Prof. Dr. Çekin, "Bağırsak, aslında bizim ikinci beynimiz olarak nitelendirilebilir" diyerek, bağırsak ile beyin arasındaki karşılıklı ilişkinin önemine dikkat çekti. Beynin stres üretmesinin, bağırsak fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Çekin, “Stresten en çok etkilenen organlardan biri bağırsaktır. Eğer bağırsakta sağlık problemi yaşanıyorsa, bu durum beynin de işleyişini etkileyebilir. Bağırsaktaki mikrobiyota ve sindirim sorunları, duygusal bozukluklara yol açabilir ve depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir" şeklinde konuştu.
İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Çekin, bu rahatsızlığın fonksiyonel bir hastalık olup yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü belirtti. IBS’nin genellikle karın ağrısı, ishal, kabızlık ve şişkinlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade eden Çekin, hastaların tedavisinde bağırsak hareketlerini düzenleyen düşük dozda antidepresanların da kullanıldığını söyledi.
Prof. Dr. Çekin, modern yaşamın getirdiği stres ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının IBS gibi fonksiyonel hastalıkları artırdığına dikkat çekti. Polikliniklerde tedavi gören hastaların üçte birinin bu tür rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu aktaran Çekin, bağırsak sağlığının vücuttaki diğer organlarla olan ilişkisini de araştırdıklarını belirtti.