Her insanın kendi yolu varken, her yolun kendi insanı olmak zorunda değildir. Belki de tek yol vardır ama biz bunu göremiyoruz.
Yollar düz, yollar dönemeçli hatta bazen ulaşılmaz. İnsan da doğası gereği nerede güç olanı varsa onu ister, seçer ama her zaman sabredemez. Çoğu zaman yolun en başında pes eder.
Beş sene geriye bakalım, yolun neresindeydiniz mesela? Aynı şekilde beş sene sonraya bakmayı deneyelim. Kendinizi yolun neresinde görüyorsunuz?
Azim ve çalışmak bir miktar da şans olmadan olmuyor diyelim. Bazıları beyaz gömlekle doğar o başka. Onlar için yollar daima açık ve ışıklı. Ama insanın kendi başarısı çok başkadır elbette.
Coğrafya kaderdir demeden önce, bu coğrafyadan olan binlerce başarılı insanı hatırlayalım.
Gençlerimiz çok sabırsız ve sonuca hemen ulaşmak istiyor. Öyle bir dünya olsa herkes başarılı olurdu zaten. Başarı elde edilene kadar çok defa düşecek, çok defa yaralanacak ve bazen yolun ortasında oturup sadece dinleneceksiniz. Koşmak ise sadece yorar.
Yollar demişken, sabahı kötü haberle açmayı hiç istemezdik. Maalesef bisikletli iki genç alköllü (iddia edilen) bir sürücü kurbanı. Yollar sadece taşıtların değil, artık bunu da anlasak. Yarım kalan hayatlar, solub giden yaşamlar çabuk unutulmasın. Acılı ailelerine sabır dileriz. Özellikle son zamanlarda bölgemizde her gün kaza haberleri çıkıyor. Büyük bir sorun, bir çözümü olmalı elbette.
Yollar çok uzun, ömür çok kısa ama yine de yaşamak güzel...