Bir markayı incelerken, nasıl konumlandırılır, misyonu ve vizyonu nedir, varoluş amacı nedir tek tek ele alırız. Marka bir sözdür. Beklentilerin üstüne geçmek ve farklılık yaratmaktır. İşte kişileri markalaştırırken yine aynı detaylara bakarız.
Ürünlerden ve kurumlardan farklı olarak, etten kemikten insanların markalaşması, bunu sürdürebilmesi ve bu sorumluluğu taşıması oldukça zorlu bir süreçtir. Kitlenin hem zihninde yer etmek, hem de kalbine dokunmak gerekir. Taraftarlar ve takipçiler kişi markalaşmasında en önemli ve en etkili unsurdur. Toplulukla birlikte olmayan kimse, topluma rağmen marka olamaz.
Kişi markalaşmasından daha da zorlu bir süreç liderler kişilerin markalaşması. Çünkü kişileri markalaştırma aşamalarına ek olarak, hedefi görmek, bunu yorumlarken oluşan vizyonu takım arkadaşı olarak gördüğü kitleyle paylaşarak hep birlikte hareket edilmesine neden olacak ilhamı da sağlamak zorundalar.
Bugün hala sevgi, saygı ve özlemle andığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk lider marka denince kuşkusu akla ilk gelecek isimlerden.
Marka lider olarak Atatürk’ü inceleyince de her yönden çarpıcı özelliklerini tekrar tekrar hatırladım. Duruşu, kıyafetleri, bakışı, fotoğrafları… Bunca yıl sonra bile hedef kitlesinin zihninde hatırlanılırlığı oldukça üst düzeyde.
Bir de görünürlüğün ve yaptıklarının yanında insanların kalbinde yer edinmiş Atatürk markası var. “ulusal liderlik” konumunu oldukça yüksek bir başarıyla üstlenmiş, taşımış, ve bu markanın gerektirdiği rolleri yerine getirmekle kalmamış en güzel şekilde gerçekleştirmiş.
Ne sadece kurtuluş kahramanı Gazi, ne sadece ailesinin bahçesinde koşuşturan küçük sevimli Mustafa, ne hem bunca zaman halkın kalbinde yer edinmiş Kemal, ne de modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk. O bütün bu duygusal ve zihinsel ögeleri bir araya getirerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk markasını bir bütün olarak ortaya koyarak büyük bir lider marka ismi ortaya koymakta oldukça başarılı bir sonuç elde etmiştir.
Saygı, sevgi ve özlemle…