Türkiye’de bugüne kadar 6 defa halk oylaması yapıldı. 
Bunlardan 5 tanesini net olarak hatırlıyorum. 
İlkini kaynaklardan okuyup öğrendim. 
Halk oylamalarının ilki 27 Mayıs darbesinin ardından 1961 Anayasası'nın kabul veya reddi içindi.
9 Temmuz 1961'de yapıldı.
% 62 Evet, % 38 Hayır olarak sonuçlandı. 
Türkiye’nin epeyce özgürlükçü sayılabilecek bu anayasası bile darbeye tepki nedeniyle % 62 olarak kabul görebildi.
1980’ler halk oylamalı yıllardı.
12 Eylül 1980 ihtilali sonrası cuntanın bazı akademisyenlere yaptırdığı anayasa taslağı 7 Kasım 1982'de halka soruldu.
% 92 Evet, % 8 Hayır olarak sonuçlandı. 
Ağabeyim Faruk Koçak bildiğim nadir ‘hayırcı’lardandı. 
Oldu bitti bu darbeci askerleri pek haz etmez bizim aile. 
Ancak pek çok kişi gibi rahmetli babam da "hayır çıkarsa gitmez bunlar bir an önce def olup gitsinler sonra anayasayı düzeltiriz" gibi pragmatik bir tercih yaptı.
Özal’lı yıllardı. 
Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan rahmetliler siyasi yasaklılardı. 
Özal yasakların kaldırılmasını halka sormayı tercih etti.
6 Eylül 1987'de yapılan halk oylamasında % 50,16 yasakların kalkmasından yana, % 49,84 ise yasakların devam etmesinden yana oy kullandı. 
11 milyondan fazla kişinin oy kullandığı seçimlerde aradaki fark sadece 80 bin civarındaydı. 
Biz o dönemleri NO tişörtüyle birlikte Güneş Taner’le hatırlıyoruz. 
Ailecek özgürlüklerin halk oylaması konusu yapılmasına karşı olmakla birlikte EVET oyu kullandık.
Rahmetli Özal bu sonuçlara pek bi alındı. Yasaklılar bir bir emanetçilerden partilerini teslim almaya başlayınca, onları hazırlıksız yenilgiye uğratmak hesabı ile "Yerel Seçimler bir yıl öne alınsın mı?" sorusu ile gitti halkoyuna. Kafalar öyle karıştı ki dünün evetçileri, bugünün hayırcıları konumuna geldi. 
25 Eylül 1988 günü yapılan halk oylaması, ilk defa HAYIR ile sonuçlanan bir seçim oldu. % 65 Hayır, % 35 Evet ile sonuçlandı. O zaman da Hayır yönündeydi tercihimiz.
10. Cumhurbaşkanı Sezer’in görev süresi dolduğu için TBMM’de Cumhurbaşkanlığı seçimi gündemi vardı. 
AK Parti Abdullah Gül’ü aday çıkarmıştı. Her şey yolunda gibi gözükürken Sabih Kanadoğlu ucube bir fikir attı karar yeter sayısı ile ilgili. 
Bana göre AK Parti’yi % 50'lere taşıyan hamle bu oldu. 
Meclis kilitlendi. 
Bahçeli’nin hamlesiyle kilit çözüldü. 
O sırada ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu "Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin" fikrini ortaya attı. 
Fikir kabul gördü. 
Ben ve bir çok siyasetçi halkın seçtiği cumhurbaşkanına sonra bu gömlek dar gelir, ileride daha çok yetki kullanmak ister diye uyarmak istedik ama kimse dinlemedi. 
Hoş bu kaygılarımıza rağmen meclis krizlerinden bıkkınlığımızdan biz de Evet demiştik. 
Ama korktuğumuz başımıza fena geldi.
21 Ekim 2007'de yapılan oylamada % 69 Evet, % 31 Hayır çıktı.
Son halk oylaması çok kapsamlı bir anayasa paketi idi. Hükümet 1982 Anayasası ile birlikte gelen yargı vesayetini kaldırmak ve özgürlükleri genişletmek adı altında bir paket hazırladı. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısını kökten değiştirecek bir düzenleme geliyordu. 
Eşe dosta dedim ki "Bu işin sonu yargının geri dönülmez siyasallaşmasına, parti savcı ve hakimliklerine, adalete olan güvenin azalmasına sebep olur". Herkes özgürleşeceğini sandı. Gün geldi FETÖ, AK Parti’yi bile dışladı. Bugün 15 Temmuz Araştırma Komisyonu Başkanını dinliyorum. Bunların HSYK da yapılanmaları kırılma noktası
olmuştur diyor. 
Yazık ettiler ülkenin yıllarına. 
Benim gibi Hayırcılar sağlam bir mağlubiyet aldı.
% 58 Evet, % 42 Hayır oyu çıktı.
Yaklaşmakta olan halk oynamasını bir sonraki yazımızda değerlendiririz inşallah. 
Hoşçakalın.