Tam 15 yıldır Alanyadayım. Buraya sonradan yerleşenlere "yeni Alanyalılar " da diyorlar . Evet Yeni Alanyalı olarak ilk gün olduğu gibi hâlâ bu şehre hayranım . Seveni hayli çok olan bu şehir son dönemlerde daha da büyüyerek aslında doğal güzelliğinden biraz uzaklaşmaya yüz tuttu . Beton yığını mı, yoksa ticaret mi ? Adını siz verin . Yeşille maviye haksızlık değil mi bu? Kapasite meselesi hesaba katılıyor mu ? Yollar , park yerleri yeterli mi ,yetecek mi ? Tabi biz sade vatandaşlar aslında işin uzmanlarından bir çözüm beklemiyor değil .
Sıcak günler kapıya dayandığında , yaylalar en güzel kaçış yeridir sözsüz . Hem yakın ,hem serin . Daha ne olsun ?
Bu hafta sonu biz de günü birlik yayla turuna çıktık . Malûm karantina dönemi evde geçince , temiz bir hava , biraz efkar dağıtmak isteyenler hayli çoktu. Birkaç yayla dolaşma fırsatı bulduk, güzelliği ile tekrar tekrar büyülendik. Alanya çok şanslı elbet . Evler son yıllarda bir hayli çoğalmış . Yayla kültürü tekrar revaçta , çünkü Alanya'nın bazı mahallelerinde sözün gerçek anlamında binalar yüzünden yaprak kıpırdayamayacak durumda . Mevsimlere sitem etmeyelim , suçlu yine insanoğlu .
Yayla demişken , bazı görüntüler hiç hoş değildi yine . Tahmin ettiğiniz gibi , piknikçiler çöpü uluorta bırakınca vah ve tüh yine dilimizde tekrar tekrar yankılandı. Çok mu zor çöpü bir poşete koyup atmak ? Etraf şişe ve peçete doluydu. Yangın için bir kıvılcım yeter . Karar verdim, bir sonraki gidişim özellikle imece usulü olacak .
Alanyamıza verilen muhteşem doğa bize küsmeden bir kendimize gelelim. Yazık etmeyelim , kimseyi kendimize güldürmeyelim . Elimizde olanın değerini bilelim.