Sovyetler Birliğinin 1991yılında resmen dağılmasıyla birlikte15 bağımsız ülke kurulmuştu. Bu ülkeleri devamlı kendi hegemonyası ve kontrolü altında tutma çabasında olan Rusya’nın başına Çar özentisi Devlet Başkanı Putin’in geçmesiyle birlikte aşırı milliyetçi tutumu ile çarlık döneminde uygulanmaya çalışılan Slav ırklarını bir bayrak altında toplama politikası olan Panslavizm ateşini tekrardan yakma sevdası içine girdi. Zaten yayılmacı politikalar üzerine kurulmuş olan hazımsız Rusya 1991-93 yıllarında önce Azerbaycan’ın 1/3’nü Ermenilere işgal ettirerek, Sonra Gürcistan, daha sonrada Kırım, şimdide Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne göz dikerek bir başka eyleme geçti.
Bahaneleri ise NATO’nun Ukrayna’ya kadar gelme çabası ve zamanla güçlendirdiği Rus ayrılıkçı halkın mağdur edilmiş olması olarak gösterilmekte.
Bakalım buradan sonra sıra nerede, kimde ve ne bahane olacak?
Kendilerini süper güç olarak tanımlayan sınır tanımaz ve sadece kendi bildiğini okuyan birtakım devletlerin başında gelen ABD, Çin ve Rusya gibi sadece kendi çıkarına göre hareket eden bu ülkeler her taşın ve her sorunun altında çıkmaktalar.
Birçok yere demokrasi getirmek amacıyla girip, savaş çıkararak, zenginlik kaynaklarını tüketerek, halklar arasında ayrımcılık ve kriz yaratarak veya kışkırtarak sömürü düzeni oluşturup çıkmaktalar…
Gelelim Asıl konumuza;
Birçoğu Yeni Alanyalı hemşerilerimizden olan, Bölgemizde binlercesi kardeş kardeşe yaşayan, aynı ırk, din, dil ve kültürden olan, Rusya ve Ukrayna gibi kardeş ama farklı devletlerin vatandaşları olan bu iki ülke vatandaşlarına bizler bile Alanyalı muamelesi yaptık. Yabancı gelinler konusunda onlara ilk sıraları verdik. Memleketimizde sorunsuzca barış içinde yaşamalarını sağladık. Ama ne yazık ki kendi memleketlerinde ülke çıkarları konusunda siyasetçi ve politikacıların anlaşamaması yüzünden savaştalar...
Başta Turizm olmak üzere, birçok konuda ticaret yaptığımız, işbirliği ve komşuluk ilişkileri içinde bulunduğumuz Rusya ile Ukrayna’nın bu durumu bizleri çok üzmekte.
Alanya olarak da oldukça rahatsız olduğumuz bu durumdan umarız ki can kayıpları, yıkım ve yakım olmadan bu iki ülke arasındaki problemlerin yakın zamanda çözümüyle olaylar son bulur.
Savaşın sürmesi halinde; Turizmimizin ana partnerlerinden, yabancıya dönük inşaat ve emlak sektörünün can damarlarından olan Rusya ve Ukrayna arasında hissedilen krizin aynısını dolaylı olarak da olsa bizim bölgemizde hem turizm boyutuyla, hem ekonomik boyutuyla, hem enerji kaynakları boyutuyla( Doğalgaz), hem tarım boyutuyla mutlaka hissederiz…
Zaten diken üstünde giden stabil olmayan her türlü krizden etkilenen bir ekonomik yapıya sahibiz. İşte bundan dolayı ülke olarak acilen tedbirleri almalıyız.
Ayrıca en çok etkilenecek bölgelerin başında olan Antalya /Alanya bölgesi olarak da krizi en az hasarla atlatmak için biran öncede A-B-C ne kadar planımız varsa hazırlığını yapmalıyız…
Son Söz olarak,
Semavi dinlerden olan Hristiyanlık’ta İncil SEV, Yahudilikde Tevrat YAŞAT, Müslümanlık’ta Kur’anı Kerim OKU demektedir.
Bizde ‘’Savaşmayalım Sevelim, Öldürmeyalim Yaşatalım, Günümüz durumunu iyi Okuyalım’’ diyerek bugünkü yazımıza noktayı koyalım.
Sağlıcakla Kalın.