Zaman zaman tartıştığımız sürdürülebilir Turizm kavramı aslında geldiğimiz nokta itibarı ile yaşamın tüm noktaları için olmazsa olmazımız haline dönüştü. Özellikle şehirleşmenin arttığı giderek daha fazla betona teslim olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bu önlenemez gidişi yavaşlatmak ve hatta durdurmak için yapılan çağrılar ve çabalar insanoğlunun bitmez tükenmez iştahı karşısında cılız çabalar olmaktan öte geçemiyor.
Etrafımızda tüm bunlar olurken turizm endüstrisi ve bu faaliyete katılanların ortak beklentisi bu faaliyetlerin çevresel etkilerini azaltan çalışmaları daha fazla görünür olması ve olumlu katkı sunması..
Bir yandan toplumların hayat kalitesini ekonomik ve sosyal yönden arttırırıken diğer yandan yarattığı aşınmaları en aza indirme çalışmaları "sürüdürebilir turizm " başlığı altında tüm paydaşların katkısı ile önemsememiz bir dönem bizi bekliyor.
Bu aynı zamanda sektörün geleceği içinde önem taşıyor.
Belkide bu nedenle "YEŞİL ÇAĞRI " başlığı altında çok geç olmadan top yekün bir çabaya girmemiz önemli ve değerli..
**Yarattığı istihdam ile bireylerin ekonomik gelişmesine katkı sunmayı,
**Yerel ekonomiyi canlandırmayı,
**Yerel nüfusun sosyyal ve kültürel anlamda gelişmesini,
**Organik ürünleri destekleyerek daha sağlıklı yaşam tarzını desteklemeyi,
**Toplumda var olan eşitsizliklerin giderilmesi konusunda yol almayı,
**Sosyal alanda yaratma potansiyeli olası kültürel bozulmaları engellemeyi,
**Özellikle su ve enerji kaynaklarını tasarruflu kullanmayı,
**İstihdam sağlanmasında önceliğin yerel halka verilmesini,
**Toplum ulaşım ve bisiklet gibi ulaşım olanaklarının daha fazla kullanılmasını,
**Çevre dostu ürünler kullanılmasının yaygınlaştırılması,
**Alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştrılması,
**Yeni yapılacak binaların sosyal ve kültürel yapıya uygun planlanması,
**STK'lar ile daha yakın işbirliği önermesi,
"Yeşil Çağrı"nın hedefleri arasındadır.
Bu çalışmalar bölgenin bundan sonraki yıllarına güvenle bakmasını getireceği gibi rekabet halinde olduğumuz bölgeler arasında talep konusunda farkındalık yaratacaktır.
Bu çalışmalara katılan duyarlı tesislerin sayısının artması, kamu ve yerel yönetimlerin bunlara destek vermesinin yanında toplumun bunların hayata geçirilmesi ve sürekliliği ile ilgili bilinçlendirme çalışmaları daha hızlı sonuçlar almamızı sağlayacaktır.