Travma

Abone Ol


Sevgili okurlar, bu hafta kendi adıma söylenecek sözün kalmadığı noktadayım. Çocuklarımızı koruyamama çaresizliği hepimiz gibi beni de kahretti. Ruhsal bir travma halini yaşıyoruz sanki hep birlikte..
Bu konuda bir şeyler yazmak. Çocuklarımızı nasıl korumamız gerektiğini sıralamak bile en basit tabiriyle üzücü bir durum. Mesleki olarak, yetkin bir Sosyal Hizmet Uzmanı’nın, böyle bir konuda sonuna kadar olayın takipçisi olduğunu da bilmenizi isterim. Ceza almasını sağladığımız her istismarcı için, hayatını değiştirdiğimiz her çocuk için mutluyum, az bile yapıldığını düşünüyorum.
Bu yazıyı okuyanlar olarak sizlerden ricam;
-Kimin olursa olsun, çocukları göz ucuyla takip edelim. Çevremizi gözlemleyelim.
-Şüphelendiğimiz durumları kesinlikle kolluk kuvvetlerine ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na (Alo 183) bildirelim.
Konu ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü de ailelere hitaben, bir yapılması gerekenler listesi sıralamış, onu da sizlerle paylaşmak istiyorum;
İşte Çocuklarınızın Kendilerini Koruyabilmeleri İçin Yapılması Gerekenler:
1- Çocuğunuzun tanımadığı kişilerle fiziksel temas kurmasına izin vermeyin.
2- Tanımadığı kişilerden uzak durmasını söyleyin.
3- Tanımadığı bir kişi tarafından vücuduna dokunulduğunda çocuğunuza nasıl tepki vermesi gerektiğini öğretin
4- İnternet ortamında görüştüğü kişilere dikkat edin.
5- Çocuğunuzun adını her yere yazmayın. Çocuğunuzun fotoğraflarını ismiyle birlikte sürekli sosyal medyada paylaşmayın
6- Telefon numranızı ve acil ihbar hatlarını ( 155- 156- 11) ezberletin.
7- Çocuğunuzun tanımadığı kişilerin arabalarından uzak durmasın gerektiğini ve gelecebilecek tehlikelere karşı arabanın gittiği yönün tersi istikametinde koşmasını öğretin.
8- Çocuğunuz kaybolduğunda güvenlik güçlerinden yardım istemesi gerektiğini öğretin.
9- Çocuğunuz için acil durumlar karşısında gizli bir koda oluşturarak " anne ve babamın adı ne?, aile şifremizi söyle?" diye sormasını isteyin.
10- GPS sayesinde ve çeşitli mobil konum uygulamaları ile çocuğunuzun nerede olduğunu öğrenin ve şarjının ne kadar kaldığını takip edin.
11- Kendini tehlikede hissettiği anda "Ben onu tanımıyorum!" diye bağırmayı öğretin.
12- Tanımadığı kişilerle asansöre binmemesi gerektiğini söyleyin.
Tabi çocuklarımız bunları yaparken, sapık katillerin de elini kolunu sallayarak toplum içinde dolaşmaması gerekiyor. Bunu da çözecek olan yer bence toplumun ta kendisi. Şöyle olmuş böyle olmuş diyerek suçu başkasına atmak ve bahane üretmek bir çözüm getirmiyor, gördüğümüz gibi. Hiçbir şey yapamıyorsanız birini tutun, karşınıza oturtun ve bu konuda farkındalık kazanmasını sağlayın. Belki o bir kişi bir çocuğu kurtarır. Olamaz mı? Pek ala olur.
Haftaya görüşmek üzere…