Turizm girmeden önce Alanya Belediyesi’nin bütçesi iki temel kalemden oluşuyordu. Toptancı Hal gelirleri, su gelirleri. Bu iki gelir olmasa ayakta kalamazdı belediye. Benim bildiğim kadarıyla ilk Toptancı Hal rahmetli İzzet Azakoğlu Başkanımız döneminde açıldı. Merkez çarşıdaki malum ‘Eski Hal Caddesi’nin bulunduğu yere. Ziraat, narenciye, sebze ve muz üretimi artınca toptancı hali, ilk taşınmayı gerçekleştirdi. Rahmetli Müstakbel Dim Başkanın ciddi emekleri ile Polis Lojmanlarının yanındaki Aquapark’ın olduğu yer çok uzun yıllar Toptancı Hali olarak hizmet verdi. Burada bir kırılma yaşandı bence. Plastik öncesi o dönem için tahta kasalar ve sandıklar kullanılırdı. Bir sandık kavgası patladı ve hal bölündü. Konaklı ve Payallar’da peş peşe haller açıldı. Bunu Demirtaş takip etti. İşte o dönem bölünmek yerine ‘büyüyüp daha geniş bir yere’ geçilseydi, hedef yanaşan tırın her istediğini bulup doldurabileceği bir hal dizayn etmek olsaydı her şey farklı olabilirdi. Turizmin hızlı yükselişi ve şehirleşmenin ivme kazanması ile burası hem küçük gelmeye başladı hem de şehrin tam merkezinde kaldı. Dönemin Belediye Başkanı Cengiz Aydoğan o dönemlerde 18. Madde imar uygulamaları yapıyordu. Bugünkü Toptancı Hal yeri bulundu ve faaliyete geçirildi. Bu da ikinci taşınma olmuştu. Aslında mevcut yeri de şehir içiydi ama çevre yoluna servis kolaylığı dezavantajları örtüyordu.
Toptancı Hali esnafı çilekeştir. Sıradan her komisyoncu mali bir sarsıntı geçirmiştir. Çünkü tüccara para kaptırmak diye bir kaderleri vardır. İşte bugün gazete ve yayın organları çiftçi para kazanamıyor, mal para etmiyor, halka da pahalı geliyor, o halde aracı kazanıyor diye ortalığı velveleye verip hükümetin komisyoncu üstüne gitmesini sağlıyorlar ya, işte bütün bu olanlardan habersizler. Bir de toptancı hallerine karşı zincir marketlerin hasmane tutumları var. Ticaret Bakanlığı’nda at koşturmaları var. Diyeceğim o ki zaten ticaretleri kan kaybediyor bir de Alanya’nın özel sıkıntıları var. Rusya’ya mal satamadılar, turizm kötü geçince otellere mal satamadılar. Kriz kriz üstüne bindi. Geçmişte Alanya’nın her darboğazında taşın altında onların eli vardı. Hafızam beni yanıltmıyorsa ,Atatürk Anıtı bile halcilerin parası ile yapıldı. Türkiye’nin bir yerinde bir afet, felaket olsa ilk kamyonlar toptancı halinden kalkar. Bir yardım yapılacak olsa şehir içinde gezilmeye halden başlanır. O yüzden de yerel siyasetin kalbidir toptancı hali. Bugüne kadar ki gözlemim şudur ki geçmiş yıllarda hal kimin tarafındaysa seçimleri o kazanmıştır. Ama bugün zordalar, bugün istisnalar hariç gösterilen yere gitmek istemiyorlar. Zaten çok kırılgan bir ekonomik durum içindeyken, ticari belirsizliklerin olduğu bu dördüncü adrese gitmek istemiyorlar. Peki haklılar mı ?
Üç kere taşınmış olan hal dördüncü yerine giderken daha seçici ve dikkatli olunmalı. En az 25 yıl yetecek bir alanı olmalı. Deposu, ardiyesi, soğuk havası, paketlemesi, otoparkı, camisi, sosyal alanları ve hatta mümkünse işçilerin kalacağı sosyal konutları, hamamı vs ile, geniş bağlantı yolları ile yeterli olmalı. Tüccarın ayağı geri geri gitmemeli. Müstahsil için hal yolu eziyete dönüşmemeli. Yeni yerine taşınmakla attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli. Bu yazıyı kaleme alırken bir tek halci ile konuşmadım. O nedenle belli teknik hatalar yapmış olabilirim. Ama son 4 yıl içinde zaman zaman yaptığım görüşmelerin hülasasıdır. Benim ‘’HAL’’ den anladığım
budur. Yetkililerimizin ne anladığını bilmiyorum. Temeli atıldı diye bir şey bitmiş demek değil. Yanlış hesap her yerden döner.
Tüm bu ahalinin içinde yine en halden anlayan ALTSO Başkanı Mehmet Şahin, bence halcilerle şöyle kayıt dışı bir daha görüşsün ve kime neye mal olacağını bir daha not etsin. HAL’den anlamak lazım. Hoşçakalın.