Tandır fazla derin olmadığı için hemen uzanıp almış almasına ama, o “aşırı sıcaklık” nedeniyle bünyemde bazı etkileşimler olmuş…
Özellikle “yüz hattım” başta olmak üzere ten rengimin, “Arap kıçından çıkmış zeytin çekirdeği” kıvamına yakın olmasını bu olaya bağlarım misal…
Yüreğimin hem “yanık” hem de “yufka” olmasını da…
Ne kadar “yufka yürekli” bir adam olduğumu şöyle izah edeyim…
Rahmetli Rıfat Ilgaz’ın romanından beyaz perdeye uyarlanmış olan “Hababam Sınıfı” filmlerini bilmeyeniniz, hatta defalarca izlemeyeniniz yoktur sanırım…
Aslında “komedi” olarak izlediğimiz bu filmlerden birisinde şöyle bir sahne var…
Hababam Sınıfı öğrencilerinden birisi şimdi ne olduğunu tam hatırlayamıyorum ama büyük bir suç işler…
Kel Mahmut sınıfı basar ve “kim yaptı bu terbiyesizliği” diye ısrarlı, şiddetli ve tehditkar bir tavırla sorar…
O anda arkadaşını kurtarmak isteyen bir öğrenci “suçu üzerine almak” adına “ben yaptım” diye ayağa kalkar…
Arkasından da sınıftaki tüm öğrenciler tek tek “ben yaptım, ben yaptım” diye bağırarak ayağa kalkarlar…
Bu “dayanışma” karşısında “pes etmek” zorunda kalan Kel Mahmut da duygulanır zaten…
İşte bu sahneyi her izleyişimde o “birlik, beraberlik, arkadaşını satmama, tek yürek olma” duyguları nedeniyle “gözlerim dolu dolu” olur hep…
Yaşadığım bazı olaylar aklıma geldiği için, kendimi tutamayarak “hüngür hüngür” ağladığım bile olmuştur inanın…
Bu duygular insan hayatı için son derece önemli, son derece “hassas” duygulardır, “anlayana, bilene” tabi…
“Birlik, beraberlik, tek yürek olma” kavramları, insan hayatı için ne kadar önemliyse, şehirler için de bir o kadar önemlidir aslında…
Misal Alanya…
Özellikle “siyasi hesaplar” uğruna her yetkilinin bir tarafından “çekiştirerek” hep kendine yontmaya çalıştığı Alanya, bu anlamda sınıfı geçememiş maalesef…
Hala da yaşanıyor aynı sıkıntılar, bunları tek tek anlatmaya kalkışsam ne bu köşe yeter ne de gazetenin tamamı…
“Birlik-beraberlik ve tek vücut” olma konusunda sınıfı bir türlü geçemeyen Alanya adına dün inanılmaz güzel haberler aldım ve Alanya’nın geleceği adına umutlarım arttı…
Bu güzel haberler de İstanbul’dan geldi…
Malumunuz dün İstanbul’da EMİTT, yani Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı başladı…
İşte “turizm adına” oldukça önemli olan bu fuara Alanya’da katıldı…
Hem de birisi ALTAV ve ALTİD’in ortak hazırladığı, diğeri de ALTSO’nun hazırladığı “iki ayrı” standla katıldı…
“İkiye bölünerek” yani…
Her iki stand için de “ayrı ayrı” olmak üzere önemli miktarlarda harcama yapıldı…
İşte bu durum Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven’in gözünden kaçmamış ve dikkatini çekmiş…
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’le birlikte “ayrı ayrı” kurulan Alanya standlarını ziyaret ederken bir dahaki sefer için “birlikte hareket etme” teklifinde bulunmuş…
“Hepimizin ortak paydası Alanya” diye vurgulamış…
Ve özetle şöyle demiş…
“Hedeflerimiz ortakken işbirliğinden uzak durmamız söz konusu değildir. Aynı fuarda iki ayrı Alanya standının olması hem kendi gücümüz açısından hem de buraya gelen ziyaretçiler açısından negatif bir etki yaratacaktır, güçlerimizi birleştirelim”…
Kısaca “Alanya için tek vücut” olalım demiş yani…
İşin daha da sevindirici olan tarafı da şu…
Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven’in bu teklifi istisnasız herkes tarafından “memnuniyetle” karşılanarak “kabul görmüş”…
Hatta ALTAV Başkanı Faik Kaptanoğlu, “ALTAV-BALTAV” polemiklerinin yaşandığı o günlerde yaptığı “ALTAV Başkanı olmak Kaymakamın işi değil” açıklamasıyla ilgili “o dönemde eşim hastaydı, tam ilgilenemedim ve yanlış anlaşıldım” diyerek Kaymakam Tanrıseven’den özür de dilemiş…
Bu haberler elime ulaşınca “harika, çok harika” demekten kendimi alamadım…
Bana göre Alanya’nın “en büyük” eksikliklerinden birisi olan “birlik-beraberlik ve tek vücut” olma konusunda atılan bu “dev adım” çok ama çok önemli…
Bu adımın atılmasında “öncülük” yaparak, önemli bir misyonu üstlenen Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven’e, tüm Alanya adına teşekkür ediyor ve “o güzel yüreğinden” kocaman öpüyorum…
Kaymakam Tanrıseven’in “gelin tek vücut olalım” önerisine sıcak bakan ve “evet” diyen herkesi tek tek yürekten kutluyorum ve alınlarından öpüyorum…
Alanya bundan sonra Hababam Sınıfı’nın gösterdiği o “dayanışmayı” gösterip, özellikle turizm konusunda “tek vücut” olmayı gerçekten başarabilirse, önüne kimse geçemez…
Ve başta Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven olmak üzere, Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, ALTSO Başkanı Mehmet Şahin ve bu konuda elini taşın altına koyan herkesin adı “altın harflerle” tarihe geçer…