OpenAI’nin en son yapay zeka güncellemesi olan GPT-4o, teknoloji dünyasında devrim niteliğinde bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu modelin, insan-makine etkileşiminde yeni bir dönem başlattığı ve toplumsal ilişkileri, iş dünyasını ve eğitim sistemini köklü bir biçimde değiştirebileceği düşünülüyor. İstanbul Galata Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Sosyal Medya Uzmanı Prof. Dr. Michael Kuyucu, bu teknolojinin bireyler ve toplum üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini Alanya Posta Medya’ya değerlendirdi. 


YAPAY ZEKA İLE GERÇEK ZAMANLI İLETİŞİM: GPT-4O’NUN YENİLİKLERİ

GPT-4o, insan-makine etkileşiminde devrim yaratacak özelliklere sahip. Bu modelin en önemli özelliği, ses, görüntü ve metin bilgilerini aynı anda işleyebilmesi ve bu bilgileri insanlarla çok daha doğal bir biçimde paylaşabilmesidir. Yapay zekanın insanlarla yaptığı konuşmalar, gerçek zamanlı bir mantık yürütme süreciyle anlamlı hale gelirken, iletişimde kopukluk yaşanmıyor. Prof. Dr. Michael Kuyucu, GPT-4o modelini değerlendirirken, bu yapay zekanın artık sadece bilgi işlemeye dayalı bir sistem değil, insanlarla duygusal bağ kurabilen ve insani tepkiler verebilen bir teknolojik araç haline geldiğine dikkat çekerek, “Bu model, yapay zekanın insanlarla daha doğal ve kesintisiz iletişim kurmasına olanak tanıyor. Ses, görüntü ve metni entegre bir şekilde işleyebilen GPT-4o, insanlara kendini daha anlaşılmış hissettiren bir deneyim sunuyor” dedi. Kuyucu, bu doğal etkileşimin, insan-makine sınırlarını bulanıklaştırabileceğine de işaret ederek, bu durumun, etik ve toplumsal sorunları da beraberinde getirebileceğini belirtti. Kuyucu, gelecekte bu gibi yapay zeka sistemlerinin sosyal izolasyona ve yalnızlığa neden olup olmayacağı konusunda derinlemesine düşünülmesi gerektiğini de vurguladı.

İŞ DÜNYASINDA DEVRİM: VERİMLİLİM VE HIZIM YENİ ADRESİ

Yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasında büyük bir potansiyele sahip olduğu görülürken, GPT-4o’nun sunduğu en önemli avantajlardan biri, bilgiye anında ulaşabilme ve bu bilgiyi hızla analiz ederek iş süreçlerinde devrim yaratma potansiyeli. Kuyucu’ya göre, yapay zekanın veri analizi yetenekleri ve müşteri hizmetlerinde sunduğu hız, şirketlerin iş süreçlerinde büyük bir fark yaratacak. GPT-4o, müşteri hizmetlerinde devrim yaratma potansiyeline sahip olması şirketlerin müşteri sorularını bu yapay zeka sayesinde anında yanıtlayabilecek. İnsan kaynaklarını daha stratejik alanlara yönlendirebileceğini belirten Kuyucu, “Yapay zeka, müşteri hizmetleri ve kullanıcı deneyimi alanında daha hızlı ve etkili çözümler sunabilecek. Firmalar, müşterilerinin ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebilir ve bu da müşteri memnuniyetini artırabilir” ifadelerini kullandı.

VERİ ANALİZİ VE KARAR ALMA SÜREÇLERİ

“İş dünyasında karar alma süreçleri genellikle karmaşık veri analizlerine dayanır. GPT-4o, bu verilerin hızlı bir şekilde analiz edilmesine yardımcı olarak iş yerinde büyük bir hız ve doğruluk sağlayabilir diyen” Kuyucu, “Şirketlerin büyük veri setlerini analiz etmek ve bunlardan anlamlı sonuçlar çıkarmak için artık daha az zaman harcayacağını düşünüyorum. GPT-4o, veriyi anında işleyerek, şirketlerin daha hızlı ve stratejik kararlar almasına katkıda bulunacaktır” ifadelerini kullandı.

RUTİN İŞLERİN OTOMASYONU VE İSTİHDAM SORUNLARI

“Ancak, yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasında rutin işlerin büyük bir kısmını devralabileceği ve bunun işsizlik oranlarını artırabileceği de bir gerçek” diye konuşan Kuyucu, bazı mesleklerin ortadan kalkabileceğine dikkat çekti. Kuyucu, “Rutin işler, yapay zekalar tarafından gerçekleştirildiğinde, özellikle düşük beceri gerektiren işler tehdit altında olacaktır. Bu durum, iş dünyasında bir dönüşümü zorunlu kılarken, iş gücünün yeniden eğitilmesi gerektiğini de ortaya koyuyor” açıklamasında bulundu.

