Süper Lig’in 15. haftasında Gaziantep deplasmanına, Trabzon’u evinde yenip zirveye kurulan Galatasaray’dan emaneti devralma adına umut yüklenerek gittik. Gençlerbirliği, Göztepe ve Denizli deplasmanlarından ağır yaralı dönmüşsek de rüştünü kanıtlayan Alanyaspor’un kaliteli topçuları ve titri vardı. Antep sofrasına iştahla saldıracak, bulacağımız gol ve galibiyetle 3 puanı kotarıp, lider apoletimizi de koruyacaktık. Lakin evdeki hesabımız, Antep çarşısına uyacak mıydı?

Ligde 12 maçlık yenilgisizlik serisi ve son 3 maçından da galibiyet çıkaran Smuda’nın öğrencileri uzun soluklu, parlak bir form grafiği çiziyordu. Öne geçtiği maçlarda hiç kaybetmemişti Antep. Az pasla net pozisyon buluyor, gole tahvil edebiliyordu. Futbol kurguları basitti, topu rakibe bırakıp, savunmaya duvar örüyor, fırsat buldukça da kontratak basıp gol kovalıyordu.

Bakesetas’sız klasik onbirimiz sahada

Halimizse malum… Haftalardır lideriz de, son 90’larda marşa bassak da, geri vitese takılı kaldık, hay aksi tersine gideriz…

Çağdaş Atan Antep karşısında Alanyaspor’u ‘Marafona, Juanfran, Caulker, Tzavellas, Moubandje, Siopis, Berkan, Efecan, Salih, Davidson, Babacar’ teknik kurgusuyla çıkardı. Kart cezalısı Bakesetas’ın eksiğiyle, Oba’daki son Malatya maçının tıpkısının aynısı.

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu’nun düdüğüyle başlayan müsabakada manzara bilindik… Alanyaspor, seri paslaşmalarla 2. ve 3. bölgeyi çok geniş kullanıp biteviye gol varyasyonları denerken, Antep kontrataklarla gol arıyordu.

3’de klasik kadronun değişmezi arasına giren genç Berkan uzaklardan maçın ilk şutunu çıkarıp rakibe biz geldik diyordu. 7’de Antep kalecisi Günay’ın uzaklaştırmak istediği top çok yakın mesafeden Babacar’ın yüzünde patlarken de, galibiyet ihtirasımızı hatırlatıyorduk.

Dicko’nun soğuk duş yaşatan erken golü

Lakin, 8’de savunmamızın orta sahada tek çizgi olarak konuşlandığı sırada, kontratak basan Antep sağ kanatta Dicko’yu kaçırdı. Siopis’in gölgesinde yerden vuruşunda Marafona’nın müdahalesi yetersiz kalınca ağlarımıza meşin yuvarlak bir anda ağlarımıza takılıverdi… Soğuk duş yaşadık!..

Kalemizdeki golden sonra maçın topunu neredeyse mülkiyetimize geçirdik. Seri paslarla, Kırmızı-Siyahlı kaleye dalga dalga akıyorduk.

12’de Berkan’ın şutunda ve 15’de Davidson’un soldan ortasına Babacar’ın ard arda vuruşları ile Antep kalesini yokluyorduk. 22’de Vetrih’in Efecan’ı biçmesiyle kazandığımız frikikte Salih’in vuruşu baraja takılacaktı.

22’de sakatlanan Babacar yerini Mustafa Pektemek’e bırakma mecburiyetinde kalınca, kafamızda soru işareti belirmişti.

Davidson 8 maç sonra suskunluğunu bozdu

25’de Davidson sahneye çıkıverdi… Soldan nefis çalımlarla ceza sahasına girip kaleyi karşısına alan Brezilyalı golcümüz, yerden sert, isabetli vuruyor ve direğe çarpıp kale çizgisini geçen topla, tam 8 haftalık suskunluğuna meydan okuyordu. Gol, Davidson’un işiydi… ‘Skoru dengeleyen bu gol Turuncu-Yeşilliler’imiz için can suyu oldu…’

Diyorduk ki; gol sevincimiz kursağımızda takıldı kaldı…

Evsahibi reaksiyon göstermekte aceleciydi. Davidson’un golünün üzerinden henüz 4 dakika geçmişti ki, Dicko’nun soldan ortasında, Mirallas topu kafayla altı pasımıza indirince Muhammet Demir’in son vuruşuyla yeniden 2-1 geriye düşüverdik!.. Savunmamız çok açık vermişti, ne yapsın Marafona!..

İkinci 45’e 2-1’in kamburuyla çıktık

Bu bölümde üstelik, sağ bek-kanat oyuncumuz Juanfran’ı Maxim hayli sert markajlıyor, haliyle de Efecan-Juanfran hücum organizasyonumuz aksıyordu. Yine de, soyunma odasına skor dengesiyle girme gayesiyle, kalemizde bir çift gedik veren savunma kalkanımız da ileri çıkıyor, bazı anlarda hayli çoğalıp mangalaşan ofans gücüyle saldırıyorduk. Bu Antep tipolojisinde rakip ile oynuyorsan büyük risk demekti. Biz beraberlik isterken, rakip 45+1’de soldan Muhammet’i topla buluşturuyor, bu futbolcu defansımız boşalttığımız bu anda pas tercihini yanlış yapınca derin bir nefes alıyorduk. Şükür, ilk yarının perdesi kalemizde kaçan golle indi.

