7 Haziran öncesi, 'Tepeden inme aday. Babasının torpiliyle AK Parti'den milletvekili adaylığı için listeye koydular' diyorlardı. Seçimden önce, 'Damlataş'ta bıraksan, Kızılkule'yi bulamaz' diyorlar, onu acımasızca eleştiriyorlardı. 1 Kasım'da seçim tekrarlandı, 'Ankara'ya bir gider, bir daha dönmez. Alanyalıyı unutur, seçmenlerin derdini bile dinlemez' derlerdi, AK Parti'nin değerli milletvekili Sena Nur Çelik için. Yani Milletvekili Çelik için herşeyi söylüyorlar, her iftirayı atıyorlar ve karalama kampanyası başlatıyorlardı. 1 Kasım seçimi bitti, 'Telefona bakmıyor' diye dedikodu ürettiler bu şehirde bazıları. Birileri de diyor ki, 'Sena Nur Çelik'in babası Alanyalı olabilir ama o Alanyalı değil. Alanya'ya ve Alanyalıya ne katkısı var. Memleket için ne yaptı ki?' diyor, serzenişte bulunuyordu. Annesi Giritli olan Bülent Arınç'ı Alanyalı kabul edenler, Sena Nur Çelik'u bu şehrin bir evladı olarak kabul etmiyorlar, etmek istemiyorlardı. Yani ne zaman Sena Nur Çelik'e onurlu bir görev verirse, birileri düğmeye basıyor, onu karalamak, yıpratmak ve siyasetten soğutmanın derdine düşüyordu. 
15 Temmuz'da darbe girişimi sonrası Dışişleri Komisyonu Sözcülüğü başta olmak üzere bir çok görevi bulunması nedeniyle de sürekli yurt dışı görevi veriliyor, o FETÖ'yü anlatıyor ve darbe girişimi tüm Avrupalı mevkidaşlarına iletiyordu. Bir ülkeden geliyor, havalimanında valizini alıp, havalimanında yeniden başka bir ülkeye gitmek için uçağa biniyordu. Yani uçaktan indiğinde sadece ayağı havalimanında yere değiyor, ardından bir iki saatin ardından yeniden yurt dışına gidiyordu. Yani 15 Temmuz sonrası biz evimizde yattık, çoluğumuz, çocuğumuz, torunumuz, anne ve babamızla bol bol eğlendik, gündüz gezdik, gece uyuduk. Ama o 15 Temmuz sonrası bırakın geceleri uyumayı, sadece bir iki saat uyku ile günü bitirdi, tek derdi FETÖ'yü anlatmaktı. Aslında AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan'ın verdiği görevi Sena Nur Çelik layıkıyla yapıyor, bundan dolayı da övgü üstüne övgü alıyordu. 
Sena Nur Çelik, ülkemizi yurt dışında onurla temsil ederken, kendisine verilen her görevin üstesinden gelirken, birileri ise onu yapratmak için, 'Alanya'yı unuttu. Biz onun seçmeni unutacağını, seçim bölgesine gelmeyeceğini söylemiştik. Bakın bugün de telefonlarına bakmıyor' diye yeniden dedikodu üretimine başladılar. 
Çünkü Sena Nur Çelik'in burada yandaşları yok, onu savunan, sözcülüğünü yapan insanlar yoktu. Çünkü Sena Nur Çelik, bu dedikoduları üretenlerin rant sağlamasına yardımcı olmuyor, memleketin geleceğine, Alanyalının yarınlarına daha iyi bakması için çalışıyordu. Aslında Sena Nur Çelik, Amsterdam'da, Moskova'da, Fransa'da, Amerika'da bile Alanya'nın yarınlarını düşünüyor ve ona göre de hareket ediyordu. 
Herkesin derdi Sena Nur Çelik'i yıpratıp, siyaset hayatına son vermesiydi. Ama tüm dedikodulara rağmen Sena Nur Çelik dün yeniden Alanyalılarla birlikteydi. Alanyalıların sorunlarını dinleyip, çözümü noktasında da önemli kararlara imza attı Sena Nur Çelik. 
Bugün Alanya'nın enerji sorunu çözülüyorsa, çiftçinin sulama problemi kalmıyorsa, Alanya'da kış turizminin 12 aya çıkarılmasına dönük projeler uygulanmaya konuyorsa, Alanya üniversite kenti oluyorsa, hastaneler inşa ediliyorsa, Alanya'da sağlık turizmi için düğmeye basılıyorsa, Alanya spor şehri yolunda emin adımlarla ilerliyorsa, ulaşımdaki sorunlar bir bir çözülüyorsa, Alanya ciddi projelere kavuşuyorsa bunda Sena Nur Çelik'in de imzası var. Yani bugün Sena Nur Çelik'i yıpratmak yerine teşvik etmemiz gerekiyor. 
Çünkü genç yaşına rağmen bilgisi, birikimi ve tecrübesiyle Bakanlar Kurulu'nda bakanlık yapabilecek tecrübeye sahip. Belki bugün Antalya Milletvekili olarak memleketimize hizmet ediyor ama yarın Bakanlar Kurulu'nda görev almayacağının garantisini kim verebilir?
Mevlüt Çavuşoğlu'nun milletvekili olduğu ilk dönemde de ona da acımasızca saldırmış ve yerden yere vurmuştunuz. Dün acımasız bir şekilde saldırdığınız Mevlüt Çavuşoğlu'na bugün nasıl koşuyorsanız, ona nasıl övgü yağdırıyorsanız, yarın Sena Nur Çelik'e de aynı övgüleri yağdırabilir, bugün eleştirdiniz genç milletvekilinden derdinize derman olmasını isteyebilirsiniz. 
Yani Alanya'nın evlatlarına saldırmak, köstek olmak yerine destek olun. Biz Sena Nur Çelik'e destek olursak, yarın Ankara'dan daha güçlü destek alırız. 
Çünkü bizim Ankara'da iki tane onurumuz var. Birisi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, birisi de gelecekte Bakanlar Kurulu'da görev alabilecek kapasiteye sahip olan Sena Nur Çelik. Her ikisini de sahiplenelim, kucaklayalım. 
Çünkü bizim için ikisi de değerli. Birini diğerinden ayırt edemeyiz ve birisini överken, ötekine vefasızlık yapamayız.