Bu “akıl-fikirleri” kimlerden alırlar, kimlerin “gazına gelip” böyle işler yaparlar inanın bilmiyorum…
Ama “eğlenceli” geliyor bana,  çok gülüyorum kendi kendime…
Hemen hemen her seçim döneminde çok sık gördüğümüz fotoğraflar aslında bunlar, yeni değil, eskilere dayanır…
Hiç unutmam, yıllar önce bir milletvekili adayı vardı, falanca partiden…
Ne kadar “becerikli” bir adam olduğunu vatandaşa ispat edebilmek adına elleriyle “çamaşır yıkayıp” ardından “su böreği” bile açmıştı…
Hatta üç-beş aylık çocuğun “bezini değiştiren” erkek aday görmüşlüğüm bile var…
Elinden gelse “meme verecek” mübarek…
Bir belediye başkan adayı, bizim memleketin meşhur Alaattin Tepesi’ne çıkıp, elindeki orakla “çim biçme” gösterisi yapmak istemişti misal…
Ne kadar “sert bir biçici” olduğunu göstermek için orağı öyle bir sallamıştı ki, elinden fırlayan orak havada döndükten sonra gidip baldırına saplanmıştı…
Hastanede yaptığı ilk açıklamasında da “elimden zıldı, bu sayılmaz” demişti…
Dün, gazetenin haber merkezine düşen bir basın bültenini görünce aklıma geldi bunlar…
AKP Antalya Seçim Koordinasyon Merkezi’nden “mail yoluyla” gönderilen bültenin başlığı aynen şöyle…
“Hüseyin Samani bu kez de boya yaptı”…
Basın bülteninin spotunda da aynen şu ifadeler var…
“Daha önce de kaynak yapan, ot biçen, demir döven Samani, bu kez de boya yaparak vatandaşın takdirini topladı. Samani, halkın içinden geldiğini hatırlatarak, halktan kopuk bir milletvekili olmadığını da her fırsatta gösteriyor”…
Bülteni okuyunca hafiften bir “tebessüm” belirdi suratımda…
Ve o anı hayalimde canlandırmaya çalıştım…
Şöyle olmuştur belki…
AKP Antalya Milletvekili Hüseyin Samani, boya fırçasını eline alınca, etrafındaki vatandaşlar büyük bir merak ve heyecan içinde, Samani’nin fırça ile atacağı ilk hamleyi beklemişlerdir…
Samani’nin, elindeki fırçayı “büyük bir maharetle” kullandığını görünce de çılgınlar gibi alkışlayıp, “tamam biz bunu Ankara’ya gönderelim, en azından gider TBMM’nin koltuklarını, parmaklıklarını falan boyar da bir işe yarar” diye düşünmüşlerdir…
Ki, yine aynı basın bülteninin son paragrafında AKP Antalya Milletvekili Adayı Hüseyin Samani, bu işin “püf noktasını” da şöyle açıklamış zaten…
“Boya yaparken fırça izleri kalmayacak şekilde üzerinden geçmek gerek. Fırça izleri kalırsa boya güzel olmaz”…
Milletvekili dediğin böyle olur işte…
Boya yapılan yerde fırça izleri kalırsa, o boyanın “güzel olmayacağını” bilecek kadar “akıllı ve pratik zekalı” olur yani…
Hüseyin Samani, Antalya’dan tekrar seçilip TBMM’ye giderse –ki öyle görünüyor- Meclis’in “en hamarat” vekili olur sanırım…
Sadece boya yapmanın “püf noktaları” değil bildikleri…
Basın bülteninden edindiğim bilgilere göre o kadar becerikli ki, kaynak yapmış, ot biçmiş, demir bile dövmüş…
Partisinin “iktidardan kopması” halinde, kopan bölgeye “kaynak yapıp” partisinin geleceğini bile kurtarır belki, kim bilir…
Yanlış anlaşılmasın sakın, bu yazının amacı sadece Hüseyin Samani’yi hedef alıp, eleştirmek falan değil…
Bu anlamda şimdiye kadar elime ulaşan “en acayip ve uçuk basın bülteni” kendisiyle ilgili olduğu için “kabak başında patladı”…
Yoksa diğer partilerin adayları da veriyorlar aynı “komik” fotoğrafları…
İçinde “samimiyet” olmayan, “bu tür “göstermelik” tavırları bir türlü sevmedim, sevemedim…
Sadece benim sevip-sevmemem önemli değil zaten, bunu da biliyorum…
Ama inanın bana sokaktaki vatandaş da sevmiyor bu tür “yapmacık ve göstermelik” tavırları…
Hiç kimse kusura bakmasın ama, sadece “boya yapılan yerde fırça izi kalırsa, o boyanın güzel olmayacağını bilecek kadar akıllı ve pratik zekalı” diye gidip o adayın partisine oy vermem şahsen…
Ve hiç kimsenin, bir milletvekili adayına “kaynak yaptı, ot biçti, demir dövdü, güzel boya yaptı” diye oy vereceğini de sanmıyorum…
Birazcık “samimiyet” lütfen…
Hepsi bu…