Türk insanını din'le kandırdılar. Din din dediler, insanların duygularıyla oynadılar, cebine göz dikip, kazancına ortak oldular. Kurban bağışlayın diyerek, insanların kesecekleri kurbanları bile alıp, kesmedikleri kurbanların parasını Pensilvanya'ya aktardılar. Din'i bıraktılar, işi ticarete de döktüler. Dershane açtılar, dini bırakıp ticarete soyundular. Eğitim adı altında kurumlar açtılar ve eğitim altında malı götürdüler. Bir yandan dinle insanları sömürdüler, vatandaşların ceplerine de hortum bağlayıp, paralarını süngerle su çeker gibi çektiler. Baktılar olmuyor, dershane ve okullarla elde ettikleri paralarla, elde ettikleri bağışlarla doymuyorlar, doyumsuzlaşıyorlar, vatanımıza ve milletimize de göz diktiler. Kendi usülsüz ve kanunsuz bir şekilde yetiştirip, devletin içine de sızdırdıkları sözde paşalar, askerleri ve polisleriyle 15 Temmuz 2016'da milletin üzerine bomba yağdırdılar. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı ele geçirip, öldürmeye, siyasileri gözaltına almaya ve vatan toprakları üzerinde planlarını uygulamaya koymaya kalkıştılar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 94 yıl önce kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmeye, milleti bölmeye ve vatanımızı da parçalamaya kalktılar. Gazi Meclis'i bombaladılar, milletvekillerinin üzerine bomba yağdırdılar, milletimizi tanklarla ezmeye ve kurşuna dizmeye kalktılar. Hainleştikte hainleştiler, saldırdıkça saldırdılar. Onlar hainleştikçe, milletimiz cesaretlendi. O hainlerin tuzaklarını milletimiz bozdu. Din'siz FETÖ'nün askerlerine karşı imanıyla bir ve beraber olan milletimiz karşı koydu, hainlere 15 Temmuz'da dersini verdi. O gece yürekli vatan sever evlatları Şehit düştü, memleket sevdalısı insanlarımız gazi oldu. Kanımızla ve canımızla o gece savaştık ve bu vatanı FETÖ'cü sünnetsiz hainlere teslim etmedik. Ve 15 Temuz'da bu millet zafer yazdı. Hainler, milletin zaferiyle bir bir kaçmaya başladı. Kimisi hain FETÖ'nün kucağına kaçtı, kimisi de Avrupa'nın yolunu tuttu. Kimisi gözaltına alınıp, cezaevine kondu. Ve bir millet, 15 Temmuz'da zafere imza attı, hainlere karşı nasıl zaferin kazanılacağını gösterdi. 15 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanımızın dik duruşu olmasaydı, milletini sokaklara dökmeseyli belki de bugün milletimiz bölünmüş, vatanımız parçalanmış ve iç savaşın içinde ya ölmüştük, ya da düşmanlarla cephelerde yeniden Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği için savaşıyor olacaktık. Ama biz FETÖ'ye karşı savaştık ve kazandık. Tuzakları bozduk, ABD uşağı FETÖ ve onun arkasındaki dış mihraklara karşı nasıl güçlü bir millet olduğumuzu gösterdik. 
Ve 15 Temmuz'un üzerinden tam 1 yıl geçti. Cumhurbaşkanlığımız himayesinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde Alanya Kaymakamlığımızın koordinesinde o gece canları ve kanları pahasına mücadele edip, şehit düşen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla andık. Gazilerimizle yeniden kucaklaştık, o günleri bir kez daha hatırladık. birlikte gözyaşımızı döktük. Ellerimizi semaya açtık, şehitlerimiz için dualar ettik. Ve 15 Temmuz'un ne kadar anlamlı ve önemli bir gece olduğunu bir kez daha anladık.  Alanya Kaymakamlığımızın liderliğinde Alanya'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde yeniden buluştuk, bir ve beraber olduğumuzu dosta ve düşmana gösterdik. Alanyalılar, Rıhtım'da bulunan şelale önünde buluştu, kol kola ve omuz omuza Atatürk Anıtı'na yürüdü. Burada Alanya Kaymakamımız Mustafa Harputlu da gecenin anlamına ilişkin de çok güzel bir konuşma yaptı. Kaymakam Bey'i o konuşmasından dolayı tebrik ediyorum ama o gecenin önemine ilişkin keşke şehrin seçilmiş Belediye Başkanı Adem Murat Yücel 'e de söz verilip, bir kaç kelime düşüncesini söylemesine müsade edilseydi. O gece Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel'in de konuşma yapması planlanıyordu. Kaymakamlık tarafından siyasilere gönderilen program metninde de konuşma hakkı vardı Adem Murat Yücel'in. 