“YAPAY ZEKA EĞİTİMİ NASIL DÖNÜŞTÜRECEK”

Yapay zeka, sadece iş dünyasında değil, eğitim sektöründe de devrimsel değişikliklere yol açabilecek bir potansiyele sahip olabileceğini vurgulayan Kuyucu, GPT-4o’nun özellikle uzaktan eğitimde büyük bir fark yaratacağını söyledi. Kuyucu, “Öğrenciler, karmaşık konuları daha hızlı öğrenebilir ve öğretmenlerle birebir iletişim kuramadıkları durumlarda yapay zekadan anında yardım alabilirler” dedi.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRENİM DENEYİMİ

GPT-4o’nun en büyük yeniliklerinden biri, öğrencilere kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunma potansiyeli olduğunu ifade eden Kuyucu, “Öğrenciler, bireysel ihtiyaçlarına göre yönlendirilmiş içeriklerle öğrenim süreçlerini daha verimli hale getirebilirler. Yapay zeka, öğrencilerin öğrenme sürecini hızlandırabilir ve onların bireysel öğrenme ihtiyaçlarına uygun çözümler sunabilir. Bu da, eğitimde fırsat eşitliğini artırabilir” ifadelerini kullandı.

OLUMSUZ YÖNLER: YALNIZLAŞMA, ETİK SORUNLAR VE TOPLUMSAL DENGESİZLİKLER

“Yapay zeka teknolojileri, büyük fırsatlar sunduğu gibi, toplumsal ve etik sorunları da beraberinde getirebilir. GPT-4o gibi modellerin insan hayatına bu denli entegre edilmesi, bireyler arası sosyal etkileşimleri zayıflatabilir, etik sorunları gündeme getirebilir ve toplumsal dengesizliklere yol açabilir. Yapay zekayla kurulan insana yakın ilişkiler, bir yandan bireylerin kendini anlaşılmış hissetmesine olanak sağlarken, diğer yandan gerçek insan ilişkilerinin yerini alarak sosyal izolasyona yol açabilir” diyerek konuşmasını sürdüren Kuyucu “İnsanlar, yapay zekayla duygusal bağlar kurarak gerçek insan ilişkilerinden uzaklaşabilir. Bu, bireylerin sosyal becerilerini zayıflatabilir ve toplumsal bağların zayıflamasına neden olabilir. Yapay zekanın geniş veri setleriyle çalışması, veri güvenliği ve etik sorunları da beraberinde getiriyor. GPT-4o’nun yanlış bilgi yayma riskine ve kişisel verilerin toplanmasıyla ilgili endişeler dikkat çekiyor. Yapay zekaların güvenilirliklerini artırmak için veri güvenliği politikaları sıkılaştırılmalı ve etik sınırlar netleştirilmelidir. Yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, bazı iş alanları yapay zeka tarafından devralınabilir ve bu da işsizlik oranlarının artmasına neden olabilir. Toplumun belirli kesimleri, özellikle düşük becerili işler yapanlar, yapay zeka tarafından işsiz kalma riskiyle karşı karşıya. Bu durum, ekonomik dengesizliklere ve toplumsal uçuruma yol açabilir” diye konuştu.

YAPAY ZEKA VE KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM

Yapay zekaların dil ve kültürel referanslar üzerindeki etkisi de tartışılması gereken önemli bir konu olduğunu ifade eden Kuyucu, “Yapay zekalar, belirli veri setleriyle eğitildiği için, bu sistemlerin kültürel bakış açılarını yeterince temsil edemeyebileceği kaygısı vardır. Yapay zeka, belirli bir kültürel perspektife dayalı olarak eğitildiğinde, farklı kültürleri dışlayabilir ve dijital kültür homojenleşebilir. Bu da kültürel çeşitliliğin azalmasına neden olabilir. GPT-4o gibi yapay zeka modelleri, insan hayatında köklü değişikliklere yol açabilecek bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, bu teknolojinin olumlu ve olumsuz etkileri dikkatle ele alınmalı ve iyi yönetilmelidir. Yapay zeka teknolojilerinin sunduğu fırsatlar büyüktür, ancak bu fırsatlar beraberinde ciddi sorumluluklar getiriyor. Toplumsal yalnızlaşma, etik sorunlar ve ekonomik dengesizlikler göz ardı edilmemelidir. Sonuç olarak, GPT-4o gibi yapay zeka modelleri, toplumsal faydalar sağlarken, bireylerin ve toplumların bu teknolojiyi nasıl kullandığına bağlı olarak olası tehlikeleri de içinde barındırır. Yapay zekanın getirdiği fırsatları kullanırken, toplumsal ve etik sorumlulukların farkında olmak her zamankinden daha büyük önem taşıyor” diyerek sözlerini noktaladı.  -Alkın BİRİCİK

Muhabir: Alkın BİRİCİK