Türkiye'de özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında yetişen keçiboynuzu, en yaygın olarak pekmez formunda karşımıza çıkar. Hatta bazı kaynaklara göre, Yakup Peygamber'in çölde ekmek yerine keçiboynuzu tükettiği rivayet edilir ve bu nedenle keçiboynuzuna İngilizce ve Almanca’da "Yakup Peygamber'in ekmeği" dendiği söylenir.
Sağlık açısından bakıldığında keçiboynuzu, kalp ve damar sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlayan, özellikle bu rahatsızlıklara sahip kişiler için koruyucu özellik gösteren bir besin olarak öne çıkar. Ayrıca yüksek oranda çözünmeyen lif içerdiğinden, glisemik indeksi düşük bir besindir. Diyabet ve insülin direnci olanlar için de kontrollü tüketildiğinde uygundur.
Kanserle mücadelede de önemli bir yeri olan keçiboynuzu, antikanserojenik ve antimutajenik özelliklere sahip tanen maddesi içerir. Ayrıca, öksürük tedavisinde balgam söktürücü olarak kullanılır ve akciğerleri temizleme konusunda fayda sağlar. Alerjik reaksiyonlar, astım ve bronşite karşı da etkilidir.
Keçiboynuzu, sindirim sistemi sağlığına katkıda bulunarak bağırsakların hareketliliğine destek verir. Çocuklarda kemik gelişimini destekleyen kalsiyum açısından zengin oluşuyla da öne çıkar; kadınlarda ise yaş ilerledikçe kalsiyum kaybını önleyici etkisiyle kemik sağlığını korur.
Keçiboynuzunu hem taze hem de kuru olarak tüketebilirsiniz. Sert yapısı nedeniyle bu şekilde tüketimi zor olabiliyor; pekmez olarak kullanımı ise oldukça yaygındır. Kahvaltılarda ekmeğe sürülebilir, 2-3 tatlı kaşığı kadar doğrudan ya da sütle karıştırılarak içilebilir. Ayrıca tahinle veya yoğurtla karıştırarak da lezzetli bir alternatif oluşturabilirsiniz. -Haber Merkezi