Ama o gece konuşma yapması planlanan Adem Murat Yücel'in o konuşma hakkının son dakika kararıyla programdan çıkarıldığını öğrendim. Ve o gece sadece Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in değil, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin Alanya'daki İlçe Başkanlarının da konuşması vardı. Her siyasi partinin ilçe başkanı da konuşma yapacakları için o geceye hazırlıklı gelmiş ve o konuşma metinleri de ceplerindeydi. 
Herkes o gece konuşacak, hain FETÖ kınanacak, birlik ve beraberlik vurgusu yapılacaktı. Ama her nedense Kaymakamlık tarafından düzenlenecek programda konuşacakları bildirilen Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve siyasi partilerin ilçe başkanlarının konuşmalarının iptal edilmesi beni oldukça üzdü. 
Çünkü birlik olduğumuz, hainlere karşı tek vücut halinde hareket ettiğimiz o geceye ilişkin keşke Alanya Belediye Başkanımızın ve siyasilerimizin birer cümle duygularını ifade etmelerine müsade edilseydi. 
Cumhurbaşkanlığı ve Antalya Valiliği'nden, 'İllerde düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde sadece İl Valisi ve ilçelerde Kaymakamlar' konuşacak diye talimat verildiği söyleniyor. Eğer bu iddia doğruysa, Türkiye'nin bir çok İl ve ilçesinde düzenlenen programda İllerde Valiler ve Büyükşehir Belediye Başkanlarının konuştuklarına tanık oldum. İlçelerde de Kaymakamlar ve Belediye Başkanları, bu programda kürsüye çıkıp, o gece hissettikleri duygu ve düşüncelerini vatandaşlarla paylaştıklarını da gördüm. Ama Alanya'da seçilmiş olan Belediye Başkanımıza o gece söz hakkı verilmemesine de bir anlam veremedim. Keşke şehirde herkesin oyunu alıp, o makama seçilen Belediye Başkanı da bir kaç cümle söz sarf edebilseydi. Ben siyasilere o gecede söz hakkı verilmemesini anlarım. Çünkü siyasi partilerin ilçe başkanları, o gece siyaset yapabilir, kendi partilerinin görüşlerini de seçmenlere anlatmaya kalkabilirler. Ama 300 bin nüfuslu Alanyamızda herkesin oyunu alıp, Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, o gecenin önemini vatandaşlara anlatsa, kalbindeki duygu ve düşünceleri vatandaşlarla paylaşsaydı, güzel olmaz mıydı?
15 Temmuz Demokrasi ve Millik Birlik Günü'ndeki program devletimizin nezdinde düzenleniyorsa, bugün Alanya Belediyesi de devletin bir kurumuysa, neden o kurumu yöneten Belediye Başkanı'na söz hakkı verilmedi, konuşma yapması yasaklandı veya konuşma yapmasına izin verilmedi?
Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in o gece konuşması yapması içir kürsüye davet edilmemesinde art niyet aramıyorum ama iyi niyetli olmadığımı da herkesin bilmesini isterim. 
Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'i anlamlı ve önemli bir gecede susturmak, bir anlamda bu şehirde 300 bin insanı susturmakla eş değerdir. 
Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e karşı takındığınız tavır beni üzüyor, ya o tavrı takınanlar acaba bu yaptıklarından utanıyorlar mı?