Her ne kadar, C vitamini ihtiyacı COVID19 hastalığı vesilesiyle gündeme gelmiş olsa da aslında çok uzun yıllardır vitaminlerin varlığı ve faydaları bilinmektedir. Birçok hastalığın önlenmesi veya tedavisinde uzun yıllardır vitaminler kullanılmaktadır.
Vitamin kelimesi, latince ‘vita’ yani yaşam kelimesinden türemiştir. Yaşam için gerekli olduğu böylelikle en veciz şekilde ifade edilmiştir. Vitaminlerin sürekli olarak doğal ve sağlıklı beslenme ile alınması zorunlu bir ihtiyaçtır. Herhangi bir vitaminin bir miktar eksikliği söz konusu olursa ortaya o vitaminin eksikliğine özgü çeşitli hastalıklar çıkar. Ayrıca vitaminler güçlü bir bağışıklık için çok önemlidir. Hastalıklara karşı korunaklı olmak için vitamin eksikliği oluşturmayacak şekilde beslenmek gerekir. Bütün vitamin ihtiyacı besinlerle temin edilebilir. Fakat bu şekilde bir beslenme için çeşitliliğe dikkat etmek, meyve ve sebze tüketimini, hayvansal gıdaları ihmal etmemek gerekir. Günlük asgari 400 gr sebze ve meyve tüketiminin birçok hastalığı önlediğine dair bilimsel kanıtlar vardır. Dört yüz gr ise yaklaşık olarak orta boy 3 sebze, meyvenin ağırlığıdır. Yani 24 saatte tüketilmesi zor bir miktar değildir. Yeter ki sürekli olarak işlenmiş, hazır gıdalar ve fast food türü besinlerle öğün geçirilmesin.
Hastalıklardan korumak ve tedaviyi desteklemek üzere kullanılan vitaminlerin başında C vitamini gelir. C vitamini taze sebze ve meyvelerde bulunur. Isıya dayanıksızdır. Bu gıdalar, C vitamini ihtiyacı için pişirilmeden tüketilmelidir. C vitaminin vücutta çok önemli onlarca görevi vardır. Çok güçlü bir antioksidan yani zararlı bileşikleri etkisiz hale getiren bir maddedir. Diğer vitaminlerin daha iyi emilmesini sağlar. Kolesterol dengesini korur. Yaşlanmayı geciktirici (anti-aging) özelliği bulunmaktadır. Vücutta depolanmaz. Bu sebeple sürekli olarak, besinlerle düzenli alımı gereklidir. Limon, portakal, mandalina, greyfurt ve benzeri turunçgillerde, birçok sebze ve meyvede bol miktarda C vitamini bulunur.
Tıp Dehası İbni Sina ile ilgili anlatılan bir rivayet vardır. İbni Sina, tıp öğrencileri ve asistanları ile köyleri, kasabaları dolaşıp hastaları tedavi eder. Bu esnada rastladıkları bir köyü görünce oraya hiç girmeden yoluna devam eder. Öğrencileri neden girmediklerini sorduğunda ise köyde her evin etrafının limon ağacı ile dolu olduğunu ve bu sebeple muhtemelen köylülerin çok limon tükettiklerini, bu sebeple köyde pek de hasta olmayacağını anlatır. Manası itibarıyla konumuzu güzel bir şekilde özetleyen bir rivayettir.
Pandeminin devam ettiği ve mevsim değişiminin yaşandığı bu günlerde C vitamini içeren sebze ve meyveleri bol miktarda tüketip hastalıklara karşı korunalım. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.