Alanya'da siyaset yapmak zordur. Çünkü siz Alanya'da siyaseti hizmet olarak yapmak istersiniz ama bunu birileri istemez. Siz herkese eşit ve adil hizmet verirsiniz ama bunu birileri onaylamaz. Siz tabana inersiniz ama tabana inince birileri kıskançlıktan ölür. Siz kırsala çıkarsınız ama birileri oralara gitmenizi istemez, otel lobisinde oturmanız için sizi uyarır. Siz Antalya'da partinizin 7 milletvekilini de korumak ve kollamak istersiniz ama bunu yaptığınızda da bedelini ödersiniz. Çünkü siz AK Parti'de siyaset yapıyorsanız kendi başınıza hareket edemezsiniz. AK Parti Genel Merkezi, sizi İlçe Başkanı yapabilir, aday gösterebilir ama birileri egosunu tatmin etmek için buna izin vermez. Çünkü Alanya'da siz AK Parti İlçe Başkanı olabilirsiniz ama birilerine sadık olmanız, onun her kararına onay vermeniz gerekiyor. Afedersiniz ama tuvalete giderken bile o kişinin veya yanındakilerden izin almanız gerekiyor. Hal böyle olunca da AK Parti, Alanya'da başarılı olamıyor. Çünkü AK Parti'de kim başarıyı yakalıyorsa o kişi kim olursa olsun önüne ipotek konuyor. Bu nedendir ki genel seçimlerde AK Parti'nin kazandığı her oy Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına verilen oydur, onun dışındaki yerel seçimlerde de zaten AK Parti başarı sağlayamamıştır. Çünkü parti içindeki egosunu tatmin etmenin derdine düşenler her zaman AK Parti'nin kazanmaması için elini değil vücudunu koyuyor, AK Parti yerelde zafer yaşamasın diye dua eden ediyor. Henüz 2009'daki yerel seçimde AK Parti'nin Alanya Belediye Başkan Adayı Kerim Kılınç, kazanmasın diye dönemin ANAP'lı Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu'na kucak açanlar,  2014 yerel seçimi öncesi Antalya'daki temayül yoklamasında sandıktan birinci çıkan Hüseyin Güney'in yerine Hasan Sipahioğlu'nu aday göstertenler, AK Parti'nin iki dönem üst üste yerel seçimde kaybetmesi için mücadele vermişlerdir. Çünkü AK Parti'nin Alanya'da yerel seçim kazanması demek birilerinin egosunu tatmin edemeyeceği anlamına geliyor. Eğer AK Parti'de de birileri egosunu tatmin etmemiş olsaydı belki bugün Alanya Belediye Başkanlığı'nda AK Partili bir isim oturuyor olabilirdi. Dün Kılınç'ı kendi egosu yüzünden kurban edenler, Hüseyin Güney'in siyasi hayatına ipotek koyanlar,AK Parti'nin tarihi başarısına izin vermeyenler bugün de kendi egosu uğruna AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu'nu siyasetten silmek için partinin geleceğine engelliyorlar. Çünkü Berberoğlu güçlendikçe birileri bundan rahatsızlık duydu. Seçmenler Berberoğlu'nu sevdikçe birileri kıskançlık krizine girdi. Ve birileri Alanya'da AK Parti'nin 2019'daki seçimlere birlik ve beraberlik içinde girmesine karşı çıktı. Çünkü Berberoğlu ile AK Parti, Alanya'da yerel seçimlere hazırlansaydı belki de AK Parti, Alanya'da zafere ulaşacak, yerelde başarılı olacaktı. Ama bir güç çıkıyor, kendi egosunu tatmin etmek için hem Alanya'da insanların siyasi geleceğini karartıyor, hem de AK Parti'nin. Çünkü AK Parti Genel Merkezi'nin, 'Aday sensin' yönündeki kararına rağmen egosunu tatmin etmek isteyen bir kişinin ve onun yanındaki insanların Berberoğlu'na dönük karalama kampanyası başlattıklarını biliyorum. Berberoğlu'na kumpas kurmak, onu İlçe