Antalya'nın 647 kilometrelik sahil şeridi boyunca, yemyeşil ormanların denize uzandığı, turkuaz suların parladığı sayısız koy bulunuyor. Bu koylara ulaşmanın en keyifli yolu kuşkusuz ki "mavi yolculuk" olarak adlandırılan tekne turları.
Tarihin ve Doğanın İç İçe Geçtiği Koylar
Antalya'nın koyları sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi zenginlikleriyle de dikkat çekiyor. Likya ve Pamfilya uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bu bölgelerde, denizde yüzerken antik kalıntıları görebilmek mümkün. Olimpos, Kekova ve Phaselis gibi tarihi yerleşim yerlerine yakın koylar, hem doğa severler hem de tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Denizin Altındaki Gizemler
Antalya'nın koyları, sadece karadan değil, denizden de keşfedilmeye değer. Berrak sularında yüzerek veya dalış yaparak, Akdeniz fokları, caretta caretta ve orfoz gibi deniz canlılarıyla karşılaşmak mümkün. Rengarenk mercanlar ve su altı mağaraları ise dalış tutkunları için adeta bir cennet.
Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege'den Açıklamalar
Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege, Antalya'nın doğal güzelliklerinin ve tarihi zenginliklerinin bir arada bulunduğu bu koyların, turizm için büyük bir potansiyel taşıdığını belirtti. Ege, özellikle pandemi sonrası doğa ile iç içe, sakin ve huzurlu tatil arayışında olan turistlerin bu koylara büyük ilgi gösterdiğini ifade etti.
Sürdürülebilir Turizm İçin Çağrı
Bu eşsiz güzellikleri korumak adına, ziyaretçilerin doğaya saygılı olması ve çevreyi kirletmemesi büyük önem taşıyor. Ege, tatilcilerin bakir koylara gelirken yanlarında çöp bırakmamaları, denizleri kirletmemeleri ve doğal yaşamı rahatsız etmemeleri gerektiğini vurguladı. -Haber Merkezi