Etrafınıza bir baksanıza, ne kadar güvende hissediyorsunuz kendinizi? Çevrenizdeki insanlara baktığınızda, onlarla konuştuğunuzda ne kadar rahatsınız? Onların yanındayken kendiniz olabiliyor musunuz yoksa hep bir kalıba mı sığınıyorsunuz?
İnsanlara güvenmek, kendin olabilmek ne kadar da imkansız hale geldi öyle değil mi? Söylenenlerle yapılanlar, arkanızdan dönen dolaplar, haberiniz bile olmadan size biçilen görevler… Bunlara uyarak, bazı şeyleri de göz göre göre kabul ederek devam etmek, aptallık mı? Yoksa doğru zamanı beklemek mi? İnsan olabilmek ne kadar zor olabilir ki? İyi olmak ne kadar ağır gelebilir ki insana?
Bu denli yoruyorken bu zamanda insan olmak, gücünün tükendiği noktada bir çıkış yolu da yoksa gitmek bir kurtuluş olsa gerek. Kaçmaktan çok, pes etmekten çok, kurtulmak… Kendini cenderenin içinden çıkarıp daha sade daha insansız bir hayata odaklamak en doğru olanı diye düşünüyorum…
Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz? Çünkü artık hepimiz her gün birilerinden bunalıyor, birilerine sitem ediyor, birilerinden sıkılıyoruz… Bazı şeylere kızıyor, iş yerinde bir şeylere bozuluyor, yanlış olan şeyleri görüyor, arkadaş dediğimiz insanlara kırılıyor ama ses çıkarmıyoruz. Bir yerden başlamak gerekiyor… Bir şeyler için adım atmak gerekiyor… Gerekirse elindekileri kaybetmeli ama seni mutsuz eden her şeyden kurtulmalısın…
Eski zamanlardaki gibi kimse yüzüne içtenlikle gülmüyor çünkü… Sana samimiyetsiz samimi bir gülüş atıp seninle anını iyi geçirebilir, sana anlık güven verebilir, birazcık aptalsan zaten bu samimiyetsiz samimiyete inanırsın da ama o günün sonu mutlu bitmez… En azından ilerisi için sana hazırlanan alt yapı senin düşündüğün kadar gülistan değildir…
Hulusi Kentmen babacanlığında, Adile Naşit anaçlığında, Hababam Sınıfı’ndaki arkadaşlığa sahip değil artık kimse… Bunları ancak Yeşilçam filmlerinde izlersiniz… Seninle işi bitenin dostluğu da biter, sevgisi de biter, insanlığı da biter, merhameti de zaten yoktur…
Kendinizden başka kimseye güvenmeyin ve mutsuz olduğunuzu anladığınız an o mekanı terk edin…