Sınırlar çocuğun kendini ve çevresini tanımlamasını sağlar. Her çocuk netliği sever, bu onların kaygısını azaltır. Her ne kadar sınırları sürekli test etmeye çalışsalar da aslında kararlı bir tutum çocukların ihtiyacı olan rahatlamayı sağlar.
Kimi zaman anne babalar arasında tutum farklılığı olabiliyor veya kök ailelerin müdahaleci tutumları nedeniyle çocuk üzerinde tutarsız yetişkin tutumları etkili olabiliyor. Bunun sonucunda ise disiplinsiz davranışlar, kural koymaya çalışan ebeveynler ile çatışmalar ve dağınıklık kaçınılmaz oluyor. Her çocuk rutini sever, düzen ister. Kriz anlarında pes edip çocuğun isteğini yapmak pratik bir çözüm olsa da uzun vadede sorunlar daha karmaşık hale gelir. Çocuk eğitiminde bir çözümün pratik olması sağlıklı olduğu da anlamına gelmiyor ne yazık ki.
Kimi zaman da ''hayır'' diyemeyen ebeveynler en başta sınır çizmekte zorlanır, aşırı merhametli yapısı nedeniyle kural koyamaz, geç yaşta anne/baba olmuş kişiler özellikle çocuğu el üstünde tutar. Çocuğunuzu sevin, bolca sevin bunda hiçbir sakınca yok. Ancak sevginizi kuralları ihlal etmesine izin vererek veya maddi şeylerle göstermeyin. Kural koymak, disiplin uygulamaya çalışmak çocuğunuzu daha az sevdiğiniz anlamına gelmez. Aksine çocuğunuzun şu anını ve gelecek yaşamını önemsediğiniz anlamına gelir.
Toplumumuzda geniş aileler hala yaygın. Özellikle Alanya gibi daha küçük şehirlerde aile şirketleri, aile apartmanları fazlasıyla mevcut. Bu tarz yaşamın bazı dezavantajları var; sınırların olmadığı, ilişkilerin iç içe geçtiği, bir çocukla ilgili konularda ebeveyni dışında yetişkinlerin de söz hakkı olduğu durum söz konusu. Dolayısıyla çocuğun hayatını düzene sokmak ve bunu sürdürmek zaman zaman güçleşiyor. Anne baba her ne kadar çocuk üzerinde kararlı ve tutarlı olmaya çalışsa da büyükanneler, büyükbabalar hiçbir art niyet olmadan aslında, çocuğun düzenini bozabiliyor. Bu gibi durumlara fırsat vermemek adına, çocuğa ait konularda her zaman tek söz hakkı anne babaya ait olmalı, anne babanın ''hayır'' dediğine hiçbir yetişkin ''evet'' dememeli.
Çocuklar beden dilini okumada biz yetişkinlerden çok daha iyidir; diliniz ''hayır'' derken bedeniniz aşırı merhametli görünürse çocuğunuz evet dedirtene kadar sizi zorlayacaktır. Bu nedenle duygusal olarak da çocuğunuza karşı kararlı olun. Kararlılığın ve tutarlılığın çocuğun iyiliği için olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
* Ailelerin en çok zorlandığı konuların başında gelen davranış problemlerinin iki nedeni vardır; sorun ya çocuk kaynaklıdır yani çocuğun zihinsel/gelişimsel bir problemi vardır ve bu konuda hekimlerden ve özel eğitim uzmanlarından destek almak gerekir.
* Çocuk kaynaklı bir sorun yoksa davranış probleminin tek nedeni çevresel değişkenlerdir. Çocuğun çevresindeki yetişkinlerin tutumları, çocuğun davranış problemleri yaşamasına neden olur. Çevre düzenlendiğinde, tutumlar değiştiğinde davranış sorunları da ortadan kalkacaktır.Bu konuda da ebeveynler, ebeveyn tutumları ile ilgili danışmanlık hizmeti alabilirler.
Son olarak; çocuk eğitimine dair birçok şey söylense de işin sırrının ''kararlılık ve tutarlılık'' olduğunu unutmayın ;)
Sevgiler..