Atan’ın; Siopis’in yerine Efkan, Juanfran’ın yerine de Tayfur hamleleriyle ikinci yarıya başlıyorduk. Alanyaspor ikinci 45’de ne yapacaktı? Siopis ve Juanfran gibi defansif özellikleri de ağır basan kramponlarımızı boşa çıkarmıştık. 2-1’lik skor kamburuyla oynayacaktık ve savunmada hayli risk yükleniyorduk.

Üstelik ikinci devre başlar başlamaz, Antep yine çok tehditkardı. Tzavellas’ın markajındaki Dicko’nun soldan çevirdiği topla Muhammet Demir golle burun buruna kaldı, Marafona harika refleksi ile pozisyonu def ediyor, derin bir oh çekiyorduk!..

Devrenin başı ve sonundaki bulduğu net pozisyonlar Smuda’nın ekibini hayli cesaretlendirdi ki, artık topa ve oyuna ortak etmiştik Antep’i…

Atan’ın hamleleri ile oyun rulete döndü

Üstelik, 53’de Tzavellas ve rakip savunmacının sarı kart gördüğü pozisyon oyunu da hayli gerdi. 54’de Caulker’in kafasında top kaleci Günay’ın kucağında eriyorken, umutlarımız da eriyordu… Ve, 60’da ceza sahamıza sarkan Maksim’in vuruşu ile kalemiz ligde ilk kez bir 90 dakikada üçüncü golü görüverdik!..

Artık maç elimizden kaçıyordu. Moubandje’nin yerine Bareiro, Salih Uçan’ın yerine Umut’u sahaya süren Çağdaş Atan takım kurgumuzu hayli cüretkar biçimleyip, oyunu iyice rulete çevirdi… Deneyimli futbolcularımızın kalitelerini askıya alıp, Tayfur, Efkan, Umut gibi gençlerin enerjilerini şırınga ediyorduk. Gençlerin katkılarıyla krizi aşıp skor üretebilecek miydik! Hayli zor…

Çok geçmeden görüyorduk ki; sağ kanatta Salih ve Juanfran’ın yokluklarında Efecan’ın, sol kanatta ise Moubandje’sizlikse Davidson’un randımanlarını hayli aşındırıyor, özellikle Brezilyalı forvetimizi tümüyle gol havzasının dışına itiyordu.

Biz tam tekmil top çevirip olgun ataklarla rakip kalede pozisyonlar bulmaya çalışırken, ‘Oğuz, Djilobodji, Kana-Biyik, Tosca, Güray’la örülü beşli Antep savunma duvarına bıkıp usanmadan yükleniyorduk. Hücumda kaptırdığımız toplar ise Marafona’ya gübegündüz kabuslar yaşatmaya devam ediyordu. Orta alanda Muhammet Demir’in kanatlarda ise Mirallas, Jefferson ve özellikle de Maxim ile Dicko’nun topla ani sarkışları nefeslerimizi tüketiyordu.

Defansta büyük gedikler verince…

Alanyaspor’un 14 haftadır sürdürdüğü lig saltanatında çoklu hücum aktörlerimizin gol bereketlerinin de üstünde, en belirgin özelliğimiz sarsılmaz defans hattımızdı. Maalesef Antep Kalyon Arena’da ilk kez 3 golü kalemizde görüyor, büyük şok yaşıyorduk… Maçı çevirmek adına, topu da rakip alana taşıyıp inat ve panik bileşimiyle sağa, sola, dikine çevirdik durduk. Hatırı sayılır pozisyonlar da bulduk:

72’de Tzavellas’ın nefis ortasında önce Mustafa Pentemek, ardından Caulker’ın kafalarında top peşpeşe direğe çarparken, Alanyasporlular da başlarını taşlara vuruyordu. 76’da Davidson’un pasında Umut’un isabetsiz şutunda da umutlarımız eriyordu.

Lider apoletimizi Antep’de bıraktık

Efecan sağa, sola, geriye her yere koşuyor, defans ve ofansta çırpınıp duruyordu. 84’de Efkan’ın şutu ise isabet kaydetse de, hayli cılızdı, umutlarımız gibi...

90+3’de Efecan’ın canla başla yarattığı pozisyonda Mustafa Pektemek önünü boşaltıyor ama altı pas önünde cansız vuruşu ile emekleri heba ediyordu.

4. deplasman haftasından da kırık, dökük puansız dönüyorduk. 3-1’lik skor, gerçekten hiç beklemediğimiz bir mağlubiyet oldu. 3 puan iştahıyla oturduğumuz Antep sofrasından aç kalktık… Yazık, lider apoletimizi de Antep’de bıraktık…