Bir zamanlar erdem ve ahlak güzelliğiyle ünlü bir adam yaşardı. Bu adamın bakılamayacak kadar çirkin ve asık yüzlü, kötü huylu bir de kölesi vardı. Kölenin canavar gibi dişlerinden adeta zehir akardı. Şehirde ondan daha çirkin bir Allah'ın kulu yoktu. İş görürken yüzünü asar, yemek pişirirken kaşlarını çatar, sofrayada efendisiyle birlikte otururdu. Birlikte yemek yediği efendisi " Ölüyorum, lütfen bir damla su ver" dese umrunda olmaz, bir yudum su vermezdi. Ne söze, ne azara aldırış ederdi. Gece gündüz gürültü patırtı eksik olmazdı evde. Bir gün o fazilet sahibi adama arkadaşlarından biri şöyle dedi: " Bu çirkin suratlı kölenin yeteneğine mi, güzelliğine mi, becerikliliğine mi tutkunsun? Bu ciğeri beş para etmezin kahrını neden çekiyorsun? Sat köle tüccarına, sen de kurtul. Parasız bile versen kar etmiş olursun." Adam güldü ve bunun üzerine: " İyi kalpli dostum, gerçekten söylediğin kadar var. Fakat onun yüzünden ben güzelleşiyorum. Onun münasebetsizliklerine dayandıkça olgunlaşıyorum. Sabır gücü kazanıyorum. Sabır acı görünür, fakat insanın kişiliğine yerleştikçe bal olur." dedi.

Zora düştüğümüzde, isyan etmek yerine "Ya sabır" diyerek zorluklara göğüs germeliyiz. Derdini veren Allah dermanını da verir diye boşuna dememiş büyüklerimiz. Bu güzel yazı herşeyi açıkça anlatmış bize. Gaflete düşmek kadar kolay bir yol yok. Hangimiz zamanı gelince "Sabır ede ede nereye kadar" demiyoruz ki içimizden. En basitinden örnek verecek olursak yolda kırmızı ışıkta sürücünün sol şeritte arabası kalsa göz göre göre korna çalıp " yürü bee kardeşim" diyoruz. Arabasının sol şeritte bozulması onun suçuymuş gibi davranıyoruz. Markette alışveriş yaparken önümüzdeki müşteri aldıklarını poşete yavaş yavaş koyuyorsa surat asarak tepki gösteriyoruz. Biz insanoğlu sabır etmeyi bazen gerçekten beceremiyoruz. Birbirimize karşı hoşgörülü olmayı denemek yerine fevri davranışlarda bulunuyoruz. Sabırlı davranıp insanlara karşı hoşgörülü olmayı biraz daha fazla denesek birbirimizle geçinebilmek bir yana dursun birlik ve beraberliğimizi de herkese göstermiş olurduk. Sabır etmenin güzelliğini yaşamak bir gün hepimize nasip olsun.