Bugün Ankara'dan bakıyorsan, Alanya İl konumunda bir ilçe. Alanya'ya geliyorsun, küçücük bir şehir. Ama ülkeye öyle ekonomik katkısı var ki, vergide bile 50 İl'i solluyor. Turizmdeki aslan payı ile Maliye Bakanlığı'nın da kasasını dolduruyor. İnşaat sektöründe Alanya zirve yapıyor, tarımda üretimiyle memleketini doyuruyor. Yani bu Alanya herşeyin fazlasını hak ediyor. Alanya her yönüyle ülkesine katkı sunuyor ama ülkeyi yönetenlerde şehre bir şeyler vermeye çalışıyor. Ama Ankara'dan bakınca Alanya'yı zengin sanıyorlar. Alanya kendi yağıyla kavrulun diye buranın problemlerini çözmek yerine, 'Siz çözersiniz' mesajı veriyorlar. Aslında Alanya kendi yağıyla da kavrulabilir ama Ankara'nın nimetlerinden Alanya'da yararlanmalı.
Ankara'nın bir hediyesi vardı Alanya'ya. Alanya'nın devlet üniversitesi kurma çalışmalarına Ankara seyirci de kalmadı, evlet üniversitesini verdi Alanyamıza. Aslında 10 yıl önce Alanya İşletme Fakültesi kurulur, kurulmaz atıldı, Alanya'da devlet üniversitesi kurmanın temelleri. 10 yıl önce 33 öğrenci ile başladı, İşletme Fakültesi Alanya'da yükseköğretime. Daha sonra Eğitim, Mühendislik ve ALTSO Meslek Yüksek Okulu derken, Alanya'da sağlık alanında en önemli fakülte olan Tıp'ta kuruldu. Yani Alanya'da sadece devlet üniversitesinin adı yokdu, o adı da Ankara koydu. Artık Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi var, bu şehirde. Üniversitemiz var ama ona bağlı fakültelerde üvey evlat gibi. 10 yıl önce 33 öğrenciyle eğitime başlayan Alanya İşletme Fakültesi'nde, 2015-2016 yükseköğretim dönemindeki öğrenci sayısı bine yükseldi. Yani çifte öğretim veren Alanya İşletme Fakültesi, bugün 3 bin 600 öğrenciye ulaştı. Bugün İşletme Fakültesi'ndeki bina sorunu gözükmüyor olabilir ama bir kaç yıl sonra bu sorun gün yüzüne çıkacak. Çünkü İşletme Fakültesi'ndeki problemi, bilgi, birikim ve tecrübesiyle de Dekan İbrahim Güngör kısmen çözdü. Tabiki bu geçici çözüm, İşletme Fakültesi'ne ek bina yapılmalı mı, evet yapılmalı.
Alanya'nın bir de Mühendislik Fakültesi var. Bu fakültenin 106 öğrenciyi vardı, yeni kayıtlarla birlikte 219 öğrenciye ulaştı. Tabiki Alanya Mühendislik Fakültesi'nin de bina sorunu var. Bu fakültenin binasını da hayırsever işadamı Rafet Kayış yaptırıyor. Alanya'nın böyle değerli hayırseverleri var ama bu fakültenin yapımı için elini taşın altına koyması gereken bir kurum var, o da ALTSO. ALTSO'nun bu fakültenin biran önce inşasının tamamlanarak, Mühendislik Fakültesi'nin bina problemi çözülmeli. Biliyorsunuz Mühendislik Fakültesi bugün Alanya İşletme Fakültesi'ne ait binada kiracı konumunda. Yani İşletme Fakültesi'nin bile bina sorunu varken, aynı binada ikinci bir fakülte oluşu, Alanya'nın ayıbıdır. Alanya'nın ayıbı olduğu kadar, bizi yönetenlerin de utanç duyması gereken bir durumdur.
Alanya'nın üçüncü bir fakültesi var. Bu fakülte de bina sorunu var. Bu problem çözülmezse, Eğitim Fakültesi, 2016-2017 eğitim döneminde çadır kurarak, eğitim dönemine girebilir. Çünkü Konaklı Belediye Hizmet Binası'nda kiracı konumunda yükseköğretim yapıyor. 70 öğrenci ile yükseköğretime başlayan Eğitim Fakültesi, 123 öğrencinin kaydını da yaptı. Yani 193 öğrenci ile gelecek dönem yükseköğrenime başlayacak. Yani yeni derslik bile kalmadı, gelecek yıl dönüşümlü eğitime geçebilir. Yani fakülteyi kuruyoruz ama binaları yapamıyoruz. Burada ya Ankara suçlu, ya da Alanyalılar. Bir suçlu aranıyor ama günah keçisi kim olacak, onu bilemem. Eğitim Fakültesi'nin binasını inşa edecek yürekli bir hayırsevere ihtiyaç var. Bakalım bu yürekli hayırsever kim olacak? Alanya'nın kaymağını yiyen binlerce insan var. Bu insanlar biraraya getirilip, ortak havuzda toplanan bütçe ile Eğitim Fakültesi'ne bir bina yapılabilir diye düşünüyorum.
Alanya'nın bir de Tıp Fakültesi var. Biliyorsunuz bugün Tıp Fakültesi, sağlığımız için çok önemli. Alanya'nın Tıp Fakültesi var ama ne Dekan'ını tanıyoruz, ne öğretim görevlilerini, ne de öğrencilerini. Çünkü Alanya'nın Tıp Fakültesi, Alanya'dan uzak. Çünkü Alanya Tıp Fakültesi'nin bir binası yok. Binası olmayan Tıp Fakültesi'ne Akdeniz Üniversitesi kucak açtı. Yani Dekan'ı, öğretim görevlileri ve öğrencileri de Antalya Tıp Fakültesi'ne ait binada eğitimlerini sürdürüyor.
'Herşeyden önce sağlık' diyoruz ama sağlığımız için önemli olan Tıp Fakültesi'ne bir bina yapamıyorsak, oradaki fakültemizi şehrimize getiremiyorsak, bu hepimizin utancı olmalı.
Eğer, Alanya Alaaddin Keykubat adıyla üniversite kuruyorsak, o üniversite bünyesindeki fakültelerin sorununu da çözemiyorsak, o zaman üniversite kurmanın anlamı yok. Çünkü Ankara'nın kendi yağıyla kavrulur diye baktığı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'ndeki öğrenci sayısı 7 bin civarında. Yani kış turizmi için üniversitenin şehrimize kazandırılmasına seviniyorsak, bu fakültelerin ve üniversitenin de bina sorununu çözmeliyiz. Yoksa bu şehirde üniversite kurmanın bir anlamı kalmıyor demektir.