı oldu, Alanya'yı ve Türkiye'yi onurla temsil etti. Uzlaşmacı kimliğiyle hep partisinin örnek bakanlarından birisi oldu. 
Takdir edersiniz, etmezsiniz ama Alanya, hizmetlere onunla kavuştu. Bugün Gazipaşa Havalimanı'ndan uçağa binerek, Avrupa'nın bir çok noktasına da rahatlıkla ulaşabiliyorsak, Alanya özel bir vakıf üniversitesine kavuştuysa, Alanya'nın Tıp Fakültesi olduysa, İşletme Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Mühendislik Fakültemiz varsa, bir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimiz olmuşsa, Bölge Hastanesi inşa ediliyorsa, Yarı Olimpik Yüzme Havuzu'nda yüzebiliyorsak, herkesin gıpta ile bakabildiği bir Oba Stadyumu'nda rahatlıkla maçlarımızı izleyebiliyorsak, Alanya'nın Kuşyuvası Tünel Projesi hizmete açılıyorsa, bunlarda en büyük pay Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun dur. 
Bugün sağlıkta doktor, eğitimde öğretmen sorunumuz yoksa, bunda en büyük pay da Çavuşoğlu'nun dur. 
Yani Çavuşoğlu, Alanya'nın bir çok sorununu çözmüştür. Bir bardağın boş tarafına bakmak kolay ama dolu tarafına bakmak zordur. Biz Çavuşoğlu'nun yapamadığı hizmetlerde her zaman eleştirimizi yaptık ama yaptığı hizmetler içinde ona teşekkür etmeliyiz. Çünkü eleştirmeyi kendimizde hak olarak görebiliyorsak, yaptığı iyi işlerde de teşekkür edebilmeliyiz. 
Bugün Alanya'nın bir devlet üniversitesi var. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, bugün Alanya'ya açılıyorsa, Çavuşoğlu'na teşekkür etmeliyiz. 
Aslında Çavuşoğlu, bu şehre bir çok hizmet etti. Yani o hizmetleri görmek isteyen göz görebilir ama görmek istemeyen göz ise görmez. Bir insan, Bakan Çavuşoğlu'nun yaptığı hizmetleri inkar etmek isterse, iki gözüyle baksa da, iki kulağıyla da o yapılan hizmetleri anlatsan da görmez ve duymaz. Onun içinde o hizmetleri bilen biliyor. Hizmetleri bilmek istemeyen de bilmez. 
Bir söz var ya. Bir insanın yaptığı hizmetler, o yok olduğunda değil varken değeri bilinmeli diye. 
Bu söz anlayanlar için çok anlamlı.