Ülkemiz pandemi sarmalında, zor günler yaşıyoruz. Pandemide 3. pikin tam da göbeğindeyiz. Memlekette günlük korona vakası 50 binleri de patlattı, 200’lü ölümler yaşıyoruz. Hayat devam ediyor, meşin yuvarlak durmadan dönüyor… İşimiz bu; futbolu, Alanyaspor’u yazıyoruz…

Günaşırı futbolun sahnelendiği 33. Süper Lig haftasında İstanbul deplasmanında Beşiktaş’la kozlarımızı paylaştık; Maalesef 0-3!..

Kupa travmasını atlatamadık

Maç keyifli, biz keyifsiz… Rakip yüksek motivasyonlu, biz motivasyonsuz… Maç gollü, biz golsüzüz… Futbol şansı denir ya, biz hem ballıyız, hem de balsız… Kalemizi hedefleyen üç gol şutunda kale muhafızımız Marafona’ya kıyak, kale direklerimiz topları püskürtüyor… Üç golü kalemizde görüyoruz lakin, üç net gol enstantanesini de heba ediyoruz… Beşiktaş diyor ‘lideriz’, biz üç maçtır puansız, geri gideriz!..

Kupa yarı finalinde Antalyaspor’a takılıp finali ıskalayınca müthiş bir moral çöküntüsüne girdi Alanyaspor… Cezalar, sakatlıklar ve son olarak da koronanın markajına takılan Caulker’le bir türlü ideal onbiri sahaya süremiyor Çağdaş Atan… Böyle olunca da, sezon başlangıcında yakaladığı galibiyet serisi ile ışıltılar saçan Turuncu-Yeşilliler, şimdi 3 maçlık mağlubiyet serisi ile yüzleşiverdi…

Sezonun en tempolu müsabakası

Alanyaspor futbol karakteristiğinde ilk gol çok önemli. Atarsak rakibi açıyor, oyunda hegemonya kuruyor, gol pozisyonlarında daha üretken daha efektif oluyoruz. Aksi olunca da hesaplar karışıveriyor. Beşiktaş, Tosun Paşası ile golü erken buldu. Ardından Sergen Yalçın, oyuncularını bizim yarı sahaya yığdı, bu noktada Çağdaş Atan da uzun toplarla Davidson’u, Babacar’ı kaçırma taktiğine girişti: Doğru hamle… Lakin, pas bağlantılarımız çok adamlı preslerle kesilince sahadaki top trafiğimiz iyice karışıyor.

Beşiktaş maçına sadece biz odaklanmadık, liderin iki takipçisi F.Bahçe ve G.Saray taraftarları da nefes nefese takip etti. Sezonun en tempolu, en pozisyonlu, en heyecanlı maçına tanık olduk. Maçta gol sayısı 3, direkten dönen top sayısı 3, kaçırdığımız yüzde yüz gol sayısı 3. Bu yüksek tempo övgüye değer, yenilsek de futbolu yücelten sahadaki tüm kramponları kutlamamız lazım.

Dikkat, yine canımız yanmasın!..

Futbolun tüm güzellikleri sahada, seri paslaşmalar, pres, mücadele, kanat ve merkezi akınlar, maalesef kalemizde de goller!.. Cenk Tosun, Ghezzal ve N'Koudou’nun gollerine engel olamadık, daha bariz pozisyonlarda Bareiro, Babacar ve Juanfran’la gol kaçırma yarışına giriştik.

Kupa yarı finalinde Antalya maçının Turuncu-Yeşillilerde travma yaşattığı bir gerçek. Mental sarsıntıya Salih, Davidson, Juanfran, Siopis ve Kadzior gibi kramponlarımız sahada baş kaldırma çabasında olsa da, takım tüm iyi niyetiyle temposunu koruma gayretinde görünse de, ritim bozukluğunu göz ardı edemeyiz. Marafona’nın kalesinde yaşanan ilk gol çok yıkıcı oluyor. Kederleniyoruz, maçın kaderine direnemiyoruz.

Mental yorgunluğu bir an önce aşmalıyız. Şimdi Oba’ya Denizli’yi bekliyoruz. Küme düşme potasındaki Gençlerbirliği karşısında son iç saha mağlubiyetimiz kulağımıza küpe… Egeli rakibimiz de can derdinde. Dikkat, yine yanımız yanmasın!..