Günümüzde beslenme ve eğitim koşullarının değişmesi, ön ergenlik dönemi belirtilerinin çocuklarda erken yaşta görülmesine sebep olmaktadır. Çocukluk yıllarının sonu, gençlik yıllarının başlangıcı olan ön ergenlik döneminde hızlı bir şekilde fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişim meydana gelir. Anne babadan duygusal anlamda uzaklaşmalar başlar. Kızlarda ortalama 10, erkeklerde ise 12 yaş ergenliğin ilk belirtilerinin görülmeye başlandığı yaşlardır.
Bu dönemde bedensel büyüme hızlanır, sakarlıklar meydana gelir. Fiziksel görünümle ilgilenmeye başlarlar. Hormonların artmasıyla birlikte duygusal iniş çıkışlar artar, öfke patlamaları sık sık yaşanır. Gizlilik ve özel hayat ihtiyacı artar, odasında yalnız vakit geçirmek ister. Diğer yandan ergenlik dönemi korkuların ve kaygıların arttığı bir dönemdir. Sebepsiz korkular olabileceği gibi, anne/babayı kaybetmeye ilişkin kaygılar da sık görülür. Gece korkuları artabilir; mistik konular hem ilgilerini çeker diğer yandan zihinsel olarak soyut kavramları algılamakta zorlanacakları için aşırı korkarlar. 
Zor beğenen ve çabuk tepki gösteren, duyguları hızla değişen, hemen sevinen hemen üzülen bir çocuk olur.Olur olmaz her şey aklına takılır ve bunları sorun yapar.Tepkilerini önceden kestirememeye başlarsınız.Derslere ilgi azalır. Başka alanlara enerji akmaya başlar.Kendisine tanınan hakları yetersiz bulur, sınırları kendisi belirlemek ister.Sizin uyarılarınıza birden tepkiler gösterebilir.Sizin hatalarınıza odaklanıp bunları eleştirebilir.
Gençlik çağında ortaya çıkan tüm değişimler olumsuz değildir. Gencin düşünme yeteneğinde önemli sıçramalar olur.Soyut kavramları daha iyi anlar ve kullanır.İlgi alanları genişler ve çeşitlenir.Bir şeyler yapmak, başarılı olmak, kendini kanıtlamak eğilimi güçlenmiştir.Coşkuludur, hayalcidir, idealisttir.Duygu ve düşüncelerini inançla savunur.
Gelişimde bireysel farklar olduğunu biliyoruz. Peki ergenlik dönemine erken/geç girenler arasında nasıl bir fark olabilir?
Erken olgunlaşan erkeklerin daha fazla avantaja sahip olduğu gözlenir ve onlara yetişkin muamelesi yapıldığı için daha fazla sorumluluk yüklenir. Yetişkinlerle ve kızlarla daha olgun bir düzeyde ilişkiye girer ve yaşıtları arasında liderlik üstlenir.Geç olgunlaşan erkekler yetişkinlerin ve arkadaşlarının onlara çocuk gözüyle bakmaları ve öyle davranmaları dezavantajına sahip olurlar. Bu çocuklar kendilerini güvensiz ve aşağılanmış hissedebilirler ve dikkat çekmeye yönelik davranışlarda bulunabilirler.
Erken olgunlaşan kızlar önce dezavantajlı görünürler. Ancak bir yıl sonra yaşıtlarının hayranlığını çekebilir, kendilerinden çok büyük olanlarla olgun ilişki kurabilirler. Olumlu benlik kavramına sahip olabilirler.Geç olgunlaşan kızlar geç olgunlaşan erkeklere nazaran bu durumu çok kötü yaşamazlar. Çünkü toplum erkeklerden ne beklediğini daha kesin biçimde tanımlıyor.
Ailelere Öneriler
* Bir ergenin fiziksel görünümü onun kendi meselesi olmalıdır. Ergenin belirli sınırlar içinde (parasal olanaklar ve okul kuralları gibi) kalmak koşuluyla istedikleri gibi görünme hakları vardır. Gencin fiziksel görünümü ile ilgili kaygılarını ne olursa olsun önemseyin. 
* Ailenin tahttan indirilip, arkadaşların çıkarıldığı bu dönemde, çocuklarınız umursamaz gibi görünse de gösterdiğiniz doğrular yeri geldiğinde kullanılacaktır. Önemli olan güvenli kuracağınız iletişimdir. 
* Çocuğun arkadaşlarından hiç bahsetmemesi, hiçbir sosyal ilişkisinin ve sosyalleşme çabasının olmaması ve kapısı kapalı odasında aşırı zaman geçirmesi. Bu durum da depresyona veya sosyal soyutlanmaya işaret edebilir. Dikkatli olun.
* Bu dönemdeki çatışmalar, ergenin bir yandan sizin gibi olmak istemesi diğer yandan bağımsızlığını sizden farklı bir birey olarak gerçekleştirmek isteme çabasıdır.
* Problemleri kapı aralığında çözmeye çalışmayın. Zaman ayırın, problemi doğru tanımlayın. 
* Çocuklarınızın kendi sorumluluklarını üzerinize almayın. 
* Olumlu ve olumsuz duygularını ifade etmesine müsaade edin. Güven sarsıcı hareketlerden kaçının. 
* Arkadaşlığın çok önemli olduğu bir dönemde, çocuğunuzu daha iyi tanımak için arkadaşlarını ve ailelerini tanımaya çalışın. Ona arkadaşça yaklaşın. Arkadaşlarının yanlışlıklarını görmesine imkan ve zaman tanıyın.
* En önemlisi ise; ona açıkça sevildiğini, istenildiğini ve sizin için önemli bir varlık hissettirin.