Uzmanlara göre, kendi sosyal medya profilini sürekli takip etme davranışı, aslında kendimizi daha iyi anlama arzumuzdan kaynaklanıyor. Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğünü merak etmek, sosyal kabul görme ihtiyacımızdan doğan doğal bir tepki. Sosyal medyada paylaşımlarımız aracılığıyla başkalarının gözünde nasıl bir imaj çizdiğimizi merak etmek, öz saygımızı etkileyebiliyor. Psikologlar, sosyal kabul ve statüye duyulan ihtiyacın, bu davranışın temelini oluşturduğunu belirtiyor. Sosyal medyada beğeni, yorum ve takipçi sayısı gibi metrikler, kendimizi değerlendirmemizde önemli bir rol oynuyor. Bu durum, özellikle gençler arasında daha belirgin.

Mükemmeliyetçilik ve Sosyal Karşılaştırma

Sürekli kendini sosyal medyada takip etmek, mükemmeliyetçilik eğilimi olan kişilerde daha sık görülüyor. Başkalarının kusursuz görünen hayatlarını takip etmek, kendi hayatını yetersiz hissetmeye ve sürekli kendini başkalarıyla kıyaslamaya yol açabiliyor. Ancak bu durumun olumsuz yanları da var. Özellikle gençler arasında yoğun sosyal medya kullanımı, depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor. Sürekli başkalarının hayatlarını takip etmek, gerçek hayattaki ilişkileri zayıflatabilir ve mutsuzluğa neden olabilir.
Sosyal medyanın olumsuz etkilerini azaltmak için neler yapılabilir?
Günlük olarak belirli bir süre sosyal medyada vakit geçirmek, daha sağlıklı bir kullanım alışkanlığı oluşturmaya yardımcı olabilir. Başkalarının hayatlarını kendi hayatınızla karşılaştırmak yerine, kendi başarılarınızı ve hedeflerinizi kutlamak önemlidir. Sosyal medyadaki sanal etkileşimler yerine, gerçek hayattaki ilişkilerinizi güçlendirmeye çalışın.  Eğer sosyal medyanın hayatınızı olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız, bir uzmandan yardım almanız faydalı olabilir.  -Haber Merkezi
 

Kaynak: Haber Merkezi