Türkiye'de yerel yönetimler her zaman kendi insanına daha faydalı hizmet yapmalı. Yerel yönetimdeki insanlar, kendi doğdukları, büyüdükleri ve yönettikleri şehirlerde sadece yol yapmamalı, asfalt dökmemeli, köprüler inşa etmemeli. Bugün bir yolu asfaltlarsınız yarın o yol bozulur, sizden sonraki yerel yöneticiler o yolu yeniden asfaltlar, insanların hizmetine sunar. Bence Türkiye'deki yerel yönetimler her projeye imza atabilir ve bunlarda da başarı sağlayabilir. Ama yerel yönetimdeki insanların öncelikli hizmeti eğitim olmalıdır. Çünkü bir memlekette eğitim olmazsa o memleket ne gelişir, ne de kalkınır. Elbette yerel yönetimlerdeki insanlar okul yapabilir ama okul yaparken de elinde mesleği olmayan insanları meslek sahibi yapabilecek kurslar açmalı, işsiz insanları bu sayede topluma kazandırmalı. Bir insana bir gün maddi destek verirsiniz, iki gün verir, üç gün verirsiniz ama o insana ömrünün sonuna kadar da maddi katkı veremezsiniz, vermek isteseniz de imkansıza imza atamazsınız. Bir insanın evine bir gün sıcak yemek gönderirsiniz, iki gün gönderirsiniz ama her gün o insanın karnını doyuramazsınız. Bir insana balık yemeyi öğretirseniz o insan her gün balık yemek ister ama balık tutmayı öğretirseniz o zaman o insana büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Çünkü bin insana balık yedirirseniz her gün o balığı sizden alıp yemek ister ama balık tutmayı öğretirseniz kendi karnını doyurmak için o balığı sizden istemez, gider tutar gelir. Bir insana faydalı olacaksanız o insana balık yedirmek yerine balık tutmayı öğretiniz ki o insan her zaman kendi ayakları üzerinde durabilsin, size ve sizin gibi insanlara muhtaç olmasın. Bence Türkiye'de insanlara balık yemek yerine balık tutmayı öğreten yerel yöneticiler de var. Bu yerel yöneticilerden birisi de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel. Çünkü Menderes Türel, elinde mesleği olmayan insanların meslek sahibi olmaları için ASMEK'i açmışsa, burada açılan kurslar sayesinde kendilerine tanınan imkanlar doğrultusunda meslek sahibi olup, iş ve aş sahibi olabiliyorsa bundan daha güzel bir hizmet olamaz. Antalya Meslek Edindirme Kursu (ASMEK) sayesinde Alanyamızda insanlar da meslek sahibi oluyor. Türel'in açtığı ASMEK sayesinde iki yılda bin 475 insanımız meslek sahibi olarak, Halk Eğitim Merkezi'nden belgesini de almayı başardı. Bu kurslar sayesinde kimi vatandaşımız Almanca ve İngilizcesini geliştirdi, kimi insanımız aşcı yardımcısı oldu, kimisi kuaför, kimisi de muhasebecilik alanında uzmanlaştı. Bilgisayar bilmeyen bilgisayar öğrendi, kimisi terzi oldu, kimisi de pastacı. Ama her ASMEK'in kapısını çalan insanımız mutlaka bir meslek sahibi oldu, düne kadar başkasının eline bakarken bugün kendi işyerini açan insanlarımız bile var Alanya'da. İşaret Dili'nden, diksiyon dersine, cenaze yıkama hizmetinden hasta kabul işlemine kadar da bir çok insanımız kurslarda başarılı olarak, devletin kurumlarında işe başlama fırsatını yakaladı. Ve 2017-2018 eğiüim ve öğretim döneminde de ASMEK, 32 ayrı branşta kurs açtı ve bu kurslar için 675 insanımız başvurusunu yaptı. ASMEK demek meslek demek, iş ve aş demek. ASMEK demek Alanya'daki her vatandaşımıza iş kapısı demektir.  Antalya Meslek Edindirme Kursu'nun ismini değiştirmemiz gerektiğine de inanıyorum. Çünkü bu kadar insanımıza kurs vererek, meslek sahibi olmalarının önünü açarak, iş ve aş sahibi yapan ASMEK'in adını Antalya Meslek Edindirme Okulu olarak değiştirmemiz gerekiyor. ASMEK sadece Alanya'da bin 475 insanımızı meslek sahibi yaparken, Antalya'nın merkezinde ve 18 İlçesi'nde verileri ise siz düşünün. Bu kadar hizmetin arasında insanların meslek sahibi olmasına vesile olan, balık yemeyi öğretmek yerine insanımıza balık tutmayı öğreterek, topluma yararlı birer birey yetiştirme konusunda kararlı olan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e bu konuda ne kadar teşekkür etsek azdır. Çünkü Antalya'da eğitim denince aklımıza Menderes Türel geliyor. Çünkü Türel, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu kadar bir eğitim dostudur. Eğitime öncülük eden Türel, hem toplumdaki insanları geliştiriyor, hem de Antalyamızı.