ü

Yönetmelik değişikliğinin, bazı işletmelere ayrıcalık sağlayarak kıyı kanununa aykırı yapılaşmaların denetimini zorlaştıracağı endişesiyle İBB tarafından dava açılmıştı. Danıştay, verdiği kararda, Anayasa ve Kıyı Kanunu'na göre kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetilmesi gerektiğini ve ayrım gözetilmeksizin tüm deniz, tabii-suni göl ve akarsularda onaylı kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi istemi ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak itiraz usulüne yer verildiğini vurguladı.

Ancak dava konusu yönetmelikte, kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi için yeni bir itiraz yolu getirilmişti. Bu yeni itiraz yolu, meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış Hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanları ve ilgili bakanlıkların tahsis veya üst kullanım hakkı verdiği, turizm işletme belgesi almış yapıların bulunduğu kıyı alanlarına yönelikti.

Danıştay, bu kuralın objektif kriterler çerçevesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak yönetmeliğe eklendiği konusunun idarece ortaya konulamadığını, ayrıca kuralın Kıyı Kanunu hükümlerine aykırı uygulamaları teşvik edebileceğini, kıyıların korunmasına aykırı uygulamalara yol açabileceğini ve kıyıların daraltılması sonucunu doğurabileceğini belirtti. Bu durumun ise kıyılardan yararlanmada önceliği kamuya veren Anayasa ve kanun hükümleriyle bağdaşmadığı vurgulandı.

Hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varan mahkeme, yönetmeliğin iptaline karar verdi.  -Haber Merkezi

Kaynak: Haber Merkezi