Türk zulme asla boyun eğmez

Abone Ol

Bizler hergün yeni planlar yaparız, bunun için bazıları hırslanır, bazıları öfkelenir ama daha çok umut edilir. Hayatın kendinin planlar yaptığını ise çoğu zaman unuturuz.

Sağlık en büyük zenginliktir, aile bağı ne büyük bir nimettir... Bazılarımız uzaktan özlemle sınanır, bazılarımız da en yakınken uzaktır. Üstelik son iki senedir her konuda imtihan oldu insanoğlu. Velhasıl ani bir haberle kendimi memlekette buldum. Alanya Gazipaşa havalimanı sayesinde iki saatte vardığımız Bakü, pandemi yüzünden ulaşım açısından biraz zorlaşmış durumda. Yirmi dört saatin sonunda evde olmanın mutluluğunu yaşadık yine de.

Öncekine nazaran yolculuk daha yorucu ve yıpratıcı geldi nedense. Daha uzak memleketlere gidenlere kolaylıklar dilerim.

Bakü Haydar Aliyev adına havalimanında bizi ilk karşılayan devasa Azerbaycan ve Türk bayrakları oldu. Yine aynı ekranlarda "Karabağ Azerbaycandır " yazısını okumak nasıl mutlu etti anlatamam. Daha sonrasında eve giden yolda sayısız bayraklar şehri süslüyordu. Zaferin getirdiği bir gururla ışıldıyordu heryer.

İlk günün getirdiği yorgunluk sebep olacak ki, erken saatte sonraki günün hülyasında çoktan uykuya dalmışız. Sabahın ilk ışıklarıyla büyüdüğüm mahalleyi dikkatlice dinledim, izledim. İki sene sonra ufak tefek değişiklikler olmuştu elbette. Hızla değişen, günden güne güzelleşen bir Bakü var karşımda. Tek temennim yeşil alanlara dokunulmaması. Söylemeden geçmek istemem, şehirdeki parklar pandemi döneminde kurtarıcı rolünü de üstleniyor.

İlk düşüncem şehitliği ziyâret etmek oldu. Minnet dolu duygularla ilk durak elbette orası olmalıydı. Bakü'nün en yüksek yerinde, denize karşı çok geniş bir alanda bulunuyor şehitlik. Sovyetler zamanı park olan şehitlik aslında kalp sızlatan bir tarihe sahip. Önceleri mezarlık olan Dağüstü Park, aynı zamanda Türk şehitlerinin de defnedildiği gerçeği yüzünden halkımıza unutturulmaya çalışıldı. Rahmetli dedem, çocukken evlerine yakın olan bu parkta oynarken, insan kemiğine rastladıklarını anlatırdı. Maddi ve manevi yıpratılan halkımız geçmişe asla sünger çekmedi, sabırla bekledi. Sadece Bakü değil, farklı bölgelerde de Kafkas İslam Ordusu şehit vermişti ve o mezarları canı pahasına korumaya çalışan insanlarımız da az değildi. Nigar Nene onlardan biriydi. Babasının vasiyeti üzerine kendi evinin bahçesinde on iki şehit mezarını korumuş, günümüzde o ev ziyarete açılmıştır.

20 Ocak katliamından sonra Dağüstü Park tekrar şehitlik statüsünü almış oldu. Azerbaycan Bakü Şehitler Hiyabanı'nda Kafkas İslam Ordusu askerleri de yatıyor. 20 Ocak şehitleri de, Karabağ Savaşı şehitleri de aynı şehitlikte ebedi uykusunda. Hepsini minnet ve saygıyla anıyoruz. Hakları ödenmez, biliyoruz. Yolunuz bir gün buralara düşerse mutlaka gelin, görün isterim.

Yaşadıklarımız tekrar tekrar dostu ve düşmanı tanıttı bize. Ve... unutmasınlar, Türk zulme asla boyun eymez!