Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sınavına iki gün kaldı. Öğrenciler hayatlarında ilk defa Türkiye genelinde uygulanan bir sınava girecekler. Bu nedenle çoğu tedirgin, çoğunun kafası karışık. Tek bildikleri şey bu sınavı en yüksek puanla geçmeleri gerektiği. Sınavın ne amaçla yapıldığını ise gerçek anlamda bilen çok az bir kısım var.
Çocuklarda ve ailelerinde gördüğüm yaygın ama yanlış olan düşünce şu; ''TEOG yüksek bir puanla geçilmeli yoksa iyi bir liseye gidilemez, iyi bir liseye gidilmezse de üniversite hayal olur, hayatı ise mahvolur.'' Sınavı hayatın sonu olarak görüyorlar ve dolayısıyla da sınav kaygısı, panik, korku kaçınılmaz oluyor.
Yine birçok çocukta yanlış ve eksik bilginin çok fazla olduğunu görüyorum. Sınava hazırlık sürecinde çocuklara akademik dersler öğretilirken; sınav yerleştirme sistemi, lise/üniversite basamakları hakkında yeterli bilgi verilmemiş. Sonuç olarak ortaya karmakarışık bir görüntü çıkıyor. Bu nedenle birkaç madde ile eksik kaldığını gözlemlediğim konular hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum:
- TEOG okul sınavlarından farklı olmayan bir sınav
- Sınavda göstereceğiniz performans sizin gerçek performansınız olmayabilir, buna hazırlıklı olun.
-Hayatınızda ilk defa bu ciddiyette bir sınava gireceksiniz, nasıl olacağına dair endişeleriniz olabilir, bilinmeyen her zaman korkutur bu normaldir. En azından şunu bilin okul sınavlarınızdan bir farkı olmayacak; kendi okulunuzda kendi sınıfınızda sınava gireceksiniz ve sınav aralarında dinlenmek için vaktiniz de olacak.
- Sınav sabahı her zaman yediklerinizden farklı bir besin tüketmeyin. Normalde kahvaltı yapamıyorsanız en azından süt ve mısır gevreği gibi besinler tüketebilirsiniz.
-Boş bir mide ile sınava girmeyin. Beyninizin çalışmak için beslenmeye ihtiyacı olduğunu unutmayın.
- Sınava başlamadan önce uygun bir yerde vücudunuzu esnetme çalışmaları yapın; kollarınızı, bacaklarınızı gererek nefes çalışmaları yapın, yerinizde birkaç defa zıplamanız dikkatinizi ve odaklanmanızı artıracaktır.
- Sınav anında odaklanmakta zorlandığınız anda kalemi bırakın gözlerinizi kapatın birkaç saniye kendinizi gevşetmeye çalışın. Sonra sorulara devam edin.
-Bir soru üzerinde 2 dakikadan fazla zaman harcamayın, zorlandığınız anda soruya büyükçe bir işaret koyun ve süreniz kaldığında tekrar soruya dönüp çözmeye çalışın.
- Sınav aralarında arkadaşlarınızla sorular hakkında konuşmayın, kimsenin sizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin.
-Sınav aralarında yine öncesinde bahsettiğim gevşeme egzersizlerini yapmayı ihmal etmeyin. Bedenimiz ve zihnimiz birbiriyle sürekli etkileşim halindedir, bedenimizi canlandırarak zihnimizi de canlandıracağımızı unutmayın.
- Sınav anında heyecanınızı kontrol etmekte zorlanırsanız, kontrollü nefes alarak heyecanınızı denetleyebilirsiniz. Bunun için en etkili yöntem diyafram nefesidir. Burnunuzdan 4 saniyede karnınızı şişirerek aldığınız nefesi, 8 saniyede ağzınızdan bırakın. Bunu birkaç defa tekrarladıktan sonra heyecanınızın yatıştığını fark edeceksiniz.
-Sınavdan sonra kimseyle konuşmak veya telefonlara yanıt vermek zorunda değilsiniz. Sizi ne rahatlatıyorsa onu yapın.
-Uykunuza dikkat edin, ertesi gün ki oturuma hazırlıklı olun. ikinci gün de aynı egzersizlerle kendinizi rahatlatmayı ihmal etmeyin.
-Sınavın sonucu doğrudan hayat başarınızla ilgili değil, beklenenin altında puan alsanız da sonucun sizin değerinizle hiçbir ilgisi yok.
-Sınav yalnızca uygulanması gereken bir sistem ve her sistem her birey için aynı oranda uygun olmayabilir.
-Geleceğiniz TEOG'dan alacağınız puana bağlı değil, TEOG tek çare değil, düşük puan almak dünyanın sonu değil.
-Ne istediğinizi bildiğiniz sürece hangi okulda olursanız olun hedefinize ulaşmanız mümkün. Kendi adıma konuşmam gerekirse, eğer ki bulunduğum liseyi bahane edip pes etmiş olsaydım şu an hayallerimdeki mesleği yapıyor olamazdım ;)
Sınavda beklediğiniz performansı gösterememiş olabilirsiniz, sorular beklediğiniz gibi gelmemiş olabilir. Pes etmeyin ! Unutmayın; pes ettiğiniz noktada yenilgiyi kabul etmiş olursunuz. Oysa hayat seçeneklerle dolu !