Başkanlığı'ndan el çektirmek de yakışmadı. Çünkü Berberoğlu, egosunu tatmin eden şahsın ve onun yanındakilerin rant sağlamasına göz yummadı. Berberoğlu imar usülsüzlüklerine onay vermedi. Berberoğlu kişilerin değil şehrin menfaati için çalıştı. Kimsenin önünde eğilmedi, dik durdu dikleşmedi. Dürüstlüğünden ödün vermedi, yolsuzluklara karşı da İlçe Başkanı olarak hiç göz yummadı. Kanun neyse onu yaptı, onun yapılmasını istedi. Birilerinin emri altında karar almadı, birilerinin egosunu tatmin etmek içinde eğilmedi, bükülmedi. Vatan ve millet uğruna ter döktü, başarılı işlere imza attı. İlçe Başkanı olarak yol yaptı, yolsuzluk yaptırmadı, usülüne uygun iş yaptı ama usülsüz iş yapanlara karşı oldu. Berberoğlu her zaman beyaz gömlek giydi. Çünkü kalbi de temizdi, ticareti de siyaseti de. Alın teri dökerek ekmeğini kazanan kimsenin ekmeğiyle oynamadı. Haram lokma yemeyen her insana da el uzattı, omuz verdi. Haksız kazanç elde etmek isteyenlerin de hep karşısında oldu, usülsüzlük yapanların da her zaman karşında oldu. Ve tertemiz siyasi geçmişiyle İlçe Başkanlığı'nı bıraktı. Bugün arkasından Berberoğlu için kimse kötü bir şey konuşmuyor, konuşamıyor. Dün anasından nasıl doğduysa bugün de Mustafa Berberoğlu pırıl pırıl bir insan. Kimseye, 'Berberoğlu kendine rant sağladı. Kendi yandaşlarını zengin edip, gitti' demiyor, diyemiyor. Herkesin, 'İlçe Başkanlığı'na dön' çağrısına da uymuyor, uymak istemiyor. Artık siyasete veda kararı aldı ve geri dönüşü de imkansız. Bundan sonra AK Parti kendi geleceğini belirleyecek. Kendi egosunu tatmin etmek isteyenlere Berberoğlu partinin anahtarını bıraktı. Berberoğlu kendini kullandırmak yerine 'Ben size partiyi bırakayım. İstediğiniz İlçe Başkanı'nı getirin, o insanı kullanın. Ama benim üzerimden asla ve asla rant sağlatmam. Ben kendimi size kullandırmam. Çünkü benim dün geçmişim tertemizdi yarın da tertemiz kalacak' dedi ve çekip gitti. Ve AK Parti'de Berberoğlu dönemi kapandı. Artık AK Parti'de kim İlçe Başkanı olur, kim olmaz onu bilemem. Ama ben bu hayatta bir şeyi biliyorum, bundan sonraki süreçte AK Parti'ye Berberoğlu gibi dürüst ve çalışkan bir isim gelmez.  
AK Parti, Berberoğlu'nun değerini ve kıymetini bugün anlayamaz ama ilerki dönemlerde Berberoğlu'nu mumla ararsak hiç şaşırmayın. Hem biz Alanya basını olarak Berberoğlu'nu mumla ararız, hem sokaktaki seçmenler, hem de parti içindeki insanlar. Çünkü hem şehirle bütünleşen, hem partililerle kucaklaşan, hem de Alanya'da birlik ve bütünlüğü sağlayan bir isimdi Berberoğlu. 
Gün gelecek Berberoğlu koltuktan gittiği için göbek atanlar bile, 'Keşke Berberoğlu partimizde İlçe Başkanı olarak kalsaydı' diye pişman olacaklar. Ama iş işten geçmiş olacak. Bundan sonraki dönemlerde AK Parti, Alanya'da yeniden canlanır mı, yerel ve genel seçimlerde zafere ulaşır mı? Bu sorunun yanıtını da önümüzde günlerde hepbirlikte göreceğiz. Ve Alanya'da, 'Küçük olsun benim olsun' zihniyetiyle hareket edenler, her zaman AK Parti'ye darbe vurdular ama kazanan da hep onlar oldu. Demek ki parti içinde birilerinin üzerine basarak, siyasette basamakları birer birer çıkarak, siyasette makam ve mevki sahibi olanların siyasi arenadan inişleri de hızlı olacak ama o günü sabırsızlıkla bekliyorum.