Türkiye'de son haftalarda kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet haberleri gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Son olarak İstanbul'un Fatih ilçesinde iki kadının bir erkek tarafından canice öldürülmesi, failin uyuşturucu bağımlılığından ideolojik eğilimlerine kadar farklı konularda tartışmaları beraberinde getirdi. Yaşanan olaylarla birlikte Alanya’da da peş peşe yaşanan eski eşini bıçakla yaralama olaylarıda gündeme bomba gibi düştü. Bu olayların ardından da Psikolog Büşra Yönet, son yıllarda artış gösteren kadın ve çocuk istismarına dikkat çekerek, istismarın toplum üzerindeki etkilerine yönelik Alanya Posta Medya’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kadın ve çocuk istismarının her dönemde ve toplumda görüldüğünü belirten Yönet, Türkiye’de de bu durumun kültürel yapının bir yansıması olduğunu ifade etti. Özellikle toplumsal bilinç eksikliği ve bilinçsiz çoğalmanın istismarı körüklediğini vurgulayan Yönet, bu konuda ailelerin bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
“TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPILAR ŞİDDETİ DESTEKLİYOR”
Yönet, istismarın sebeplerini değerlendirirken, birçok ülkede toplumsal ve kültürel yapıların şiddeti desteklediğini ifade etti. Türkiye’nin de bu ülkelerden biri olduğuna işaret eden Yönet, toplumda şiddetin yerleşik bir olgu haline geldiğini vurguladı. Bu durumu destekleyen atasözleri ve deyimlerin de mevcut olduğunu belirten Yönet, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’ gibi ifadelerin kadına yönelik şiddetin toplumsal kabulüne zemin hazırladığını söyledi. Özellikle ailelerin çocuklarına yönelik koruma ve bilinçlendirme konusunda eksik kaldığını dile getiren Psikolog Yönet, “Aileler, çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurmalı, çevresindeki insanlarla tanışmalı ve çocuğun güvenliği için gerekli önlemleri almalıdır” diye konuştu.
“CİNSEL İSTİSMAR EN AĞIR ZARARLARI VERİYOR”
Kadına ve çocuğa yönelik birçok istismar türü bulunduğunu belirten Yönet, bunlardan en tehlikelisinin cinsel istismar olduğunu söyledi. Cinsel istismarın, fiziksel ve psikolojik anlamda en fazla zararı verdiğini vurgulayan Yönet, özellikle çocukların bu tür vakaları anlamakta güçlük çektiğini ve ailelerin bu konuda büyük sorumluluk taşıdığını belirtti. Ailelerin, çocuklarına her tür istismarın kötü olduğunu açıkça anlatması gerektiğini söyleyen Yönet, çocukların böyle durumlarda neler yapması gerektiği konusunda eğitilmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti.
“FİZİKSEL ŞİDDET, SOSYAL DAVRANIŞ BOZUKLUĞUNUN SONUCU”
Fiziksel şiddetin, toplumda sıklıkla karşılaşılan bir sosyal davranış bozukluğu olduğunu belirten Yönet, sosyal medya ve çevrede görülen şiddet olaylarının bu durumu beslediğini dile getirdi. Küçük yaşta şiddet ortamında büyüyen çocukların, ileriki yaşlarda istismara yönelme olasılığının daha yüksek olduğunu söyleyen Yönet, aile içi şiddetin bireyler üzerinde kalıcı etkiler bıraktığını ifade etti.
“ERKEKLER KADINA ŞİDDET UYGULAYARAK HAKİMİYET KURUYORLAR”
Psikolog Büşra Yönet, erkeklerin kadınlara yönelik şiddet eğilimlerinin sebeplerinin karmaşık olduğunu vurguladı. Erkeklerin şiddet uygulayarak evde kendi hakimiyetlerini kurmaya çalıştıklarını belirten Yönet, bu durumun biyolojik, ruhsal ve sosyal nedenlere dayandığını ifade etti. Şiddetin, toplumsal gelişmişlik düzeyini olumsuz etkilediğini belirten Yönet, ülkemizde bu sorunun yaygınlaşmasının tehlikeli bir boyuta ulaştığını söyledi.
“MEDYANIN ROLÜ BÜYÜK”
Medyanın kadına ve çocuğa yönelik şiddet olaylarını ele alırken büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade eden Yönet, basının mağdurları ikinci kez mağdur etmemesi gerektiğini söyledi. Medyanın, suç işleyen kişilere değil, mağdurlara odaklanarak yanlış bir toplumsal algı oluşturduğunu belirten Yönet, “Basın programları, durumu magazinleştirmemeli ve mağdurları ya da yakınlarını utandıracak sözler sarf etmemeli” dedi. Ayrıca, kadına yönelik şiddeti giyim tarzı veya dışarıda bulunma saatine bağlamanın toplumun bilinçsizleşmesine katkı sağladığını ifade eden Yönet, medyanın toplum bilgilendirme ve bilinçlendirme görevini layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
“PSİKOLOJİK SORUNLAR TOPLUMU OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Yönet, kadına ve çocuğa yönelik istismarın bireyler ve toplum üzerinde büyük etkiler yarattığını belirterek, bu tür olayların psikolojik bozukluklara yol açtığını söyledi. İstismara uğrayan bireylerin yaşadığı psikolojik sorunların, toplum üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade eden Yönet, bu sorunun çözülmesi için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi. Son olarak, kadın ve çocuk istismarının yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirten Yönet, “İstismara karşı herkesin tepki göstermesi ve toplumu bilinçlendirmesi şart” dedi. -Alkın BİRİCİK
